Murat Yetkin: İlahiyatçılar neden öğretmen olmak istemiyor acaba?

Cumurbaşkanı Erdoğan, İmam - Hatip ve İlahiyat mezunlarının öğretmen olmak yerine farklı işleri tercih etmelerini eleştirdi. Gazeteci Murat yetkin son günlerde yaşanan intihar olayları ışığında Erdoğan'ın sözlerini değerlendirdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Üniversitesi İlahiyat Faküktesi'nin  70’inci Kuruluş Yılı töreninde, İmam - Hatip ve İlahiyat mezunlarının öğretmen olmak istemediğine dikkat çekti. Erdoğan, "birçok imam-hatip okulunda kuran dersleri boş geçiyor, hatta din ve ahlak kültürü derslerine öğretmen bulunamıyor" dedi. Gazeteci Murat Yetkin blogunda bu konuyu ele aldı.

İşte yazının bir bölümü;

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ev sahipliği yaptığı Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin 70’inci Kuruluş Yılı töreninde bu derdi artık içinde tutamadı, ortaya döktü.

O kadar imam-hatip okulu açmışlardı, ilahiyat fakülteleri açmışlardı ama mezunları öğretmen olmak istemiyordu. Ne imam-hatiplere, ne düz liselere öğretmen olmak istiyorlardı.

...

İmam-hatip liselerinden mezun olanların kaçının üniversiteye girişteki ilk sıra tercihleri ilahiyat fakülteleri acaba?

Okulların adını değiştirip ailelerin çaresiz itirazlarına rağmen imam-hatip okulu yapınca, Cumhurbaşkanının deyişiyle “dindar nesiller” yetiştirildiği mi varsayılıyor yoksa?

...

Öğretmen olmak isteyerek öğretmen okullarına giren, mezun olan binlerce genç atamaları yapılıp öğrencilere ders anlatmak için can atarken, kimileri canlarına kıyarken, neden Cumhurbaşkanı özel olarak imam-hatip ve ilahiyat mezunlarının öğretmen olmaktan kaçınmasına dertleniyor?

Dertlenecek o kadar sorun var ki her yıl “reform” adı verilen değişikliklerle öğrencileri de aileleri de çaresizliğe iten, parası olanın çocuklarına daha iyi eğitim verip Batı ülkelerine göndermeye çalıştığı, ülkedeki fırsat eşitsizliği makasını her yıl biraz daha açan eğitim sistemimizde…

O kadar çok sorun var ki, ilahiyat mezunlarının imam-hatiplerde kuran derslerine öğretmen olmak istememesine dertlenmeye varana kadar…

Yazının tümünü okumak için tıklayınız