STK’lerden ortak açıklama: Halkın iradesine saygı esastır

Diyarbakır’da sivil toplum örgütleri belediyelere kayyım atanmasıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, “Seçimler, demokratik yaşamın güvencesidir. Halk iradesine saygı esastır. Kayyım uygulamaları kabul edilemez! Belediye Eşbaşkanları görevlerine iade edilsin” ifadeleri yer aldı.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - Diyarbakır’da sivil toplum örgütleri ortak açıklama yaparak kayyım atanmasına tepki gösterdi. Diyarbakır Barosu’nda yapılan açıklamaya, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, Hak İnisiyatifi Diyarbakır Temsilciliği, TMMOB Diyarbakır Bağlı Odalar, KESK Diyarbakır Şubeleri, DİSK Diyarbakır Bölge Temsilciliği, Rosa Kadın Derneği, Kadının Dayanışma Hali Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHU-DER) Diyarbakır Şubesi, Mezopotamya Psikologlar İnisiyatifi temsilcileri katıldı.

GÖZALTILAR ARTABİLİR

Sivil toplum örgütleri adına açıklamayı yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) yönetiminde bulunan Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyesinin eş başkanlarının İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırıldığını ve kent valilerinin, görevden uzaklaştırılan belediye eş başkanlarının yerine kayyım olarak atandığını hatırlatarak, aynı gece birçok eve polisin baskın düzenlediğini söyledi.

Zeytun, operasyonla ilgili şu bilgileri verdi: “Görevden uzaklaştırma ve kayyım kararının ardından, aynı gece eşzamanlı olarak, belediye hizmet binalarına, belediye ve HDP yöneticilerinin evlerine kapılar kırılarak baskınlar düzenlenmiştir. İçişleri Bakanlığı açıklamasına göre, 29 ilde gerçekleşen polis operasyonlarında 418 kişinin gözaltına alındığı belirtilmiştir. Sadece Diyarbakır’da aralarında belediye yöneticilerinin, meclis üyelerinin, sivil toplum temsilcilerinin de bulunduğu 100’ü aşkın kişinin gözaltına alındığı bilgisi edinilmiştir. Operasyonların sürdüğü ve gözaltı sayısının artabileceği yönünde bilgiler edinilmiştir.”

Zeytun, yurttaşların belediye binası önünde bir araya gelerek, demokratik tepki göstermek amacıyla düzenlemek istedikleri basın açıklamasına, kolluk kuvvetleri tarafından izin verilmediğini, tazyikli su, cop ve biber gazı ile sert bir müdahalede bulunulduğunu belirterek, “Anayasanın 34. Maddesi ile güvence altına alınan toplumsal gösteri hakkı ve ifade hürriyeti ihlal edilmiştir” dedi.

'HALKIN İRADESİNE DARBE VURULDU'

Zeytun, şöyle devam etti: “İçişleri Bakanlığı tarafından alınmış bu karar, halkın seçme ve seçilme hakkının doğrudan yok sayılmasıdır. Açıklamada yer alan ve ileri sürülen gerekçelere bakıldığında; karar hukuki dayanaktan yoksun; toplumsal adalet ve vicdanı derinden yaralayıcıdır. Yine bu karara dayanak olarak, Anayasa’nın 127. maddesi ile 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 674 sayılı OHAL KHK’sı ile değiştirilen 45. maddesi ile 47. maddesi gösterilmiştir. Seçimle elde edilemeyeni zor kullanarak elde etme mantığının bir tezahürü olan bu kararın, hukuk ve demokratik değerlerle bağdaşır bir yanı bulunmayıp, halk iradesinin gasp edilmesidir. Halkın-seçmenin iradesine bu kadar fütursuzca müdahale edilmesiyle barış ve demokratikleşme çabalarına çok ağır bir darbe vurulmuştur. Demokrasinin temel şartı seçmen iradesini tanımaktır. Ülkedeki siyasal, sosyal, ekonomik sorunların çözümü için öncelikle insan haklarına saygıyı bir devlet kültürü haline getirmek, barış ve demokrasiyi tesis etmek gerekir. Bizler kentin sivil toplum ve meslek örgütleri olarak, Siyasi iktidarı halkın iradesine yapılan bu müdahaleden vazgeçmeye ve seçilmiş belediye başkanlarını bir an önce göreve iade etmeye, tüm demokrasi güçlerini siyasi iktidarın bu müdahalesine karşı çıkmaya davet ediyoruz. Siyasi iktidarın bu tarz hukuksuz ve antidemokratik uygulamalarına artık son verilmesini talep ediyoruz.” (DUVAR)