TMMOB: Devlet eliyle halk cezalandırılıyor

Diyarbakır Kent Ormanı'nın Konut Rezerv Alanı’na dönüştürme çabalarına ilişkin TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyonu basın açıklaması yaptı. Koordinasyon Kurulu Sekreteri Doğan Hatun konuşmasında "rant amaçlı uygulamalara karşı hukuki süreç başlattıklarını" söyledi.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kuruluna Bağlı Oda Temsilcileri, Kent Ormanı’nın Konut Rezerv Alanı'na dönüştürülmesi ve Park Orman’da cami yapım çalışmalarına tepki gösterdi. TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Doğan Hatun,”Kayyımların ilk işleri çok renkliliği ve çok sesliliği ortadan kaldırmak olmuştur” dedi.

Kent Ormanı’nın konut rezerv alanına dönüştürülmesi ve Park Orman’da cami yapım çalışmalarına sivil toplum örgütleri tepki gösterdi. TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kuruluna Bağlı Oda Temsilcileri, ortak basın açıklaması yaparak kayyım uygulamasına ve kayyımların yürüttüğü çalışmalara tepki gösterdi.

TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Doğan Hatun, “Yerel seçim sürecine girerken halk iradesini yok sayıp atanan kayyımlı belediyelerin kentlerimize yönelik talan ve yıkım uygulamaları gerek kent merkezinde gerekse de kent genelinde kentin gelişimi olumsuz etkileyecek ve kamu kurumlarının gelecekte karşı karşıya getirecek uygulamalar olduğunu belirtmek isteriz. Bu uygulamalarla devletin ve hükümetin kentlerimize yaklaşımını açıkça ortaya çıkarmıştır. Bunlar kentlerimizi politik bir araç olarak kullanıp, kendi siyasetini uyguladığı laboratuvarlar olarak görmektedirler” dedi.

Belediyelere ait bir kısım yapıların bağış adı altında 40 yıllık sözleşmeler ile veya bila bedel farklı kurumlara ya da vakıflara verildiğini belirten Hatun, “Kürtçe, Süryanice, Ermenice tabelalar sökülmüş yerine tek dilli Türkçe tabelalar asılmıştır. Toplumun hafızasına müdahale amacıyla halkın seçtiği belediyelerce yapılan Roboski, Ehmedê Xanê, Uğur Kaymaz vb. anıtlar yıktırılmıştır. Ceylan Önkol, Ekin Ceren, Mehmet Uzun, Orhan Doğan ve Tahir Elçi gibi şahsiyetlerin isimleri park, sokak, cadde ve ormanlardan silinmiştir” şeklinde konuştu.

‘HALK CEZALANDIRILMAK İSTENİYOR’

Kayyım atanan belediyelere ait yapıların çeşitli kurumlara verildiğini belirten Doğan Hatun, şu örnekleri verdi:

*Kayapınar Belediyesi’ne ait 13 adet Eğitim Destek Evi’nin kaymakamlığa devredildiği,

*Kayapınar Belediyesi tarafından ihalesi yapılan ve yapımı devam eden 20 milyonluk kütüphanenin İl Kütüphane Müdürlüğü’ne devredildiği,

*Kayapınar Belediyesi’ne ait Amed Spor Kompleksi’nin kaymakamlığa devredildiği,

*Kayapınar Belediyesine ait 2 adet kreşin kaymakamlığa devredildiği,

*Kayapınar ilçe sınırlarında bulunan Ekin Park’taki Cafe ve Kadın Merkezi’nin TÜRGEV’e 25 yıl kiralanmış olduğu,

*Kayapınar Belediyesi eski hizmet binasının 2.5 milyon karşılığında belediye bütçesinden tadilat yapılıp kaymakamlığa devredileceği,

*Kayapınar Belediyesi’ne ait 100 dönümlük seranın kaymakamlığa devredildiği,

*Kayapınar Belediyesi’ne ait Cegerxwîn Kültür Merkezi’nin Halk Eğitime devredildiği,

*Ulu Cami yanında bulunan Diyarbakır Eski Belediye Binası’nın İl Müftülüğü'ne devredildiği,

*Kayyım atanan belediyeler adına 31 Mart sonrası ödemeli olarak milyonlarca kredinin çekildiği şeklinde bilgiler kamuoyunda tartışılmaktadır.

Bu uygulamalardan derhal vazgeçilmesi gerektiğini söyleyen Hatun,”Bu uygulamalarla ne amaçlanmaktadır? Seçim sonrası halkın iradesi ile seçilecek belediyeler çalıştıramayacak duruma mı getirilmek isteniyor? Devlet eliyle halk cezalandırılmak mı isteniyor?” diye sordu.

SEÇİM ARİFESİNDE PERSONEL ALIMI

Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz günlerde 380 personel alınacağını açıklamıştı ve yaklaşık 4 bin kişi iş için başvuruda bulunmuştu. Hatun, konuyla ilgili olarak, “Seçimlere 40 gün kala böylesi bir siyaseti geliştirmelerinin açıklanacak hiçbir gerekçesi yoktur. Toplumsal realiteye göre belediyecilikte seçim sürecine girildiği zaman mevcut kurumu seçime kadar muacil işlerden hariç herhangi bir şey yapmamak adabı muaşerettendir. Sanki kayyımlı kentlerde seçimden çok seçimden sonraki duruma yönelik kentin ve toplumun geleceğini ipotek altına alma hesabı sezilmektedir. Biliyoruz ki bu alımlar adil ve ahlaki kültürden uzak bir yöntem ile gerçekleşecektir, buna rağmen insanların duygularıyla, hayalleriyle oynamak ahlaki değildir?” şeklinde konuştu.

HEVSEL’E MİLLET BAHÇESİ

Hevsel Bahçeleri'nde Millet Bahçesi projesinin hayata geçirilmek istendiğini söyleyen Doğan Hatun, şunları söyledi: “Millet bahçesi adı altında Hevsel Bahçeleri, Fiskaya bölgesinde yapılan doğa tahribatlarını görmekteyiz. UNESCO'nun Hevsel Bahçeleri ile ilgili “Dünya Kültür Mirası” kararı varken ve UNESCO’ya KMED (Kültürel Miras Etki Değerlendirme) raporunun sunulması ve onayının alınması gerekirken şu an politik amaçlı olarak millet bahçesi projesi uygulanarak kültürel miras ve doğal güzellikler katledilmektedir.

Bu kırımla birlikte Fiskaya Şelalesi alt bölgesinde bulunan eski kafe yapısı ihale ile verilip tadilatı sürerken millet bahçesi projesi kapsamında yıkım kararı alınmıştır. Yani bir yandan onarım için para ödeyeceksin diğer yandan yeni onardığını yıkmak için kaynak sağlayacaksın; bu düpedüz birilerine rant sağlamak için peşkeş çekmektir.”

PARK ORMAN’DA CAMİ

Kayapınar bölgesinde 17 adet yeşil alan ve sosyal tesis olarak belirlenen parsellerin kayyımlı belediyelerce Dini Tesis alanına dönüştürüldüğünü ifade eden Hatun, “Oysa bu parsellerin ortalama 300-400 metre ötesinde kullanımda olan camiler mevcuttur” dedi.

Park Orman’da cami yapılmak istendiğine değinen Hatun, “Bizler kimsenin inancına ve bunun gereğini yapmasına karşı değiliz ve olamayız.  Ama Hz. Muhammed’in sırf siyasetin yapılan camileri (Mescid ul Dirare ) yıktırdığını bilen bir toplumuz. Plan esasları göz ardı edilerek inanç istismarı amaçlı Park Orman’ın içine, yani Yeşil Alan’daki ağaçları ve çimleri sökerek cami yapmanın bilimle, akılla, vicdanla, ahlakla bağdaşır hiçbir yanı bulunmamaktadır. Üstelik bu alanın 30-40 metre yakınında Hacı Siraç Camisi varken buna rağmen kim, niye, ne için parkın içinde cami yapar?” dedi.

‘YANLIŞ UYGULAMALARI DURDURUN’

Mahabad Bulvarı (75 metrelik cadde) üst bölgesinde bulunan 2.946 dönümlük yeşil alan olan Kent Ormanı’nın Konut Rezerv Alanı olarak değiştirilmesi için çaba harcandığını söyleyen Hatun, “Kentin nefes alma bölgesi olan bu alan için daha önce denenmiş bu yanlış ve kötü niyetli girişimler hukuk yolu ile engellenmişti.Şimdi bu seçim arifesinde tekrardan bu yolu denemek büyük bir suç teşkil etmektedir” ifadelerini kullandı.

Bu tür uygulamaları yanlış, kasıtlı ve kent suçu olarak değerlendirdiklerini söyleyen Hatun, uygulamaların hizmetle, bilimle, teknikle, hukukla ve ahlakla hiçbir ilişkisinin olmadığını belirtti. Hatun, TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu olarak özellikle Park Orman’daki cami yapımı ve Kent Ormanı’nı Konut Rezerv Alanı’na dönüştürme çalışmaları ile ilgili hukuksal süreci başlattıklarını duyurdu.