'Toplumun vicdanında Suruç hala kanıyor'

Suruç katliamında öldürülenlerin yakınları ve yaralananlar İzmir Barosu'nun düzenlediği panelde konuştu. Konuşmalarda adalet çağrısı yapılırken, İzmir Barosu gerçek faillerin cezalandırılması için mücadeleye devam ettiklerini belirtti.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - İzmir Barosu, İnsan Hakları Haftası kapsamında düzenlediği ilk etkinlikte Suruç katliamında yaralananlar ile yakınlarını kaybeden ailelerin adalet arayışına ilişkin bir panel düzenledi. İzmir Barosu, İnsan Hakları Haftası olan 7-14 Aralık tarihleri boyunca ifade özgürlüğü, mülteci hakları, engelli hakları, sosyal haklar, çocuk hakları gibi farklı alanlarda gerçekleştirilecek etkinliklerle devam edecek.

BARIŞ VE KARDEŞLİĞİ SAVUNUYORLARDI

Suruç katliamına ilişkin “Gitmek” isimli bir belgeselin izlendiği panelin açılışında konuşan İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ali Deman Güler, “10 Aralık İnsan Hakları günü Evrensel Beyannamesi'nin ilanının kutlandığı gündür. İzmir Barosu İnsan Hakları Haftası etkinliklerini bu kapsamda düzenliyoruz. Beyanname'nin ilk maddesi 'İnsanlar, birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar' der. Suruç'ta hayatını kaybeden insanlarımız barışı ve kardeşliği savunuyorlardı. Biz de bu kardeşlik duygusunu yükseltmek gerektiğine gönülden inanıyoruz. Suruç benzeri olayların tekrar yaşanmaması için bir aradayız ve hep birlikte olmaya devam edeceğiz” dedi.

HERKES HAK ETTİĞİ CEZAYI BULANA KADAR MÜCADELEYE DEVAM

İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel ise Suruç’ta yaşananların unutturulmak ve sorumluları tespit edilmiş gibi gösterilmek istendiğini söyleyerek "Katliamının ilk duruşması ancak 21 ay sonra görülebildi. Katliamcıya yol verenler, onu görmezden gelenler, katliam yerine kadar ulaşmasını sağlayanlar hiçbir biçimde soruşturmaya dahil edilmedi" şeklinde konuştu. Devam eden yargılamaya İzmir Barosu olarak destek verdiklerini, gerçek faillerin ortaya çıkarılması için mücadele ettiklerini ifade eden Yücel “Biz bu katliamda sorumluluğu olan herkes yargı önüne çıkarılana, herkes hak ettiği cezayı bulana kadar mücadeleye devam edeceğiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

BİZ HALA TOPLUMUN GÖZÜNDE OYUNCAK GÖTÜREN GENÇLERİZ

Av. Kamil Ağaoğlu, ülkede insan hakları mücadelesini temel gündeminin katliamlara karşı mücadele olduğunu ifade ederek Suruç katliamının bugün hala içinde yaşadığımız sıkıntılı dönemin başlangıcı olduğunu ifade etti. Katliamda yaralanan Dr. Çağla Seven, devletin katliamı engellemediği gibi adaleti sağlamak için de hiçbir şey yapmadığını söyledi ve “Katliam mağdurları olarak taleplerimizi, yaşadıklarımızı anlatmamız dahi engelleniyor. Bir şekilde toplumda unutturulma, toplum nezdinde kriminalize edilme üzerinden bir ayrıştırma yaratılmaya çalışılıyor. Ama biz hala toplumun gözünde oraya oyuncak götüren gençleriz. Toplumun vicdanında Suruç hala kanıyor” dedi.

BİZİM ÇOCUKLARIMIZ YAŞIYOR VE BİNLERCE ÇOĞALDILAR

Suruç katliamı sırasında oğlunu kaybeden Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden Feti Aydın ise “Biz çocuklarımızın öldüğüne inanmıyoruz. Bizim çocuklarımız yaşıyor ve binlerce çoğaldılar. Adalet ise, şu anda tozlu raflarda duruyor” şeklinde konuştu. Suruç İçin Adalet Platformu’ndan Av. Gülhan Kaya, aradan geçen bunca zamana karşı Suruç davasının hala çok başında olunduğunu ifade ederek, "Suruç katliamı yaşandıktan sonra sürekli olarak Suruç katliamı aydınlatılmazsa yeni katliamların önü açılır" dediklerini ve bu sorumlulukla hareket ettiklerini söyledi. Av. Kaya, “Eğer Suruç katliamı soruşturması tam manasıyla gerçekleştirilmiş ve katliamın tüm sorumluları cezalandırılmış olsaydı 10 Ekim Katliamı da gerçekleşmezdi” tespitinde bulundu.

Panel, izleyicilerin katliam hakkında görüşlerini paylaşmaları ve katılımcılara yönelttikleri sorular ile sona erdi. (DUVAR)