Elazığ raporu: Çadırlar ısınmıyor, bazıları sular altında

TTB ve SES, Elazığ’da yaptıkları gözlemleri rapor haline getirdi. Depremzedelerin barınması için kullanılan çadırların bir kısmın sular altında kaldığı ve ısınmadığı belirtilirken, en kısa sürede konteynır ya da prefabrik evlerin inşa edilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Heyet, deprem nedeniyle insanların travma yaşadıklarını, en çok da kadın ve çocukların bu durumdan etkilendiğini, önlem alınması gerektiğini ifade etti.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’ndan (SES) oluşan heyet, 24 Ocak’ta meydana gelen Elazığ depreminin ardından Sivrice ve Elazığ’da incelemelerde bulundu. Raporda ağır kış koşullarına dikkat çekildi ve barınma sorununun sürdüğü vurgulandı.

"Yapılan gözlemler ve görüşmelerde barınma deprem bölgesinde en öncelikli ve hayati sorun başlığı olarak dikkat çekmektedir. Depremin birinci haftası itibarı ile bölgenin en önemli sorunu evi hasar görmüş kullanılamaz/oturulamaz durumda olan yurttaşların kışı nasıl geçireceğidir" denilen rapordaki tespitler şöyle:

'ÇADIR BARINMAYLA EŞDEĞER GÖRÜLMEMELİ'

"Bölgenin ağır kış koşulları düşünüldüğünde çadır bir barınma seçeneği olarak mümkün olan en kısa süre için tercih edilmelidir. Kışlık dahi olsa çadırların ağır kış koşullarında en kötü barınma seçeneği olduğu, bir başka ifade ile çadırın barınmayla eşdeğer görülmemesi gerektiği unutulmamalıdır. Bölgede barınma sorunu kışlık çadır temin etmenin ötesinde geçici yaşam alanı oluşturma, ısınma ve beslenme ihtiyaçları ile birlikte ele alınmalıdır.”

YER SEÇİMİ UYGUN DEĞİL

"Sivrice’de çadırların çoğunlukla evlerin bahçelerine kurulduğu, bir kısmının ilçenin boş alanları kurulduğu, hemen tamamının uygun olmayan yerlere kurulduğu tespit edilmiştir. Bazı çadırların su altında kaldığı ve kullanılamaz duruma geldiği de gözlenmiştir. Elazığ’da da benzer bir durum söz konusudur. Sanayi Salıbaba Mahallesinde ve Valilik’in yakınındaki çadır kentlerde gözlemlerde bulunulmuştur. Bunun haricinde mahalle aralarında birkaç çadırdan oluşan çok sayıda kümelenmeler vardır. Valiliğin yakınındaki çadırkent hariç gözlenen çadır yerleşimlerinin uygun olmadığı tespit edilmiştir. Çadır kurulan zeminlerin belli bir eğime sahip olması ve böylece su basmasını önlemesi gerekmektedir. Sanayi mahallesindeki çadırkent, tamamen çamur ve yer yer su birikintileri içindedir. Gelişigüzel kurulan çadır kümeleri ya da çadır kentlerin çoğunun güvenliği yoktur."

'BANYO, TUVALET İHTİYACI HASARLI EVLERDE GİDERİLİYOR'

"Çadırlar birbirine yakın mesafelerde kurulmuş olup, çoğunda çadır içine soba kurulmuştur. Çadırların, her ne kadar yanmaz malzemeden yapıldığını tahmin edilse de yangın açısından tehlikeli olduğu düşünülmektedir. Çadırlarda ciddi bir ısınma sorunu mevcuttu. Çadırların kurulduğu yerlerde mobil tuvaletler, banyo vb. olanaklar bulunmadığı için, yurttaşların bu ihtiyaçlarını hasarlı evlerde gidermektedir."

'SİVRİCE’DE GEÇİCİ YERLEŞİM YERİ KURULACAK'

TTB ve SES heyetleri yaptıkları incelemeler sonucunda 9 maddeden oluşan önerileri sıraladı:

• Mevsim koşulları dikkate alındığında, dondurucu soğuğun depremzedelerde ikincil sorunlara yol açması nedeniyle, çadır bir barınma seçeneği olarak mümkün olan en kısa süre için tercih edilmeli, geçici yerleşimlerin artık konteynır ya da prefabrik yapılar gibi malzemelerden yapılması gerekmektedir.

• Sağlık çalışanlarının aynı zamanda depremzede olduklarının göz önünde bulundurulmalı ve bir süre için diğer illerden gelenlerin ikame edilmesi gerekmektedir.

• Çok geniş bir alanı etkileyen deprem nedeniyle yurttaşların travma yaşadıkları, kadın ve çocukların en fazla etkilenen kesimler oldukları gözlemlediğinden başta barınma olmak üzere temel ihtiyaçlar giderildikten sonra depremzedelere yönelik Psikolog, Psikiyatrist ve Sosyal hizmet uzmanların katılımı ile psikososyal çalışmalara bir an önce başlanmalıdır.

• Başta aşılama olmak üzere rutin sağlık hizmetleri herhangi bir aksamaya yol açmadan kesintisiz bir biçimde sürdürülmelidir.

• Yardımlara ulaşamayan dezavantajlı kişilerin (yalnız yaşlı çift, yalnız yaşlı, kadın vb) aile sağlık merkezleri, sosyal hizmet vb kamu kurumları aracılığıyla saptanması, ihtiyaçlarının karşılanmasını mümkün kılacaktır. Yardımların organizasyonu ve dağıtımında sivil toplum kuruluşlarının sürece katılımının sağlanması, toplumsal dayanışmayı artıracaktır.

• İhtiyaçlar temelinde yardımların gelmesi sağlanmalı, gelen yardımların adil bir şekilde dağıtımı sağlanmalı, gerçek ihtiyaç sahiplerinin yardımlardan yararlandırılmalı ve yardımlarda kayırmaların önüne geçilmelidir.

• Hizmetlerin planlaması ve sürdürülmesinde, yardıma gereksinimi olanların tespitinde toplum katılımının sağlanması önemsenmelidir.

• Hasar tespit çalışmaları hızlandırılmalı binalara yönelik yapılacak işlemler bir an önce kararlaştırılmalıdır.

• Okullar bir an önce güvenli hale getiriliği eğitimin devamlılığı sağlanmalıdır. (DUVAR)