Ankara'da barış mitingi: Kayyımlar gidecek

1 Eylül Dünya Barış Günü için Ankara’da yapılan mitingin adresi Tandoğan Meydanı oldu. Kortej eşliğinde meydana yapılan yürüyüşte, “Birlikte kazandık birlikte savunacağız”, “Kayyımlar gidecek biz kalacağız” sloganları atıldı.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, “Halkların iradesinin kayyımlarla gasp edilmesine hayır demek için” sloganıyla 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Tandoğan Meydanı’na miting düzenledi. Miting öncesi, 10 Ekim 2015'te Ankara Tren Garı'nda IŞİD'in saldırısı sonucunda yaşamını yitirenler anıldı.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Tabip Odası (ATO), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), İnsan Hakları Derneği (İHD), Ankara Kadın Platformu, Halkevleri, CHP, HDP ve EMEP’in aralarında bulunduğu meslek örgütleri, sendika ve siyasi partilerin katıldığı miting öncesi Atatürk Kültür Merkezi’nde toplanıldı.

Mitingde 10 Ekim'de hayatını kaybedenler de anıldı.

Sloganlar eşliğinde pankartları taşıyan çok sayıda kişi Tandoğan Meydanı’na kortej oluşturarak yürüdü.

‘SARAY’ YAZILI PANKARTLAR ALANA ALINMADI

Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı miting öncesi katılımcılar dört farklı arama noktasında arandı. Alana girişte pankartlar tek tek polis tarafından kontrol edilirken “Saray” ifadesinin yer aldığı pankartların alana sokulmasına izin verilmedi.

“Halkın seçme seçilme hakkını gasp ettirmeyeceğiz”, “Askeri veya sivil bütün darbelere hayır”, “Kadın cinayetlerine hayır demek için buradayız” pankartları eşliğinde yürüyenler “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Birlikte kazandık birlikte savunacağız”, “Kayyımlar gidecek biz kalacağız”, “Ne OHAL ne bu hal demokrasi derhal”, “Kayyımlar dışarı seçilmişler içeri” sloganları attı.

‘UMUDU, EŞİTLİĞİ BİZ KADINLAR ÖRGÜTLEYECEĞİZ’

Yürüyüşün ardından Tandoğan Meydanı’nda yapılan mitingde ‘Ankara Kadın Platformu’nun yaptığı açıklamada, “Halkın iradesini gaspedenlere inat alanlardayız. Bizler sabahın kör saatinde çocuğunu okula götüren, ekonomik krizin yükünü kabul etmeyen kadınlarız. Tüm erkekliğe karşı yaşamı savunan kadınlarız. Bizler makbul kadın çizgisinin dışında kaldığı için intihara sürüklenen lezbiyen, trans kadınlarız. Sokakları istismarcılara dar eden kadınlarız. Halk iradesinin karşısında duran, eş başkanlığa sahip çıkan kadınlarız. Tüm kadınların mücadele ederek kazandığı İstanbul Sözleşmesinin, 6284 sayılı kanunun savunucularıyız. Sokaktan ve siyasetten vazgeçmeyeceğiz. Umudu, eşitliği biz kadınlar örgütleyeceğiz” ifadelerine yer verildi.

‘ORTA DOĞU’DA KALICI BARIŞ SAĞLANMALI’

Ankara Kadın Platformu’nun ardından ‘Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri’ adına Tayfun Görgün konuştu. “İkinci Dünya savaşının başladığı 1939 yılından bu güne 80 yıl içinde insanlık sayısız savaşa, katliama ve soykırıma tanıklık etti ve hala ediyor” diyen Görgün şunları kaydetti:

“Yaşamlarını kurtarmak için savaş bölgelerinden gitmek zorunda kalan insanlar kayıt dışı ucuz emek dışı olarak kullanılmaktadır. Sömürgeci emperyalist kapitalist güçler tarafından Orta Doğu’yu kana bulayan savaş tezgahlanmıştır. Orta Doğu’dan emperyalist ve kapitalist devletler derhal elini çekmeli ve Orta Doğu’da kalıcı barış sağlanmalıdır. Savaşlar insanlığın yıkımıdır. Barış ferahlıktır bolluktur. Barış mücadelesi bugün her zamandan daha değerlidir. Siyasal iktidar kaderini ve geleceğini savaş politikalarına bağlamıştır.“

‘ATANAN KAYYIMLAR HALKIN İRADESİNİ YOK SAYMAKTIR’

“Seçimleri kazanan belediye başkanlarının görevden alınması da halkın iradesine darbe olmuştur. Siyasal iktidar seçim sonuçlarını kabullenmemekte, halkın iradesine ya mahkeme ya seçim kurulu ya da kayyımlarla darbe vurmaktadır. Diyarbakır, Van ve Mardin’e atanan kayyımlar halkın iradesini yok saymaktır, saygısızlıktır. Barışı savunduğumuz gibi halkın iradesini yok sayan kayyımlara karşı mücadeleyi de birlikte öreceğiz.”

Selçuk Mızraklı: Kayyımları geri göndereceğizSelçuk Mızraklı: Kayyımları geri göndereceğiz

İstanbul'daki 1 Eylül mesajı: Kayyım hepimizin iradesine saldırıİstanbul'daki 1 Eylül mesajı: Kayyım hepimizin iradesine saldırı