Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt vefat etti

Dört gün önce eşini kaybeden Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt vefat etti. 79 yaşındaki Büyükanıt bir süredir tedavi altındaydı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Rahatsızlığından dolayı bir süredir tedavi gören Büyükanıt, sabah saatlerinde vefat etti. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) 25'inci Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın eşi Filiz Büyükanıt da 4 gün önce vefat etmişti.

79 yaşında vefat eden Yaşar Büyükanıt'ın rahatsızlığından dolayı eşinin cenaze törenine katılamamıştı.

DETAYLARI AÇIKLANMAYAN GÖRÜŞMEYLE HATIRLANIYORDU

27 Nisan 2007 tarihinde saat 23.20'de Genelkurmay Başkanlığı bir açıklama yayınlamış ve metin, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısıyla kamuoyunda “muhtıra” olarak adlandırılmıştı. Büyükanıt 2012 yılında TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na 27 Nisan ile ilgili konuşmuş ve Başbakan’ı şahit göstererek  “Muhtıra değildi. Bu, laiklik hassasiyetini ortaya koyan bir metindir” demişti.

Büyükanıt bu bildirinin hemen ardından 5 Mayıs 2007'de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'la Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde 135 dakikalık bir görüşme gerçekleştirmişti. Büyükanıt görüşmenin detaylarıyla ilgili olarak “Benimle mezara gidecek” açıklamasını yapmıştı. Erdoğan ise “Büyükanıt açıklarsa ben de açıklarım” demişti.

Konuyla ilgili sadece bir kez konuşan Büyükanıt tek açıklamayı 2009 yılında Fikret Bila’ya yapmıştı. Büyükanıt “Bu konuda ilk ve son kez konuşuyorum. Ben bulunduğum görevler itibariyle dönemin başbakanları rahmetli Bülent Ecevit ile de Mesut Yılmaz ile de bu tür görüşmeler yaptım. Bunlar devlet işidir. Dolmabahçe görüşmesi de öyledir” ifadelerini kullanmıştı.

BAŞBAKAN BAŞDANIŞMANI 12 YIL SONRA KONUŞTU

Dönemin Başbakan Başdanışmanı Abdülkadir Özkan Şubat 2019’da Kübra Par’a konuşmuş ve o görüşmeyle ilgili şunları söyledi:

"Çok enteresan bir şey söyleyeceğim. Hatırlarsanız Sayın Erdoğan Başbakan olduğu dönemde Dolmabahçe'deki ofisinde dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ile özel bir görüşme yapmıştı. İçeriği açıklanmadı ve Büyükanıt ‘Benimle mezara girecek’ dedi. O görüşmeden tam bir ay sonra Ümraniye'de bir gecekonduda mühimmatlar bulundu. Sonra Poyrazköy baskını oldu ve Ergenekon süreci başladı. Bence Sayın Büyükanıt o gün bu cemaatin devlet, emniyet, istihbarat ve ordu içinde ulaşmış oldukları tehlikeli noktayı Sayın Erdoğan'a haber verdi ve ikna etti. 2007'de Erdoğan bu örgütün devlet içerisinden tasfiye edilme operasyonunu başlatacaktı. Ama bir ay sonra orduya ait mühimmatların bulunduğu, darbe günlüklerinin ele geçirildiği haberleri üzerinden bir kamuoyu oluşturdular. Ordunun darbe hazırlığı içerisinde olduğunu ve kendilerinin bu darbeyi deşifre ettiğini söylediler. Süreci manipüle ettiler. Böylece Ergenekon sürecine toplumsal bir destek kazandılar. Fakat kuvvet komutanları yavaş yavaş içeri alınmaya başlayınca ve İlker Başbuğ hapse atılınca Sayın Erdoğan bir şeylerin yanlış gittiğini fark etti. Ergenekon süreci ve Taraf Gazetesi aleyhine konuşmalar yapmaya başladı. 2011 sonrasında da dershaneler tartışmasını açarak örgütün tasfiye sürecini başlattı."

ALİ KAYA VE 'TANIRIM İYİ ÇOCUKTUR' LAFI

Hakkari Şemdinli’de 2005 yılında Umut Kitabevi'ne yönelik bombalı saldırı düzenlenmişti. Sonradan 'FETÖ' mensubu olduğu ortaya çıkan savcılar tarafından açılan davada, astsubay Ali Kaya yargılanmıştı. Büyükanıt o dönemde Kaya için “Tanırım iyi çocuktur” yorumunda bulunmuştu. Büyükanıt bu açıklaması sebebiyle o dönemde bazı çevreler tarafından “Yargıya müdahale ediliyor” suçlamasına maruz kalmıştı. (HABER MERKEZİ)