Feyzioğlu: Yargı paketinde gerçek gazetecileri tahliye edecek düzenlemeler var

‘Yargı Reformu Strateji Belgesi' hakkında konuşan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, pakette 'gerçek gazetecileri derhal tahliye ettirecek' bir düzenleme olduğunu söyledi. 'Gerçek gazeteci'den kastın ne olduğu sorusuna ise "Kim ayıracak bunu? Yargı ayıracak. Yargı ayırsın diye, Yargıtay devreye girsin istiyoruz" yanıtın verdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, 52 baronun boykot ettiği Beştepe'deki Adli Yıl Açılış Töreni'ne katılmasına yönelik eleştirilere yanıt verdi. Toplumun birbirinden uzaklaştırılmak istenmesine karşı 'köprü' olmaya çalıştıklarını belirten Feyzioğlu,  "Hükümetle diyalog ortamı kurduk. Kavgasız, gürültüsüz iş yapmaya odaklanmışız. Kavga etmemizi istiyorlar, etmeyeceğiz" dedi.

‘Yargı Reformu Strateji Belgesi' hakkında da açıklama yapan Feyzioğlu, pakette düşünce özgürlüğünü doğrudan ilgilendiren çok sayıda düzenleme olduğunu öne sürdü. Sözcü'den Saygı Öztürk'e konuşan Feyzioğlu, özetle şunları söyledi:

ERDOĞAN 'BANA NE' DEMİYOR!: Ortam şu; Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı ‘Sizin sorunlarınızdan bana ne' demiyor. Gidip konuşabiliyorsunuz. 81 il valisi telefonu kaldırıp sorunu anlattığınızda, çözümünü bulmaya sizinle birlikte gayret ediyor. Yargıtay başkanının kapısı açık. Böyle bir diyalog ortamı kurduk.

KÖPRÜ OLMAYA ÇALIŞTIK: Kavgadan beslenenler var. Ben hiçbir şekilde baroları kastetmiyorum. Başkan olarak barolarla polemiğe girmem. Aynı masa etrafında oturur, bunları konuşuruz. Ama dünyaya siyasi partilerin ideolojik gözlükleriyle bakanlar var. Bunlar az sayıdadır. Her kesimden vardır. Biz birbirinden uzaklaştırılmak, koparılmak istenen kitleler arasında köprü olmaya çalışıyoruz. İdeolojik gözlüklerle çözüme odaklanamazsınız. Biz çözüme odaklandık ve adım attık. Sonucunu da alacağız.

DERHAL TAHLİYE SAĞLAYACAK DÜZENLEME VAR: Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin içerisinde düşünce özgürlüğünü doğrudan ilgilendiren o kadar çok sayıda düzenleme var ki. Bir taraftan ‘Gazetecilere özgürlük', öbür taraftan hakikaten gazetecilik faaliyeti sebebiyle mi tutuklu ya da hükümlü, yoksa gazeteci şapkası altında terör örgütüne aktif destek mi verdi? Kim ayıracak bunu? Yargı ayıracak. Yargı ayırsın diye, Yargıtay devreye girsin istiyoruz. Bu, 82 milyonun Yargı Reformu belgesi keşke senin de olsaydı. Keşke sen de parmağının ucuyla katkıda bulunsaydın da daha iyisini yapsaydık. Bizim elimizde şu anda Türkiye'yi refaha çıkaracak, dünyaya kendimizi doğru düzgün anlatmamızı sağlayacak, meslek örgütlerinde 'Biz bunu yaptık' dememizi sağlayacak, hakikaten gazeteciyse kişi tahliye olmasını sağlayacak, hakikaten düşüncesi sebebiyle içerideyse onu derhal tahliye ettirecek bir düzenleme var. Bu düzenlemenin çıkması için çırpınıyoruz. Reform içinde bunlar var. Anlamadan dinlemeden birbirimizi kırmayalım.

BELKİ BİR GÜN TBB'DE YAPILIR: Ben, yargı yılı açılışının  Türkiye Barolar Birliği'nde yapılmasını önermiştim. Belki bir gün TBB'de yapılır. Öbür taraftan da diyorsunuz ki yargı bağımsızlığına ilişkin anayasal sorun var. Ben de söylüyorum bunu. Yargı bağımsızlığına ilişkin düzeltmemiz gereken anayasa hükümleri var. Peki biz bunları düzeltmeden açılışı otelde yapsan ne olur, o binada yapsan ne olur? Bunları düzelttikten sonra da nerede yaparsan yap töreni. Önemli olan anayasadaki düzenlemeyi, yargı bağımsızlığını tereddütsüz güvence altına alacak hale getirmek.

O ZAMAN EVİNİZDEN HİÇ ÇIKMAYIN: “Külliyeye gitti komutaya girdi” diyen çok. Peki ben de diyorum ki siz her elini sıktığınızın emrine mi giriyorsunuz? Vah vah. O zaman siz evinizden hiç çıkmayın. Kendinizi inzivaya çekin. Kimseyle görüşmeyin. Çünkü maazallah birinin elini sıkarsınız emrine girersiniz. Türkiye'nin normalleşmesi sürecinde Cumhurbaşkanı da, biz de bir adım attık. Türkiye'yi hep birlikte normalleştirmek ve artık bu sorunları aşıp önümüze bakmak zorundayız.