Murat Yetkin: Kabus senaryosu

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump arasında kritik öneme sahip görüşemeye saatler kaldı. Gazeteci Murat Yetkin toplantının olası sonuçlarını ele aldı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleşecek olan görüşme önümüzdeki dönem açısından kritik öneme sahip. Gazeteci Murat Yetkin, görüşmenin sonuçlarına ilişkin kulisleri ele aldı.

İşte Murat Yetkin'in yazısından bir bölüm;

ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı 13 Kasım’da Beyaz Saray’a daveti iki ülke ilişkileri bakımından kilit önemde bir görüşmeye sahne olacak.

...

Lafı dolaştırmayalım. 13 Kasım’da Türkiye bakımından da, Türkiye-ABD ilişkileri bakımından da kabus senaryosu, düşük bir ihtimal olmasına rağmen, Erdoğan ABD’de iken Senato’nun Temsilciler Meclisinde en gelen Yaptırımlar ve Ermeni karar tasarılarını oylaması olur. Gerçi diplomatik kaynaklar, ABD Dışişlerinin, Türkiye ile konuşulacak bir şey bırakmayacağı için bu tasarıların kabulüne karşı çıktığını, ayrıca Trump’a bağlı Cumhuriyetçi Kongre üyelerinin Demokratların Başkanı devirmesini hızlandırabilecek böyle bir hamleye izin vermeyeceği görüşünde.

...

En önemli konu S-400

Ankara açısından bakıldığında da Türkiye’nin Rus S-400 füzeleri alımı nedeniyle ortağı olduğu F-35 programından dışlanmaması, tıpkı ekonomik yaptırımlar ve Türkiye’nin mali sistemine zarar verebilecek Halkbank davası gibi önemli bir konu. Keza ABD’nin Suriye’de YPG/PKK’ya desteğine son vermesi talebi var ki, buradaki bir risk bulunduğu, Pentagon’un Trump’a desteğin devamı için bastırdığından bir önceki yazıda söz etmiştik. Sonra Fethullah Gülen’in iadesi konusu var ki, Amerikan makamları henüz soruşturma dahi açmış değil.

....

Neticede ABD, Rusya’nın üstelik Türkiye gibi bir NATO müttefiki üzerinden silah pazarındaki baskın rolünü kırmasından rahatsız ve bu bir tür inatlaşmaya dönüşmüş durumda. Batılı bir diplomatik kaynak, S-400 konusunda bir orta nokta bulunması halinde Türkiye’nin F-35 programına dönmesi, yaptırım ihtimalinin kalkması ve Suriye konusunda da gerilimin düşmesinin mümkün olduğunu söyledi geçen günkü sohbetimizde. Tabii Trump’ın Kongre ile arası bu kadar kötüyken verilen sözler ne kadar geçerli olur? O da ayrı konu. İsrail lobisinin geleneksel Türkiye karşıtı lobilerle birlikte YPG/PKK cephesinden yana durması işi daha da karmaşık hale getiriyor.

Öte yandan Halkbank konusu, Trump’ın kapsama alanının dışında, yerel mahkemenin girişimi, nasıl sonuçlanacağı konusunda Trump’ın vaatte bulunması dahi zor.

Özetle zor bir seyahat, zor bir görüşme olacak. Trump da, Erdoğan da stratejik bir tercih kullanacak. Öfkeyle değil, sağduyuyla, ideolojik yönelişler değil, ülkenin çıkarları doğrultusunda karar verme zamanı.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız