Leyla Güven'den Avrupa Parlamentosu'na mektup: Süresiz açlık grevi kişisel bir talep değildir

HDP Milletvekili ve DTK eski Başkanı Leyla Güven, CTP ve Avrupa Parlamentosu'na mektup gönderdi. "Süresiz açlık grevi kişisel bir talep değildir" diyen Güven, tecrit sisteminin kaldırılmasını istedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 8 Kasım’da başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 85’inci gününde devam ediyor. Güven, Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani ve İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) yetkililerine eyleminin amacını anlatan birer mektup yazdı.

Güven, 'tecridin kaldırılmasının aynı zamanda Türkiye'deki demokrasinin önünü açacağına işaret ederek, bu konuda gerekli girişimlerde bulunulması'nı istedi. Güven CPT'ye yazdığı mektupta, "CPT’nin tecride yönelik ilke kararları ve son AKPM oturumlarında da onaylandığı üzere Sayın Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması bir ayrıcalık değil, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi temel ilkeleri savunmak ile doğrudan ilgilidir. Başta İmralı Cezaevi olmak üzere Türkiye’nin genelini etkileyen cezaevleri yönetim modelinin Türk Hükümeti tarafından muhalefeti ve Kürt Sorunu’nu şiddet ile bastırma aracına dönüştürüldüğünü özellikle belirtmek istiyorum. 82’nci gününe girdiğim süresiz-dönüşümsüz açlık grevi kişisel bir talep değil, cezaevlerinde 300’ü aşkın siyasi tutusağın da dahil olduğu ve giderek yayılan meşru bir hakkı savunan meşru bir eylemdir. CPT’nin sahip olduğu yetki ve hakları etkin bir şekilde kullanarak devam eden gayri-meşru İmralı Tecridi’ne karşı gerekli girişimleri hızlandıracağına inanıyorum ve Türkiye’de ve uluslararası kamuoyunda giderek artan duyarlılığa denk düşecek yapıcı katkıyı sağlamanızı ve kurumsal sorumluluğunuzu yerine getirmenizi bekliyorum" dedi.

Güven, Avrupa Parlamentosu Başkanı Tajani'ye yazdığı mektupta ise, "Süresiz açlık grevi kişisel bir talep değildir. Cezaevlerinde 300’ü aşkın siyasi tutsağın, Strasburg’da, Galler’de, Kanada’da ve Irak Kürdistanı’nda ve giderek yayılan bu açlık grevi eylemi, meşru bir hakkı savunan son derece haklı bir eylemdir. Avrupa Parlamentosu’ndan, başlatmış olduğum açlık grevi eylemine yönelik destek mesajları için şahsınızda, tüm dostlarımızı saygı ve sevgiyle selamlıyor, Türkiye’yi karanlık bir rejime dönüştüren tecrit sisteminin kaldırılması için şahsınızın ve kurumunuzun acilen gerekli girişimlerde bulunması için bir parlamenter olarak sizden ve Avrupa Parlamentosu’ndan yapıcı rolünüzü oynamanızı özellikle rica ediyorum" ifadelerini kullandı.