HDP: Diyarbakır, Van ve Mardin ile İstanbul, Ankara ve İzmir’in kaderi birdir

"Kayyım darbesi sadece Kürt illerini değil, batıyı da doğrudan ve dolaysız olarak tehdit ediyor" diyen HDP Sözcüsü Günay Kubilay, tehdidin zamanında önlenememesi halinde İstanbul, Ankara belediyelerini de kapsayacak şekilde genişleyeceğini söyledi. Kubilay, "Ne var ki, bu sefer ki yanlış hesap demokrasi duvarına tosladı ve ters tepti. Darbeden medet uman iktidar güçlerinin sevincini kursağında kalmış oldu" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - HDP Sözcüsü Günay Kubilay Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine kayyım atanmasıyla Kürt halkının iradesinin gasp edildiğini, iktidar eliyle Türkiye’nin alnına bir kara leke daha sürüldüğünü söyledi. Kubilay, "Kayyım darbesi sadece Kürt illerini değil, batıyı da tehdit ediyor" dedi.

Kayyum atamalarından sonra yaşanan gözaltı operasyonlarına ve polis müdahalesine dikkat çeken Kubilay, “Milletvekillerimiz linç edilircesine darp edildi, yaralandı. Vücutları cop izleriyle dolu. Avukatlar, akademisyenler, gazeteciler darp edilerek gözaltına alındı. Onlarca vatandaş işkence ile gözaltına alındı. Defalarca yakın mesafeden plastik mermiler sıkıldı. İnsanlara sokaklarda resmen işkence edildi” diye konuştu.

'YANLIŞ HESAP DEMOKRASİ DUVARINA TOSLADI'

Kubilay, 19 Ağustos kayyım darbesine karşı çok önemli bir demokratik tavır alındığını, halkların HDP’yi yalnız bırakmadığını söyledi. “İktidar bloğu 31 Mart seçim yenilgisini sindiremedi” diyen Kubilay şöyle devam etti: “31 Mart’ta başlayan yeni siyasal süreci kesintiye uğratmak, açılan demokratik değişim kapısını kapatmak ve bu soygun ve savaş düzenini sürdürmek istiyorlar. Onların bütün kini, nefreti, düşmanlığı bu nedenledir. Kayyım darbesi sadece Kürt illerini değil, batıyı da doğrudan ve dolaysız olarak tehdit ediyor. Eğer bu tehdit zamanında önlemez, saldırı zamanında püskürtülemezse İstanbul, Ankara belediyelerini de kapsayacak şekilde genişleyeceğine kimsenin şüphesi olmamalıdır. Ne var ki, bu sefer ki yanlış hesap demokrasi duvarına tosladı ve ters tepti.  Darbeden medet uman iktidar güçlerinin sevincini kursağında kalmış oldu."

'HİÇBİR USULSÜZ HARCAMA BULAMADILAR, DAVA AÇAMADILAR'

"Bazen tarih herkesin yüzüne sert bir rüzgar gibi çarpar. 2016’da da DBP’li belediyelere kayyım atarken, belediyelerin kasasında para vardı, o paraları dağa göndereceklerdi diye propaganda yapmıyorlar mıydı? E sonra ne oldu? Hiçbir usulsüz harcama bulamadılar, tek bir dava açamadılar. Çünkü hepsi yalandı. Bunların içerisinde tek doğru olan belediyelerin kasasında para olduğuydu. Çünkü o belediye başkanları ihtiyaç dışında o paraları harcamıyorlardı. Şimdi belediye kasaları tam takır. Milyarlarca borç da cabası. Belediye başkanlarımız bunları takır takır açıkladı."

'KAYYIMLARDAN HEDİYE ALDIYSANIZ RÜŞVETÇİSİNİZ'

"Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli, Soylu’ya bir soru sordu, ama bir cevap gelmedi. Bir kez daha soruyoruz: Kayyımlardan yüz binlerce liralık hediye aldınız mı, almadınız mı? Almadıysanız Cumhurbaşkanı’na, bakanlara verilen yüzbinlerce liralık hediye faturaları ne? Sizden cevap bekliyoruz. Aldıysanız rüşvetçisiniz. Almadıysanız kayyımlarınız büyük bir yolsuzluk çukurunda.

Bedia Özgökçe Ertan, Ahmet Türk ve Adnan Selçuk Mızraklı hala seçilmiş meşru belediye eşbaşkanlarımızdır. Bugün Türkiye'de hiçbir siyasetçi Ahmet Türk’e bir şey söyleyecek bir hadde sahip değildir, hadlerini bilmelidir. HDP olarak halkımızın gasp edilen siyasi iradesine sahip çıkacak ve belediyeleri kayyımlardan geri alacağız. Er ya da geç bu olacak."

'TÜRKİYE HALKLARININ KADERİ ORTAKTIR'

"Barış, demokrasi ve özgürlük arayışı içinde olan bütün güçlerle demokratik ittifak zemininde buluşacak ve yeni bir demokratik siyasal sürecin inşası için çalışmayı sürdüreceğiz. Türkiye halklarının kaderi ortaktır. ‘Devlet kimdir? Yaylamı istiyorum’ diyen Havva Ana’nın kaderiyle ‘Hırsızsınız, oyumu istiyorum’ diyen Kürt anasının kaderi ortaktır. Nasıl ki, Kaz Dağları ile Hasankeyf’in kaderi ortaksa Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerinin kaderi ile Ankara, İstanbul ve İzmir belediyelerinin kaderi de ortaktır. Bilinmeli ki, darbeyle gasp edilen Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerini özgürleştirme mücadelesiyle, darbe tehdidi altındaki İstanbul, Ankara, Mersin, Adana ve Antalya belediyelerini savunma mücadelesi birleştiği, aynı kanala aktığı zaman darbeleri ve zorbaları tarihin çöplüğüne göndermek mümkün olabilir." (HABER MERKEZİ)