Faruk Bildirici: İntihar haberleri nasıl verilmeli?

Hürriyet gazetesinin eski ombudsmanı gazeteci Faruk Bildirici, kimi istisnalar dışında intihar haberlerinin verilmemesi gerektiğini söylüyor. Bildirici, toplumsal sorunlara tekabül eden intihar haberlerinin ise verilmesi gerektiğini ancak çok dikkatli bir dil kullanılması gerektiğini anlatıyor. Haberlerde geçen “Dayanamadığı için intihar etti” gibi ifadelerin çok sorunlu olduğunu belirten Faruk Bildirici “Aynı durumda olan insanların intihar etmelerinin doğru olabileceği gibi bir şey söylemiş oluyoruz” diyor.

Google Haberlere Abone ol

İSTANBUL - Türkiye’deki intiharlarla ilgili en son yayımlanan istatistik 2018 yılını kapsıyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre 2018 yılında Türkiye'de 3161 kişi yaşamına son verdi. Bu sayı, günde ortalama sekiz kişinin yaşamına son verdiği anlamına geliyor. İntihar nedenleri arasında  “hastalıklar, geçim zorluğu ve aile geçimsizliği” gibi nedenler yer alıyor.

Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre gazeteci sadece kamuoyunu ilgilendiren politik ya da ünlü kişilerin intiharı ile kriminal öneme sahip intihar vakalarını haber yapabilir. Yine bu bildirgeye göre; bu tür istisnai durumlarda bile intiharın yöntemine ilişkin özendirici ve öğretici ayrıntılara yer verilmemeli, intihara ilişkin fotoğraf ve görsel malzeme ile intihar mesajı kullanılmamalı.

Diğer taraftan ardı ardına gelen intihar haberlerini ayırmak, hangisinin haber olarak değerlendirilmesi ve nasıl yazılması konusunda mesleki anlamda bir söz birliği yok. Kullanılan görsellerden, haber diline kadar her mecranın intihar haberini verme şekli farklılaşıyor.

‘İNTİHAR HABERLERİ BULAŞICIDIR'

“İntihar haberleri bulaşıcıdır. Psikolojik durumları bu davranışa yatkın olan insanlar bunu örnek alabilir” diyor Medya ombudsmanı Faruk Bildirici ve kimi istisnalar dışında intihar haberlerinin esas olarak verilmemesi gerektiğini şu örneklerle açıklıyor:

“İstisnalardan sözünü ettiğimiz şey şu: Örneğin kriminal bir sorun olduğunda, bir şüphe olduğunda o intihar haberini vermek gerekir. Örneğin Şule Çet olayı. İlk başta sıradan bir intihar olarak gözüküyordu. Sonrasında ortaya çıktı ki, bir cinayet söz konusu. Onun dışında gazetecilik temel ilkeler açısından baktığımızda ünlü kişilerin, kamuoyunu yakından ilgilendiren kişilerin, kamuda görevi olan kişilerin, kriminal nitelik taşıyan intiharların verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Örneğin 1999’da Hikmet Uluğbay’ın intihar teşebbüsü. Hikmet Uluğbay o sırada Maliye Bakanı’ydı. Kamuda bir görevi vardı. Dolayısıyla intihar girişimi göreviyle de ilgili olabilirdi. O nedenle de kamuoyunun bilme hakkı vardı.”

‘TOPLUMSAL SORUNA TEKABÜL EDEN HABERLER VERİLMELİ’

Bildirici, ayrıca bazı intiharların toplumsal bir soruna tekabül ettiğini ya da protesto niteliğinde olduğuna dikkat çekiyor: “Yunanistan’da 2000’lerde başlayan ekonomik kriz sırasında bir emeklinin parlamento binası önünde kendini bir ağaca asarak yaşamına son vermesi ya da Tunus’ta bir seyyar satıcının kendisini yakması toplumsal soruna tekabül eder. Benzer şeylere işaret eden intiharlar Türkiye’de de yaşanıyor. Dolayısıyla ülkenin bunu bilmesi gerektiği için bu haberler verilmeli.”

Bildirici’nin verdiği bir diğer örnek ise şöyle: “Örneğin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra gözaltına alınan bazı insanlar intihar ettiler. Bunu da vermek gerekiyor. Neden? Çünkü bu insanlar bir anlamda suçlu olmadıklarını kanıtlamak için intihar ettiler. Bir yanıyla protesto niteliği de taşıyordu. Baktığınız zaman bu intiharlar Türkiye’de haber olmadı.”

‘KİMYASAL MADDENİN ADI VERİLEREK HABER YAPILDI’

İntihar haberleri nasıl yazılmalı? Hikaye edilerek anlatılması doğru mu? Bildirici, öncelikle intihar yönteminin kesinlikle yazılmaması gerektiğini söylüyor ve şöyle açıklıyor: “Ayrıntı vermemek gerekiyor. Bir kimyasal ilacın adı verilerek intihar haberleri yapıldı. Sonrasında aynı kimyasalla başka intihar haberleri geldi. Oysa ‘bir kimyasal madde’ denilmeliydi. Hatta bu haberi yazarken de siz de o kimyasalın adını vermezseniz sevinirim.”

‘HABER ŞEHVETİNE KAPILMAMAK GEREK’

Detaylandırarak anlatma yöntemini Bildirici şu örnekle eleştiriyor: “90’larda Boğaz Köprüsü’nde bir genç intihar etti. Üzerindeki mont, paraşüt görevi gördü. Genç ölmedi, kurtuldu. Haberlerde bu detay yazıldı. 1 hafta sonra kadar bir başka genç üzerindeki montu çıkardı ve o şekil atladı. O haber verilmeseydi hangi gazeteci ne kaybetmiş olurdu. Bazı durumlarda haber şehvetine kapılmamak gerek.”

‘DAYANAMADIĞI İÇİN İNTİHAR ETTİ GİBİ İFADELER SORUNLU’

Bildirici, intihara haklılık kazandırmamak gerektiğini söyleyerek “dayanamadığı için intihar etti” gibi ifadelerin sorunlu olduğuna dikkat çekiyor: “Aynı durumda olan insanların intihar etmelerinin doğru olabileceği gibi bir şey söylemiş oluyoruz. İntiharın altında yatan neden ne olursa olsun, intihara teşvik edici, yönlendiren, özendiren haber yazmamamız gerekiyor.”

Bildirici, intihardan önce çekilen videoların da verilmemesi içeriğinin yazılmaması gerektiğini ifade ediyor: “Kimi insanlar neden intihar ettiğini anlattığı video çekiyor. Orada geriye bir şöhret bırakmak da söz konusu. Buna da meydan vermemek gerekiyor. ‘Önce video çekti, sonra intihar etti’ gibi vermemek gerekiyor.