'Belediye Meclisi'nin feshi gasp anlamına gelir'

ANKARA - İçişleri Bakanlığı’nın Van, Mardin ve Diyarbakır büyükşehir belediye başkanlarını görevden uzaklaştırılmasının ardından yerlerine kayyım olarak atanan valilerin belediye meclisiyle ilgili nasıl bir karar vereceği belirsizliğini korurken, kayyım olarak atanan Van Valisi Mehmet Emin Bilmez belediye meclis üyelerine meclisin feshedildiği anlamına gelen mesaj attı. Mardin ve Diyarbakır belediye meclisi üyelerine ise kayyım tarafından herhangi bir bilgi verilmedi. İki ilin belediye meclis üyeleri haklarını geri almak için mücadele etmeye devam edeceklerini söylediler.

SEÇİLMİŞ MECLİSİN AKIBETİNE VALİLER KARAR VERECEK

“Terör” başlığı adı altında açılan soruşturma ve kovuşturmalarda belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmasının ardından belediye başkanlığı görevine İçişleri Bakanlığınca atama yapılması, OHAL döneminde yayımlanan 674 sayılı KHK ile uygulanmaya başlanmış, Meclis çatısı altında onaylanmasıyla da yürürlükte kalmıştı. Bu KHK’ya dayanarak üç il büyükşehir belediye başkanlarının görevden alınmasının ardından bakanlıkça atanan valiler halk oylarıyla seçilmiş belediye meclisiyle ilgili karar verici konumuna geldi. Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) paylaştığı sayılara göre, Van Büyükşehir Belediye Meclisi'nin HDP’den 38, AK Parti’den 20, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisi’nin HDP’den 54, AK Parti’den 19, Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin ise HDP’den 27, AK Parti’den ise 15 üyesi bulunuyor.

‘MECLİSİ YOK SAYACAKLARINI DÜŞÜNÜYORUZ’

Yüzde 63 oy alarak seçilen Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Selçuk Mızraklı’nın yerine İçişleri Bakanlığı tarafından Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu atandı. 500 binin üzerinde oy alarak belediye meclisinde de çoğunluğu elde eden HDP’nin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi Nurcan Çakı Benzigül, valilik tarafından kendilerine meclisin akıbetine ilişkin herhangi bir bilginin verilmediğini söyledi.

30 Mart 2014 yerel seçimlerinin ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilen Gülten Kışanak’ın ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlamasıyla tutuklanmasının ardından 1 Kasım’da 2016 tarihinde Diyarbakır Belediyesi’ne kayyım atanmıştı. Bu dönemde atanan Etimesgut Kaymakamı Cumali Atilla’nın yönetiminde belediye meclisinin çalıştırmadığını belirten Benzigül şunları söyledi:

“Biz tepkimizi gösteriyoruz ve sonuna kadar göstereceğiz. Bunu siyasi darbe olarak adlandırıyoruz ve kabul etmiyoruz. Daha önce de kayyım gelmişti ve meclis üyeleriyle herhangi bir bağlantı kurmadı. Kendi kararlarını kendi aldı ve meclise ihtiyaç duymadı. Yine aynı şekilde olacağını ve meclisi yok sayacaklarını düşünüyoruz. Halkın verdiği yetkiyi böyle bir kararla kullanamayacak olmak çok kötü bir sorumluluk yüklüyor. Bu halkın sorumluluğunu yerine getirememek üzüyor ama onlar adına direniyoruz. Biz belediyemizi geri istiyoruz. Üç aylık süreçte daha sistem dahi oturmamışken büyük bir haksızlığa uğradık. İktidar sandıkta kazanamadığını masada kazanmaya çalışıyor.”

‘BELEDİYENİN DENETLENMESİNİ OLUMSUZ ANLAMDA ETKİLEYECEK’

Yüzde 56’nın üzerinde oy alarak 31 Mart’ta yeniden Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Türk’ün yerine Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne Mardin Valisi Mustafa Yaman atandı. 200 binin üzerinde seçmenin oyuyla belediye meclisinde çoğunluğu elde eden HDP’nin Mardin Belediye Meclisi Üyesi Samiye Demir, valilik tarafından kendileriyle herhangi bir iletişimin kurulmadığını söyledi. Demir şöyle konuştu:

“Van’da Meclis üyelerine atanan kayyım tarafından bilgi gelmiş olabilir ama bize herhangi bir şey söylenmedi. Bekliyoruz şu an. Durmayacağız, hakkımızı istiyoruz ve kayyımı da istemiyoruz. Bu karar belediyenin denetlenmesini de olumsuz anlamda etkileyecek. Öte yandan bizlere oy vermiş halkı da bu yaşananlar olumsuz etkiledi. Burada bir halkın iradesi söz konusu ve hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Şu anda hala bekleyişimiz devam ediyor ve basın açıklamasını yapmamıza dahi izin vermiyorlar. Ama mücadelemize devam edeceğiz.”

‘SOYLU YALNIZLAŞACAK GÖRECEKSİNİZ’

Yaklaşık yüzde 54 oy alarak Van Büyükşehir Başkanlığı görevine seçilen Bedia Özgökçe Ertan’ın yerine ise Van Valisi Mehmet Emin Bilmez başkan vekili olarak atandı. Bilmez’in mesaj atarak tasfiye ettiğini duyurduğu, 250 bin kişinin oyunu alan HDP’nin Van Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerinden Mehmet Ali Bora, Vali Bilmez tarafından atılan mesaja ilişkin, “Bundan sonra belediyenin daimi encümenleri tarafından karar alınacağına dair mesaj geldi. Belediye meclisi işlevsiz hale getirildi ve kayyım ile birkaç memur ile yürütülecek süreç başladı” dedi. “Şu an havasız odaya bırakılmış gibiyiz” diyen Bora sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Binlerce insanın oyuyla seçilmiş insanlarız. O insanlara karşı da bir sorumluluğumuz var. O insanların ızdıraplarını da içimizde hissediyoruz. Bu yapılanı iradeye konulan ipotektir, yok saymadır. Aynı zamanda Başkale belediye başkan yardımcılığı görevini de yürütüyorum. Burada çalışmalarımız sürecek ve halkla iç içe olmaya devam edeceğiz. İlçeler üzerinden her şeyi yapmaya devam edeceğiz ama alınan bu siyasal kararın altında kalacaklarını kendileri de biliyorlar. Ben buna inanıyorum. Bu karara imza atan Soylu yalnızlaşacak göreceksiniz.”

‘BELEDİYE MECLİSİNE BİR SUÇLAMA YOKTU’

Van Büyükşehir Belediyesi Meclisi üyelerine kayyım tarafından meclisin feshedildiğine dair mesaj atılmasına HDP’nin Yüksek Seçim Kurulu temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki de tepki gösterdi:

“Belediye başkanı bir belediyede yürütmeyi temsil ediyorsa belediye meclisi de belediyenin yasama organıdır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı’nın yani yürütmenin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni feshetmesi ne anlama geliyorsa, seçilmemiş atanmış bir belediye başkanının da meclisi feshetmesi aynı şeydir ve kabul edilemez. Ayrıca bu organlara ilişkin bir suçlama olması gerekir. Dikkat ederseniz yasa dışı bir karar ama bu yasa dışı kararın içerisinde belediye meclisine dair bir suçlama yoktu. Bu aynı zamanda gaspçı olduğu kadar keyfidir. Halkın iradesinin bir kez değil, iki kez değil üç kez yok sayılması anlamına gelir.”

‘MECLİS YOK SAYILDIYSA ÖNLEM OLMAKTAN ÇIKMIŞTIR’

Belediye meclislerinin feshedilmesiyle belediye başkanlarına yönelik uzaklaştırma kararının geçici bir süreyle sınırlı kalmayacağının ortaya çıktığını belirten Tiryaki sözlerini şöyle sürdürdü:

“Görevden uzaklaştırma kararları bir önlemdir. Geçici bir önlemdir. 5393 sayılı kanunun 47’nci maddesi bu kararın iki ayda bir gözden geçirilmesi gerektiğini söyler. Eğer meclis yok sayıldıysa bu önlem olmaktan çıkmış, el koyulmuştur anlamına gelmektedir. Gasp edilmiş anlamına gelir.”