Murat Yetkin: Mazgallardan yükselen kokular sokakları sardı

Gazeteci Murat Yetkin, İsmail Saymaz'ın Şehvetiye Tarikatı kitabını değerlendirdiği yazısında tarikatlar, iktidar, cinsel istismar arasındaki ilişkiyi irdelerken "Mazgallardan yükselen kokular artık sokakları sardı, lağım patlamadan burnumuzu tıkamak dışında bir şeyler yapmanın zamanı. Çare susmak değil, konuşmak" diyor. Muhafazakar kalemlerden yükselen "yanlışlıklarımızı bilsek de susalım" telkinine Yetkin "gerçeklerle yüzleşmek, konuşmak gerekiyor" diye yanıtlıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Gazeteci Murat Yetkin, İsmail Saymaz'ın son kitabı Şehvetiye Tarikatı'nı Türkiye'nin yakın gündemi üzerinden değerlendiren bir yazı kaleme aldı. "Şehvet ile kast edilen sadece cinsel şehvet değil, para şehveti, insanlar üzerinde, kurumlar üzerinde güç kullanma, iktidar kurma şehveti" olduğunu söyleyen Saymaz'ın sözlerini hatırlatan Yetkin gerçeklerle yüzleşmenin elzem olduğunu ifade ediyor.

İşte Yetkin’in yazısından bir bölüm:

Neyse ki İsmail Saymaz “Şehvetiye Tarikatı” kitabın girişinde yazmış: şehvet ile kast edilen sadece cinsel şehvet değil, para şehveti, insanlar üzerinde, kurumlar üzerinde güç kullanma, iktidar kurma şehveti.

Burada tekrarlamayacağım, kitapta en aykırı porno öykülerini, filmlerini solda sıfır bırakacak örnekler var. Dini inançları istismar edilerek bu ülkenin sizin, benim gibi oy kullanan insanların –nadir örnekte zorlama yoluyla, genellikle- gönüllü olarak neler yaptığını okuyup dehşete kapılmamak mümkün değil.

Saymaz, kitabında dengeli yaklaşmış verdiği örneklere. Örneğin Diyanet İşleri Başkanlığının raporlarından “Gelişen pazardan daha fazla pay alma hırsı olmadık dini suiistimallere yol açmaktadır”, ya da “Hurafe saçma görünse de (kişi) ona inandığında, inanılmaz bir tatmin duygusu yaşamaktadır. Hocasına bağlılığı kat be kat artmaktadır” gibi alıntılara yer vermiş. Öte yandan bu durumun Tekke ve Zaviyeler Kanununun gevşetilmesinden kaynaklandığını da örnekleriyle ortaya koymuş. Keza, “seks ve cinsel istismar odaklı alt grupların” İslam’a özgü olmadığını, dünyanın dört bir yanında, her dinin bünyesinde görüldüğüne dair örnekler de vermiş. Ama dünyanın başka yerlerinde de görülüyor olması, zamanında “Türkiye şeyhler müritler ülkesi olamaz” diyen, “hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir” diyen Atatürk’ün mirasının, en vahimi de 12 Eylül 1980 askeri darbesi eliyle tahrip edilmesinin ülkemizdeki, toplumumuzdaki sonuçlarını hafifletmiyor.

...

Mazgallardan yükselen kokular artık sokakları sardı, lağım patlamadan burnumuzu tıkamak dışında bir şeyler yapmanın zamanı. Çare susmak değil, konuşmak.

İsmail Saymaz’ın “Şehvetiye Tarikatı” kitabı bu bakımdan da önemli: gerçeklerle yüzleşmek, konuşmak gerekiyor.

Yazının tümünü okumak için tıklayınız