AYM polisin 1 Mayıs engelini ihlal kabul etti

2009 yılında 1 Mayıs kutlamalarına katılmaları engellenen Türk Tabipleri Birliği'nin başvurusunu ele alan Anayasa Mahkemesi, gösteri ve toplantı hakkının engellendiğine karar verdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Anayasa Mahkemesi 1 Mayıs etkinliklerine katılmak isterken polisin zor kullanarak gözaltına alınmasını anayasal bir hakkın ihlali olarak değerlendirdi.

2009 yılında 1 Mayıs kutlamalarına katılmak isterken gözaltına alınan Türk Tabipleri Birliği (TTB) üyelerinin gözaltına alınması ile ilgili davada AYM toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanılmasının engellendiği kararı verdi. Dönemin TTB yöneticileri, Ali Çerkezoğlu, Ali Küçük, Elif Kırteke, Eriş Bilaloğlu, Hüseyin Demirdizen ve Mehmet Nazmi Algan İstanbul Pangaltı'da, polisin tazyikli su ve biber gazı ile yaptığı müdahale ile karşılaştı. Polis şiddeti nedeniyle yasal haklarının engellendiğini öne süren 6 kişi savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına kararına Sulh Ceza Hakimliği'nda yaptıkları başvuru da reddedildi.

Yapılan başvuru üzerine dosyayı görüşen AYM, "Anayasa Mahkemesi başvuruculara kolluk güçleri tarafından yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olup olmadığını incelemiştir.  Somut olayda yetmişe yakın sivil toplum kuruluşu tarafından 1 Mayıs İşçi Bayramı anma etkinlikleri için idareye önceden başvurulduğu anlaşılmıştır.

Mevcut başvuruda tüm tutanaklar, ifadeler ve tespitler dikkate alındığında Anayasa Mahkemesi şu sonuçlara ulaşmıştır: Kolluk kuvvetlerince yollarının kesilmesi (birden fazla) ve bekletilmeleri nedeniyle başvurucuların gösteri yerine ulaşmaları gecikmiştir. Kutlamaların bitişine kısa bir süre kala bölgeye ulaşabilen gruba güvenliğin sağlanamayacağı gerekçesiyle gösterilerin yapıldığı alana geçiş izni verilmemiştir. Öte yandan başvurucuların ödev ve sorumluluklarına aykırı davrandıkları ya da bu haklarını barışçıl kullanmadıkları yönünde dosyada bir tespit yoktur." kararına vardı.

Kararda ayrıca "Anayasa Mahkemesi kötü muamele yasağı bakımından her ne kadar etkili bir soruşturma yürütülmediğine karar vermiş ise de bu başvuruda dosya içeriğinin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına ilişkin iddialar bakımından bir sonuca ulaşmak için yeterli olduğunu değerlendirmiş, müdahalenin kamu düzeninin sağlanmasında demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna ulaşmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir." denildi.

Mahkeme başvuruculara masraflarının yanısıra 5'er bin lira tazminat ödenmesine karar verdi. (HABER MERKEZİ)