Ankara'daki gözaltılara tepki: Yapıldığında suç değildi, şimdi suç

ANKARA - Ankara’da 2016 yılında katıldıkları eylem gerekçesiyle aralarında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube Eş Başkanı Fatin Kanat’ın da bulunduğu HDP ile SES üye ve yöneticilerine dönük operasyonda 13 kişi gözaltına alındı.

İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi öncülüğünde "Gözaltılar derhal serbest bırakılsın" çağrısı yapılan basın açıklamasına çok sayıda meslek örgütü ve insan hakları savunucusu katıldı. Mülkiyeler Birliği'ndeki toplantıda İHD Ankara Şubesi adına konuşan Sevil Turgut, gözaltına alınanlardan Mazhar Yerlikaya'nın sağlık gerekçesiyle ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığını söyledi.

'TEK AMAÇ KORKU YAYMAK'

Ankara'da uzun süredir yapılan gözaltıların geçmiş yıllarda gerçekleştirilen basın açıklamalarına ilişkin olduğunu belirten Turgut, şöyle konuştu:

"Anayasal hak olan ve yapıldığı dönemlerde suç sayılmamış, gözaltı işlemi uygulanmamış her demokratik fiil kişilerin önüne bugün suç kapsamına dahil edilerek getirilmektedir. Bu uygulamaların tek amacı topluma korku yaymak, endişeyi çoğaltmaktır. Bugün soruşturma ve kovuşturma aşamasında tutuklanmayıp adlı kontrol tedbiri uygulanan kişi sayısı 450 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Şube başkanımız Fatin Kanat başta olmak üzere gözaltına alınanlar çağrıldığında ifadeye gelebilecek kişilerdir. Evleri basılarak yapılan gözaltılar kabul edilemez. Bu gözaltı furyası sonlandırılmalı ve arkadaşlarımız serbest bırakılmalı."

'YENİ MODA HUKUK SİSTEMİ: SEBEBİ SÖYLENMİYOR'

İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise gözaltında bulunanlara ilişkin bilgi verdi. Adli süreci takip ettiklerini ifade eden Türkdoğan, "Fatin arkadaşımızı ziyaret ettik. Hepinize selamı var. Adli işlemler bugün başlatılırsa yarın sona erebilir. Son dönemde yeni bir moda var; soyut iddialara dayanarak sebep söylenmeksizin gözaltılar yapılıyor. Bugün iktidarda olanlar ve yandaşları yarattıkları keyfi hukuku muhaliflere dayatmakla övünebilir. Bu durum böyle devam etmeyecek. Çağrı usulü ile ifade verebilecek insanları bu şekilde gözaltına almak kabul edilemez" diye konuştu.

KERESTECİOĞLU: İHD'NİN İLK ÜYELERİNDEN BİRİ OLARAK BURADAYIM

HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise yargının siyasallaştığına dikkat çekerek, "Ben HDP Ankara milletvekili olmamdan önce İHD'nin ilk üyelerinden biri olarak burada bulunuyorum. Gözaltına alınan arkadaşlarımızın hepsi gözönünde olan kişiler. Yani ifadeye çağrıldıkları taktirde giderler. Gerekçe dahi sunulmadan gözaltılar yapılıyor. Burada gözaltına alınıp eşyası garp edilen çok kişi vardır herhalde. Yıllarca iade edilmeyen eşyalar var; bu da bir gasp. Ama bizi yıldıramayacaklar. Ben umutluyum; bu ülke herkes için yaşanabilir bir ülke haline gelecek."

TABİP ODASI: KORKU DUVARI YIKILDI

Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut, "Gözaltına alınan arkadaşlarımızın ikisi omuz omuza çalıştığımız arkadaşlarımız. Ülkenin gündemi son dönemde artık umudunu keserek yurt dışına çıkan eğitimli nüfus ve intihar eden vatandaşlar. Ama zulüm ne kadar çoksa biz o kadar kenetlendik. Korku duvarı artık yıkıldı. Ne kadar zulüm uygularlarsa karşılarındaki kitle daha da büyüyecektir. Bir an önce arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyorum" dedi.

KESK: DÜŞMAN HUKUKU İŞLETİLİYOR

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz, iktidar tarafından muhalefete karşı düşman hukuku işletildigini belirterek, "Sendika üyemiz 3 kişi gözaltında. Son dönemde yaşananlar hiçbir dönemde yaşanmamıştır. Açık bir şekilde muhaliflere karşı düşman hukuku işletiliyor. Sabaha karşı ev basma ile yapılan gözaltılar çevreye ilişkin bir tecrit uygulamasıdır, kabul edilemez" diye konuştu.