Koronalı ilk gün: Makarna virüse iyi mi geliyor?

Korona virüsünün Türkiye'de de tespit edildiği açıklamasının ardından 'Ne olur ne olmaz diyen' vatandaşlar sabah ilk iş marketlere gitti. Kolonya, makarna, un ve salçanın yanı sıra raflarda ne kolonya kaldı ne kolonyalı mendil. Yetkililerin "Mecbur kalmadıkça evden çıkmayın" önerisine kulak verenler kuruyemiş raflarını boşalttı. Uzun kasa kuyruklarında bir müşteri, neden gıda stoku yapılması gerektiğini anlatan bir başka müşteriye "Neden, makarna virüse iyi mi geliyor" diye takılıyordu.

Google Haberlere Abone ol

İSTANBUL - Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın dün gece yarısı basın açıklaması yapacağı duyurulunca o saatte ayakta olanlar heyecanla televizyonun, sosyal medyanın karşısına geçti. Fahrettin Koca, günlerdir 'Ha geldi, ha gelecek' diye beklenen kötü haberi verdi ve Türkiye'de ilk kez bir hastada korona virüsünün tespit edildiğini resmen açıkladı.

Bilim insanları ve yetkililerin günlerdir yaptıkları "Virüs yüzünden paniğe kapılmayın" açıklamaları nispeten etkili oldu. Ancak halk yine de tedbiri elden bırakmadı ve gelmesi daha kötü olası haberlere hazırlık yapmak için uyanır uyanmaz ilk iş marketlere gitti. İstanbul Kağıthane'ye bağlı Gültepe'deki marketlerde öğlen saatlerinde bir tur attık. Zincir marketlerin un, yağ, salça makarna rafları sabahtan beri pek çok kez boşalmış ve görevliler tarafından yeniden doldurulmuş. Market çalışanları boşalan raflara yeni malları koymak için sabahtan beri molasız çalıştıklarını anlatıyor.

Parfümlere pek rağbet yok. Kolonyalar ise tükenmiş durumda,

Aynı şekilde düne kadar rafların üzerinde tıklım tıkış duran ıslak mendillerin yerinde şimdi yeller esiyor. Litrelik kolonyalara da büyük talep var. Bir market görevlisi vatandaşın ilgisini "Kolonyalar adeta içildi" diye anlatıyor ve depodaki son kolonya paketini açtığını söylüyor. Konuşmamıza kulak misafiri olan bir müşteri "Ben hepsini almak istiyorum" diyor. Market görevlisi ise hepsini satamayacağını başka müşterileri mağdur etmek istemediğini söylüyor. Müşteri biraz buruluyor ama çok da ısrarcı olmuyor.

Marketler, eldiven maske satışlarını kişi başı iki adetle sınırlamış.

Bir başka market çalışanı ise bugüne kadar böyle hızlı bir satışa şahit olmadığını belirterek "Televizyonda sabah programı yapan Müge Anlı temizlikle ilgili bir takım uyarılarda bulunmuş. O uyarıların ardından 15-20 dakika geçmeden satışlarda patlama yaşandı" diyor.

Lateks eldivenin yerinde yeller esiyor.

Marketlerde en çok satılan mallardan ikisi ise sirke ve lateks pudralı eldiven. Eldiven virüsten korunmak, sirke bütün önlemleri aşmaya cesaret edecek virüsü imha etmek için. Yetkililerin "Mecbur olmadıkça evden çıkmayın" önerisini yerine getirecekler ise kuruyemiş tezgahlarına dadanmış. Sabah saatlerinde leblebi, çekirdek, karışık kuruyemişle dolu raflarda öğlen saatlerinde yeller esiyor.

İnternet üzerinden online satış yapan marketlerin de siparişleri cuma gününe kadar dolmuş. En büyük market zincirlerinden birinin 'sanal market' uygulamasına girdiğinizde siparişinizin en erken cumartesi gününe gelebileceği yönünde uyarıyla karşılaşıyorsunuz.

Sabah bu standın üstü salça kavanozlarıyla doluydu.

Ne Ortadoğu krizi, ne Rusya, ne Ali Babacan'ın yeni partisi...  Müşterilerin tek gündemi korona virüsü. Hemen herkes okulların bir an önce tatil edilmesi gerektiğini söylüyor. Aileler, çocuklarının okulda virüs kapması ihtimalinden dolayı çok tedirgin.

Ortam gergin, ancak kasadaki ödeme sırasında neşeli muhabbetler de dönmüyor değil. Stok yapmanın gerekliliğini anlatan bir müşteriye arkasındaki müşteri "Neden, makarna virüse iyi mi geliyormuş?" diye takılıyor.

Kasadaki uzun kuyrukta beklemekten sıkılan bir çocuk, iki market arabası dolusu alışveriş yapan annesine Sağlık Bakanlığı'nın 'Virüsün kuluçka süresi 14 gün" uyarısına göndermede bulunarak yakınıyor: "Anne, biz bunlarla 14 gün değil 14 yıl yaşarız."