Barış İçin Akademisyenler: Kayıtsız şartsız göreve iade edin!

Barış İçin Akademisyenler, görevlerine kayıtsız şartsız iade edilmeleri çağrısında bulundu. Açıklamada, "Akademisyenler, eğer ihraç sürecinde yaşananlardan ötürü eski kurumlarına dönmek istemezlerse kendilerinden başka kurum tercihleri yapmaları istenmeli ve kadro uygunluk durumuna göre bu tercihlerden birinde istihdam edilmeleri sağlanmalıdır" denildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR Anayasa Mahkemesi'nin 'hakları ihlal edildi' hükmü üzerine yargılandıkları davalarda beraat kararları çıkmaya başlayan Barış İçin Akademisyenler, ihraç edildikleri kurumlardaki görevlerine kayıtsız şartsız iade edilmeleri için çağrı yaptı.

'Bu Suça Ortak Olmayacağız!' başlıklı metni 11 Ocak 2016 tarihinde imzalayarak kamuoyuyla paylaştıktan sonra Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile akademiden ihraç edilen Barış İçin Akademisyenler'in yayınladıkları açıklamada, “Eğer Türkiye halen bir anayasal hukuk devleti ise 406’sı KHK’li olan ve pasaportlarına da tahdit koyulan toplam 549 imzacı akademisyenin, 11 Ocak 2016 öncesinde çalışmakta oldukları kurumlardaki görevlerine kayıtsız şartsız iade edilmeleri gerekmektedir" denildi.

Anayasa Mahkemesi, akademisyenlerin başvurusunu 26 Temmuz 2019 tarihinde karara bağlamış, yapılan eylemin “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmişti. Ardından 329 imzacı 'terör propagandası' suçlamasıyla yargılandıkları davalardan beraat etti. 282 imzacı hakkında ise henüz beraat kararı verilmiş değil.

'HAKSIZ YERE ÇOK BEDEL ÖDEDİK'

203 imzacının, yeniden yargılanarak beraat edeceklerini öngördüklerini ifade edilen açıklamada, "Ancak yargılandığımız davalardan beraat etmemiz, yaşadığımız haksızlıkların telafi edilmesi anlamına gelmiyor. Çünkü haksız yere çok bedel ödedik. Eleştiriye açık bu sözlerimizi aynı zamanda çözüme giden yolda bir tartışma başlatmak için de ifade ettik. Ancak hiç hak etmediğimiz mesnetsiz suçlamalarla ve orantısız bir şiddet politikasıyla karşı karşıya kaldık" denildi. Açıklamadaki talepler özetle şöyle:

  • 'Bu suça ortak olmayacağız!' başlıklı bildiriyi imzaladığı sırada Türkiye’de herhangi bir kurumda istihdam olmaksızın lisansüstü eğitimine devam eden ya da lisansüstü derecesine sahip akademisyenlerin işe alım sürecinde önlerine engel olarak çıkartılan güvenlik ve arşiv soruşturması uygulamasına derhal son verilmelidir. Bu uygulamanın kanunilik ilkesiyle çeliştiği ve Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkına bir müdahale oluşturduğunun Anayasa Mahkemesince de karara bağlandığı dikkate alınmalıdır.
  • Rektörlükler tarafından YÖK’e iletilen listeler eliyle KHK kapsamında meslekten ihraç edilen imzacı akademisyenlerin, pasaportlarının üzerindeki tahdit kayıtsız şartsız derhal kaldırılmalıdır. Pasaport üzerindeki tahdidin kaldırılması sürecinde, Yargı Reformu tartışmaları çerçevesinde medyaya yansıdığı üzere İçişleri Bakanlığınca yürütülecek soruşturma sonucunun koşul olarak getirilmesi önerisi Anayasa’ya aykırıdır ve kabul edilemez.
  • Yine aynı akademisyenlerden, öğretim üyesi, öğretim görevlisi, uzman ya da 2547 sayılı Kanunun 33/a bendine göre istihdam edilmiş araştırma görevlisi olarak çalışırken ihraç edilmiş olanlarının, öncelikle ihraç edildikleri kurumda göreve başlamaları sağlanmalıdır,
  • Bahsi geçen akademisyenler, eğer ihraç sürecinde yaşananlardan ötürü eski kurumlarına dönmek istemezlerse kendilerinden başka kurum tercihleri yapmaları istenmeli ve kadro uygunluk durumuna göre bu tercihlerden birinde istihdam edilmeleri sağlanmalıdır.
  • Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında araştırma görevlisi iken ya da 2547 sayılı Kanunun 50/d bendine göre istihdam edilmiş araştırma görevlisi iken görevden ihraç edilenler, yeni hak kayıplarına uğramalarının engellenmesi için doğrudan 2547 sayılı -Kanunun 33/a bendine göre araştırma görevlisi olarak istihdam edilmeli, eğer bu süre zarfında doktoralarını bitirmişlerse doktor öğretim üyesi olarak istihdam edilmelidirler.
  • Yine ÖYP ya da 50/d kapsamında çalışırken ihraç olan araştırma görevlilerinden lisansüstü eğitimi devam edenlerinin göreve iadeleri yapılırken, aynı zamanda lisansüstü eğitimlerine devam ettikleri kurumlara görevlendirmeleri de eşzamanlı olarak yapılmalıdır. Göreve iade olan tüm imzacı akademisyenlerin ihraç edildikleri tarihten göreve iade oldukları tarihe kadar geçen süre içinde ödenmemiş maaşları faiziyle birlikte herhangi bir başvuru yapmak gerekmeksizin kendilerine ödenmelidir." (HABER MERKEZİ)