Cumartesi Anneleri: Evimiz bize yasaklandı

Cumartesi Anneleri'nin 767. hafta buluşmasında 1993'te gözaltına alınan Hüseyin Taşkaya'nın akıbetini sordu. Hüseyin Taşkaya'nın eşi Sultan Taşkaya, Galatasaray Meydanı'nın Cumartesi Anneleri'ne yasaklanmasına tepki göstererek "Evimiz bize yasaklandı. Kayıplarımızın peşini bırakmayacağız" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - 700. haftadan bu yana Galatasaray Meydanı’ndaki oturma eylemleri engellenen Cumartesi Anneleri, 767. hafta buluşmasında da İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde bir araya geldi. Yoğun polis ablukası altında gerçekleşen buluşmada, gözaltında kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın akıbeti soruldu. Eyleme CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da katıldı.

Basın açıklamasını İHD İstanbul Şube Başkanı Av. Gülseren Yoleri okudu. Bireylerin her türlü hak ihlâlinden arındırılmış bir hayat sürmelerinin, en temel anayasal hakları olduğunun altını çizen Yoleri, hiç kimsenin korku, endişe ve belirsizlik duygusu ile yaşamaya mahkum edilemeyeceğini ve kimsenin, bir hak ihlâline uğradığında etkili bir arama güvencesinden mahrum bırakılamayacağını belirterek şöyle dedi:

“Ancak bizim Anayasal ve evrensel hukukun güvencesindeki bu haklarımız yok sayılıyor. Sahip olduğumuz hak ve özgürlüklere hukukun ilke ve esaslarına aykırı bir şekilde müdahale ediliyor. Herkese karşı dürüst, eşit ve tarafsız davranmakla yükümlü olan kamu görevlileri bize karşı keyfi, taraflı ve ön yargılı hareket ediyor.  Bu yüzden 767 haftadır meydanlardan, sokaklardan haykırıyoruz: Hukuk devleti, insan haklarına saygılı ve bu hakları koruyan, adalete ve eşitliğe uygun bağımsız bir hukuk düzeni kuran devlettir. Artık yeter, kayıplarımıza ve adalete ulaşmak için hukuk devleti istiyoruz.”

Basın açıklamasının ardından Hüseyin Taşkaya’nın eşi Sultan Taşkaya konuştu. Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasına tepki göstererek “Evimiz bize yasaklandı, kayıplarımızın peşini bırakmayacağız” diye konuştu.

Hüseyin Taşkaya’nın kızı Serpil Taşkaya, mücadeleye 9 yaşında başladığını anlattı ve 1971 yılında ABD'de gerçekleştirilen Stanford Hapishane Deneyi’ne gönderme yaparak “Deneyden çıkarılacak sonuç, siz hiçbir vasfı olmayan insanların eline güç verirseniz bunu vahşice kullanır ve egosunu tatmin eder. Hiçbir vasfı olmayan insanların eline devlet tarafından verilen güçle kaybedildi yakınlarımız” dedi.

Serpil Taşkaya’dan sonra ise Hüseyin Taşkaya’nın 9 yaşındaki torunu Duygu Melis Taşkaya şunları söyledi: “Annemin babasını kaybettiği yaştayım. Yıllardır babasını arayan annemle birlikte şimdi ben de dedemi arıyorum. Dedem ben doğmadan önce kaybedilmiş ve ben de dedemi hep annemden dinledim. İsterdim ki dedem elimden tutup parklara götürsün, benim torunum çok akıllı deyip arkadaşlarına anlatsın, olmadı. Ama onu bulana kadar aramaya devam edeceğim, vazgeçmeyeceğim.”

Hüseyin Taşkaya, 6 Aralık 1993 tarihinde Siverek Bağlar Mahallesi'ndeki amcasının evinden askerler, polisler ve Bucak aşiretine mensup korucular tarafından gözaltına alınmıştı. Hüseyin Taşkaya'dan bir daha haber alınamamıştı. (HABER MERKEZİ)