Sezai Temelli: Bu darbe fotoğrafıdır

Kayyım atanan Mardin’de polis ablukasındaki parkta konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, “Bu fotoğraf darbe fotoğrafıdır. Bu fotoğrafa karşı demokrasinin sesini yükselteceğiz" dedi. Temelli, tüm siyasi partilere iktidara karşı sesini yükseltme çağrısı yaptı

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, belediyeye kayyım atanan Mardin'de, basın açıklaması düzenledi.  Polislerin etrafını sardığı Karayolları Parkı'nda konuşan Temelli, "Neden bu talan var, neden kayyım var? Çünkü bu ülkede OHAL dışında yönetememe hali vardır. Bugünkü iktidar artık yönetemiyor" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sedat Şenoğlu, görevden alınarak yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, partinin milletvekilleri, yöneticileri ve çok sayıda yurttaş, geldikleri parkta polis tarafından engellendi.

POLİSTEN AHMET TÜRK’E: SİZ BU KENTİN BÜYÜĞÜSÜNÜZ

Barikatlarla kitleyi engelleyen polis ile HDP’li vekiller arasında uzun süre tartışmalar yaşandı. Engellemeler sırasında açıklamaya katılmak isteyen partililere de polisler tarafından müdahale edildi. Engellemelere tepki gösteren Ahmet Türk’e, polisin “Siz bu kentin büyüğüsünüz” demesi dikkat çekti. Daha sonra polis engeline rağmen kitlesel basın açıklaması gerçekleştirildi.

‘KORKAK BİR İRADEYİ GÖRÜYORSUNUZ'

HDP Eş Genel Başkanı Temelli, “19 Ağustos günü Türkiye’de bir darbe daha yaşandı. Bir sivil darbe yaşandı" dedi. Temelli şöyle devam etti: "Türkiye'nin karanlık tarihine bir karanlık sayfa daha eklendi. Üç belediyemize el konuldu, belediyelerimiz gasp edildi, seçilmişlerin iradesi yok sayıldı. Bir basın açıklamasından bile ürker haline gelmiş kendisini polislerin arkasına saklamış korkak bir iradeyi görüyorsunuz. Bu fotoğraf budur işte. Bu fotoğraf halkın iradesini, halkların iradesin, yok saymaktır. Bu fotoğraf bir darbe fotoğrafıdır. Bu darbeye karşı buradayız. Halkımızla birlikte demokrasiyi savunmaya, halkın iradesini savunmaya devam edeceğiz. Kürt düşmanlığından beslenen, savaştan ve zulümden beslenen bu anlayışa karşı sokaklarda barışın hakikatin barışın sesini yükseltmeye devam edeceğiz."

'ANAYASAL DEVLET OLMAKTAN ÇIKTI'

"Bugün ortaya konulan bu tasarruf hukuk tanımazlıktan öte yasa tanımazlık halindedir. Kendi yasalarını bile yok sayan bir irade artık bir zorbalığın ifadesinden başka bir şey değildir. Karşı karşıya olduğumuz şey zorbalıktır burada artık devleti görmemiz mümkün değildir, devlet kendi hukukunu yasalarını yok saymaktır. Devlet anayasal bir devlet olmaktan çıkmıştır."

'HDP BİR KADIN PARTİSİDİR'

"Suçlamalara bakın, aklını yitirmiş insanların neler ifade ettiğini çok iyi anlarsınız. Diyorlar ki eşbaşkanlık sistemi var. Evet var. Eşbaşkanlık sistemi suç değildir. Suç olamaz. Tam tersi kadını yok sayma karşı işlenen bir suça karşı ile mücadeledir. Bir kadın özgürlüğü mücadelesidir eşit temsiliyet mücadelesidir. HDP bir kadın partisidir. Olduğu her yerde eşit temsiliyetle ile hareket eder. Toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi verir."

'BİR TEK SUÇ BELGESİ BULAMADILAR'

"Diyorlar ki belediyenin imkanlarını biz çarçur ediyormuşuz oraya buraya gönderiyormuşuz. Son 4 ayda belediyelere geldik. Borçlanan değil, borç ödeyen belediyeler olduk. Hukukta ne yazıyorsa onu uyguladık. Daha önce de olduğunu gibi her türlü denetime açıktır. Bir tek suç belgesi bulamadılar. Bizim belediyelerimize dair bir tek suç belgesi bulmuş değiller. Ama kendi dönemlerinde yani kayyım dönemlerinde yapmadıkları yolsuzluk kalmadı. Sayıştay belgeleri orada duruyor, gidin bakın. Neden bu talan var, neden kayyım var? Çünkü bu ülkede tecrit var. Çünkü bu ülkede OHAL dışında yönetememe hali vardır. Bugünkü iktidar artık yönetemiyor. Acze düşmüş, siyasetsiz kalmıştır. Bu ülkenin sorunlarını bırakın çözmeyi, ülkeyi daha büyük sorunlara sürüklemektedir. Kürt meselesini çözmek yerine Kürt meselesinin çözümsüzlüğünden beslenen bu iktidar her yeri savaş, zulme, şiddet haline dönüştürmektedir. "

BÜTÜN PARTİLERE ÇAĞRI

"Ülkeyi yangın yerine çevirdiler. Ülkenin ormanlarını yaktılar, yetmedi şimdi bu halkın vicdanını yakma peşindeler. Bu yangına karşı, ülkeyi yangın yerine çevirenlere karşı, yangına benzin dökenlere karşı Türkiye’nin her yerinde yan yana gelmeliyiz. Buradan bütün siyasi partilere çağrı yapıyorum. Bütün siyasete çağrı yapıyorum. Eğer bugün bu gaspa karşı çıkmazsanız, siyaseten artık yoksunuz. Çünkü siyaset halkın iradesiyle var eder kendisini. Halkın iradesi bir yerde gasp ediliyorsa bilin ki siz de artık yok sayılıyorsunuz. Yok olmamak için yok sayılmamak için tüm siyasi partiler şimdi bu halkın iradesini yok sayan bu iktidara karşı sesini yükseltmeli, iradesini ortaya koymalıdır."

'ŞİMDİ SOKAĞA ÇIKMALI'

Türkiye’deki bütün STK’lere, sendikalara, tüm demokratik kitle örgütlerine herkese sesleniyoruz, emekçilere sesleniyoruz. Bugün toplu iş sözleşmesi ile sizin hakkınızı gasp edenlerle burada bizim belediyelerimizi gasp eden anlayış aynıdır. Türkiye’deki tüm gençler, tüm emekçiler, tüm kadınlar, tüm STK’ler şimdi ses çıkarmalı. Şimdi sokağa çıkmalı, mahallesine, sokağına, işyerine, ilçesine iline sahip çıkmalıdır. Bu haksız saldırıyı ancak omuz omuza vererek yan yana gelerek durdurabiliriz.

Temelli’nin açıklaması ardından kitle, partinin il binasına doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşe müdahale etmek isteyen polis ile HDP’li vekiller arasında sık sık arbede yaşandı. Temelli ve beraberindeki kitle, partinin il binasına kadar slogan ve alkışlar eşliğinde yürüdü.