Feyzioğlu’nun Erdoğan’a yeşil pasaport alkışı ve yargı reformu

Gazeteci Murat Yetkin'in gündeminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı 'Yargı Reformu' vardı. Elbette açıklanan düzenlemelerin yanında TBB Başkanı Metin Feyzioğlu da.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 'Yargı Reformu' toplantıda açıklananlar kadar Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun sevinç gösterisi ile de çok konuşuldu. Gazeteci Murat Yetkin hem toplantıda yaşananlar hem de konuşulanları yazdı:

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 30 Mayıs’ta açıkladığı Yargı Reformu bir kaç noktada alkışlarla kesildi. Bunların arasında avukatlara, devlet görevlilerine özgü “yeşil pasaport” verilmesine imkân tanıyan madde de vardı. Alkışı başlatan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu idi; alkışladığını fark ettirmek için, Külliye daveti alan bazı muhtarlar gibi kollarını kaldırıyor, koltuğunda öne hamle ediyordu. Nitekim Erdoğan da onu gördü ve gülümsedi; Feyzioğlu’nun mutluluğu zaten her halinden belli oluyordu. Video kaydını izleyin ne demek istediğimi anlarsınız.

Feyzioğlu'nun yeşil pasaport sevinciFeyzioğlu'nun yeşil pasaport sevinci

Ben o görüntüleri izlerken Feyzioğlu’nun bundan çok değil beş yıl önce, CHP’nin genç ve enerjik müstakbel lideri olarak birilerince öne çıkarıldığını anımsadım. Eğer hâlâ bir siyasi geleceği varsa, AK Parti’nin müstakbel Kayseri Milletvekili olabilir.

Feyzioğlu bundan iki hafta kadar önce, 14 Mayıs’ta da Beştepe’deydi. Cumhurbaşkanı ile 35 dakika süren görüşmesi ardından yaptığı açıklamada hazırlanan yargı reformu konusunda Baroların görüşlerini ilettiğini açıklamıştı; yüzündeki ifadeyi merak edenler Cumhurbaşkanlığı sitesindeki tokalaşma fotoğrafına bakabilir.

Demek ki o kısa görüşmede Türkiye’de yargının ağır sorunlarının, avukatların her gün karşı karşıya kaldığı savunma hakkını kullanma engellerinin yanı sıra bu yeşil pasaport konusunu da açmıştı Feyzioğlu. Avukatlar hemen heveslenmesin ama. Öyle önüne gelen avukat değil, yalnızca TBB Başkanlığı ile Adalet Bakanlığının birlikte belirleyeceği avukatlar alabilecek yeşil kapaklı pasaportu.

...

Yargı Reformu açıklanırken yeşil pasaport müjdesini alkışlamak için çırpınışını görünce, ne yalan söyleyeyim, Feyzioğlu’nun o gün kapandığını düşündüğüm siyasi ikbalinin acaba yeniden, bu defa CHP değil AK Parti mecrasında mı açıldığını düşünmedim değil.

Yargı Reformuna gelince…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha sunumun başında, bu reformun Avrupa Birliği istedi diye açıklanmadığını söylemesi ilginçti.

Yargı reformuna Türkiye’nin uzun yıllardır ihtiyacı var, orası bir gerçek.

...

Bu bakımdan tutuksuz yargılamanın esas olması ilkesinin vurgulanması, hukuk fakültelerinin kontenjanlarının azaltılarak eğitim süresinin beş yıla çıkarılması, mesleğe adım atmak, avukat, savcı, yargıç olmak için ayrı sınav sistemlerinden geçme zorunluluğu, yargıç, savcı, noter yardımcılığı kurumlarının getirilmesi, başvurularda standart yanıt süresi zorunluluğu, keyfî soruşturma açılmasının “yeterli şüphe” kavramıyla önlenmeye çalışılması, arabuluculuğun güçlendirilmesi gibi adımlar olumlu görünüyor. Daha ayrıntılarıyla tartışılacak, uygulamadaki aksaklıklara bakılacaktır. Öte yandan, örneğin Hâkimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) Adalet Bakanı ve Bakan Yardımcısının vaziyet edeceği anlaşılıyor. Bu durumda yargıdaki siyasileşme nasıl azaltılabilecek? Yıllar sonra yeniden hortlayan işkence ve kötü muamele vakalarına karşı mahkemelerin etkin önlem alması, devlet görevlilerine soruşturma açılması izinleriyle engellenmeye devam edecek mi? Hafif yaralama olaylarında mağdur şikâyetinin aranması, küçük yaşlarda işlenen suçlara getirilen –ilke olarak doğru görünse de- muafiyetlerin, mafya ve diğer yeraltı örgütlenmelerinin, tıpkı Latin Amerika’da uyuşturucu kaçakçılığı şebekelerinin yaptığı türden, çocuk yaşta tetikçiler eğiterek ticari terör estirmelerini kolaylaştırmasına yol açabilir mi? Ve yargı reformu, gazetecilerin, yazarların, üniversite mensuplarının, sivil toplum sözcülerinin ifade haklarını kullanırken işlerinden, özgürlüklerinden olmasına çare getirecek mi? Bunlar sanırım hukuk çevrelerinde de Meclis’teki görüşmelerde tartışılacaktır.

Doğru dürüst bir Yargı Reformu, evet, AB için değil, önce bizler için gerekli. Ama doğru dürüst bir yargı reformunun Türkiye ile Avrupa arasında son yıllarda giderek açılan demokratikleşme mesafesini kapatmaya da yardımcı olacağı açık. Doğru dürüst bir yargı reformu için atılması gereken çok adım var.

Doğrusu yargı reformu adımlar arasında, seçilmiş bazı avukatlara yeşil pasaport verilmesi benim aklıma gelmezdi. Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu’nun aklına gelmiş. Kararlı ve ilkeli tutumuyla da Cumhurbaşkanından istediğini almayı bilmiş ki, bu kadar sevinmiş; hayırlı olsun Feyzioğlu’na yeni pasaportuyla geçeceği kapılar. Ne diyelim?

Yazının tümünü okumak için tıklayınız