Kavala'ya kanuna rağmen tutuklama

Gezi davasında tahliye kararı verilmesinin ardından serbest kalması gereken Osman Kavala hakkında, Barkey adıyla anılan dosyadan tutuklama kararı verildi. Oysa Kavala, söz konusu dosyadan da, kanun gereği 2 yıldan fazla tutuklu kalamayacağı için daha önce tahliye edilmişti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Gezi Parkı Davası'nda beraatine ve tahliyesine karar verilen iş adamı ve Anadolu Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala, adliyeye sevk edildi. Savcılık Kavala'nın tutuklanmasını talep etti.

Silivri Cezaevi'ndeki tahliyesinin ardından dün akşam saatlerinde gözaltına alınan Osman Kavala'nın İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemleri tamamlandı. Kavala, İstanbul Adalet Sarayı'na götürüldü.

Kavala, savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklanma talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

Osman Kavala, tutuklama istemiyle sevk edildiği Nöbetçi 8. Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklandı. Kavala için "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlaması yapıldı.

YASAYA GÖRE TAHLİYE KARARI VERİLMİŞTİ

Bu kararla Kavala, tahliye kararı verilen dosya kapsamında yeniden gözaltına alınıp tutuklandı. Kavala, Ekim 2017’de gözaltına alındığında hakkında iki ayrı tutuklama müzekkeresi düzenlenmişti. Bunlardan biri Gezi Parkı eylemlerinin suçlama konusu yapıldığı soruşturma, diğeri de darbe girişimine ilişkin soruşturmaydı. Darbe soruşturmasında Ekim 2019’da tahliye kararı verilmişti. Dosyada Kavala’nın bu soruşturmayla ilgili ifadesi de bulunuyordu.

Ayrıca, kanuna göre, bir kişi soruşturma aşamasında en çok 1,5 yıl tutuklu kalabilir. Gerekçesi gösterilerek en fazla altı ay uzayabilir. Savcılık belgesine göre, Osman Kavala bu dosyadan toplam olarak 1 yıl 11 ay 11 gün süreyle tutuklu kaldı. Yasalara göre bir kişi soruşturma aşamasında en fazla 2 yıl tutuklu kalabildiğinden, resen tahliye kararı verilmişti.

ERDOĞAN, TAHLİYE KARARINI ELEŞTİRMİŞTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Kavala'nın tahliyesiyle ilgili "Bunlar masum bir ayaklanma hadisesi değildir ciddi manada perde arkasında Soros türü bazı ülkeleri ayaklandırmak suretiyle oraları karıştıran tipler vardır. Onun da Türkiye ayağı içerideydi bir manevrayla dün onu beraat ettirmeye kalktılar," ifadelerini kullanmıştı.

KAVALA: MARUZ KALDIĞIM SIRA DIŞI VAHİMLİKTEKİ HAK İHLALİ DEVAM EDİYOR

İfadesinde 2 yıl 4 aydır hukuksuz bir şekilde tutuklu olduğunu belirten Kavala, "Dün 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin beraat kararının tescil etmiş olduğu gibi ve daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının açıkça belirttiği gibi maruz kaldığım sıra dışı vahimlikteki bir hak ihlalinin dünkü gözaltı kararı ve bu akşam gördüğümüz savcının sevk yazısı bu hak ihlalinin devam ettirilmekte olduğunu göstermektedir. Daha önceki ifademde belirtmiş olduğum gibi 15 Temmuz darbe girişimine destek olmak ile ilgili tüm iddialar asılsızdır" diye konuştu.

Kavala için savcılık verilen tutuklama kararı da paylaşıldı:

SAVCILIK: KAVALA DARBE GİRİŞİMİNİN KARAR SÜRECİNE KATILDI

Savcılığının, hakimliğe gönderdiği sevk yazısında, hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasal düzenini değiştirmeye teşebbüs" suçundan soruşturma yürütülüp yakalama kararı olan Orta Doğu ve Türkiye uzmanı Henri Barkey'in, "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Amerika'daki onursal başkanlığını FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yaptığı, Rumi Forum Vakfının organizasyon komitesinde görev yaptığı, örgüt elebaşının çalışmalarını tanıtmak için lobi faaliyeti yürüttüğü, 15 Temmuz darbe girişiminin sabahında yurt dışından İstanbul'a geldiği ve Büyükada Splendit otele yerleştiği" belirtildi.

Barkey'in 18 Temmuz 2016'da Türkiye'den ayrıldığı, ayrılmadan önce aynı gün içinde Osman Kavala ile Karaköy'de bir restoranda buluştuğu öne sürülen sevk yazısında, şu ifadelere yer verildi:

"Bunun yanında yapılan iletişim analizlerinden de anlaşılacağı üzere darbe girişimi öncesi ve sonrasında yoğun irtibatlarının bulunduğu, yine iletişim analizine göre şüpheli Osman Kavala'nın diğer şüpheli Hanrey Barkey ile darbe girişimi öncesi 27 Haziran 2016'da Şişli ilçesinde şüpheli Osman Kavala'ya ait Menka Anonim Şirketi adlı iş yerinde, devamında da 30 Haziran 2016 tarihinde Diyarbakır ilinde bir araya gelerek PKK Terör Örgütü irtibatlı kişilerle buluştukları tespit edildi."

Barkey ile görüşmeleri gerekçesiyle Kavala'nın darbe girişiminin karar sürecine katıldığına dair bulgulara ulaşıldığı iddia edilen yazıda, "26 Temmuz 2016 tarihinde başlatılan bu soruşturma kapsamında, başka suçtan tahliyesine müteakip kaçma şüphesi göz önünde bulundurularak 18 Şubat 2020 tarihinde gözaltı kararı verildi" denildi.

Savcılık, Kavala'nın "mevcut delil durumu", "kaçma ihtimalinin bulunması" ve "adli kontrol tedbirlerinin yetersiz olduğu" gerekçeleriyle, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebir, şiddet kullanarak değiştirmeye teşebbüs" suçundan tutuklanmasına karar verilmesi istedi.

NE OLMUŞTU?

Gezi Parkı eylemleriyle ilgili İstanbul 30'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, aralarında Osman Kavala'nın da bulunduğu 9 sanığın, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs", "mala zarar verme", "nitelik yağma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "kasten yaralama", "ağırlaştırılmış yaralama" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlamalarında beraatlerine karar vermişti.

15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili bir soruşturma gerekçesiyle Kavala cezaevinden çıkmadan gözaltı kararı verilmişti.

Hürriyet gazetesi muhabiri İsmail Saymaz, Halk TV'de dün akşam yayınlanan "Şimdiki Zaman Siyaset" programında Kavala hakkındaki gözaltı kararının eski CIA yöneticisi Graham Fuller, ABD'li savcı Preet Bharara, Ortadoğu ve Türkiye uzmanı Henri Barkey'in şüpheli olarak yer aldığı soruşturma kapsamında verilmiş olabileceğini söylemişti.

Kavala'nın avukat İlkan Doğan'la konuştuğunu aktaran Saymaz, "Şöyle bir husustan bahsetti: Osman Kavala tutuklandığında, tutuklandığı dosya ikiye ayrıldı. Birincisi Gezi Parkı dosyası, ikincisi Henri Barkey'lerin bulunduğu dosya. Aslında bunlar tek dosyaymış. Bunlar ikiye ayrılınca ikisinden de tutukluymuş. Fakat savcı Henri Barkey dosyasından resen tutukluluğunu kaldırmış. Bir tek burada tutukluymuş. Burada da beraat etti. Şimdi iki ihtimal var, ya daha önce tahliye edildi Henri Barkey soruşturmasından bir daha tutuklandı ya da yeni bir dosya açıldı" demişti.

Soruşturma kapsamında, 1 Aralık 2017'de eski CIA Ulusal İstihbarat Konseyi Başkan Yardımcısı Graham Fuller hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı.

Fuller'e "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme", "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlamaları yöneltilen kararda, "Daha önce hakkında yakalama kararı verilen eski CIA uzmanı Henri Jak Barkey ve darbe teşebbüsünde rol alan diğer kişilerle Graham E. Fuller'in irtibatının ve atılı suçları işlediğine yönelik bulguların tespit edildiği" denilmişti. (İSTANBUL/AA)