BTS Başkanı: Ulaştırma Bakanına yanlış bilgi verilmiş 

ANKARA - Ankara’daki tren kazasından, o hatta sinyalizasyon sistemi olmamasını sorumlu tutan Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS)’na itiraz eden Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan'ın "Sinyalizasyon demiryolları için olmazsa olmaz bir sistem değil" açıklaması tartışmalar neden oldu. Uzmanlar, Turhan'ın açıklamasını 'kabul edilemez' bulurken, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Genel Başkanı Hasan Bektaş da “Bakana yanlış bilgi verilmiş” dedi.

Ankara'da 9 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının hemen ardından Gazete Duvar’a “Burada sinyalizasyon sistemi hazır olmadan hat ulaşıma açıldı. Sinyalizasyon sistemi olsaydı böyle bir kaza yaşanmazdı” diyen (1) Bektaş, 8 Temmuz’da Çorlu’da 25 kişinin yaşamını yitirdiği faciadan sonra da yine Gazete Duvar’a, kazanın hava şartları değil denetimsizlik nedeniyle meydana geldiğini açıklamıştı (2).

Bektaş: Proje bitmeden, o zamanki günün siyasi atmosferine göre yapılıyor. Demiryolları da buna kurban gitti.

Demiryollarında 2013 yılında başlayan özelleştirmeyle şirketlerin kâr amacı güttüğünü ve emniyet tedbirlerini göz ardı ettiğini belirten BTS Başkanı Bektaş'ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

‘HIZLI TREN İÇİN SİNYALİZASYON, OLMAZSA OLMAZ’

Ankara'daki kazanın ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, "Sinyalizasyon sistemi demiryolu işletmeciliği için olmazsa olmaz bir sistem değil. ‘Sinyalizasyon olmadığı için bu kaza oldu' gibi değerlendirme yapanlar, doğru bir değerlendirme yapmıyor" dedi. Sinyalizasyon sistemiyle ilgili hangisi doğru?

Ulaştırma Bakanı'na yanlış bilgi verilmiş. Sinyalizasyonsuz hatlar şu an demiryollarında var. Hızlı tren hattınız varsa, eğer sinyalsiz çalıştırıyorsanız kazaya davetiye çıkarıyorsunuz demektir. Burası da hızlı trenin çalıştığı bir yer ve burada sinyalizasyon olmazsa olmaz. Başka çaresi yok.

'DEMİR YOLUNUN SİNYALİZASYON OLMADAN AÇILMASI SİYASİ BASKININ SONUCUDUR'

Tren kazalarından TCDD'de yapılan özelleştirmeler sorumlu tutuluyor. Daha önce bize verdiğiniz röportajlarda da uyarılarınızı yapmıştınız (3). Özelleştirme süreci, faciaları nasıl tetikliyor?

Demiryollarındaki kazaların en büyük nedeni olan özelleştirmelerin sonucunda bunları yaşıyoruz. 2013 yılında demiryollarıyla ilgili özelleştirme yasası çıktı. O tarihten bugüne mücadele ettik. Çıkmaması için de mücadele etmiştik. Demiryolları şu anda özel sektöre de açılmış durumda ve iki özel sektör firması faaliyetini sürdürüyor. Özelleştirmenin ardından bu şirketler kâr amacıyla bakıyorlar ve bu yüzden birçok emniyet tedbiri göz ardı ediliyor. Özelleştirmelerle beraber liyakatsız atamalar da aynı derecede etki gösteriyor. Özelleştirme siyasi kadrolaşmanın da önünü açtı ve siyasi baskı da hissediliyor. Bunlar birbirini zincirleme etkileyerek demiryollarındaki kazalara neden oluyor.

‘ÇORLU’DAKİ KAZANIN EN BÜYÜK NEDENİ LİYAKATSIZ ATAMAYDI’

Beş ay önce Çorlu'daki kazanın en büyük nedeni liyakatsız atamanın getirdiği sonuçtu örneğin. Ankara'da da aynı şey yaşanıyor. Bu demiryolunun 12 Nisan'da tam bitmeden, sinyalizasyon olmadan açılması siyasi baskının sonucudur. Biz 12 Nisan'dan bu yana o hatta bir kaza olmasını bekliyorduk ve kaza yaşandı.

'DEMİRYOLLARI İKTİDARIN SİYASİ RANT UĞRUNA KULLANDIĞI BİR ALAN'

BTS, Ankara'daki 'Başkent Ray' projesinin 24 Haziran seçimleri öncesinde tamamlanmadan "siyasi şov amacıyla" açıldığını söyledi. Demiryollarındaki projelerde neden acele ediliyor?

Demiryolları siyasi iktidarın siyasi rant uğruna kullandığı bir alan. Seçimler öncesi bitmemiş projeler bir şekilde tamamlandığı söylenip açılıyor. Kamuoyuna şov yapmak amacıyla bu yapılıyor. Başkent Ray projesini de 12 Nisan 2018'de, 24 Haziran seçimleri öncesinde bitmemişken açtılar ve olmazsa olmaz sinyalizasyon sistemi bitmediği için bu kaza oldu. Siyasi iktidar şurayı açtık, burayı açtık diye yaklaşıyor meselelere. Bütün projelerde bunu görüyoruz. Üçüncü Havalimanı, otoyolları, Avrasya Tüneli vb. projeler de bu şekilde ilerliyor. Proje bitmeden, o zamanki günün siyasi atmosferine göre  yapılıyor. Demiryolları da buna kurban gitti.

'BAKANLIK BİZİ KENDİSİNE MUHALEFET GÖRÜYOR. BİZ SİYASETÇİ DEĞİLİZ’

Kazalardan önce birçok itirazınız ve uyarınız oldu Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na hitaben... Bakanlık sizin sözlerinize yanıt veriyor mu, sizle görüşüyor mu yetkililer?

Bakanlık bizi kendilerine muhalefet ediyormuşuz gibi görüyor. Bu da çok yanlış bir bakış açısı. Biz siyasetçi değiliz ve kendilerine rakip de değiliz. Biz bu ülkenin insanlarının canı yanmasın diye açıklamalarımızı ve uyarılarımızı yapıyoruz. Ama  kendilerine muhalefet yapıyormuşuz gibi bir algı içerisindeler. Bizi dinleseler bu kazalar olmazdı. Biz bu kurumların içindeki insanlarız ve yıllarımızı bu işlere verdik. Neyin nasıl olması gerektiğini çok iyi biliyoruz. Kurum içerisinde çok iyi yetişmiş arkadaşlarımız olmasına rağmen siyasi rant içinde oldukları için onların seslerini de duymuyorlar.

'BU ZİHNİYET DEVAM ETTİĞİ SÜRECE YENİ KAZALAR OLABİLİR'

Marmaray projesinde Halkalı-Gebze bölümünde de sinyalizasyon olmadığını ve kaza ihtimalinin olduğunu açıklamalarınızda söylediniz. Bundan sonra demiryollarında başka kazalar olabilir mi?

Umarım olmaz diyoruz ama bu zihniyet devam ettiği sürece yeni kazalar olabilir. Aynı aksaklıklar devam ederse kazalar olmaya devam edecektir. Marmaray'da önümüzdeki günlerde Halkalı- Gebze arasını 31 Mart'taki yerel seçimlere yetiştirmek için açmayı düşünüyorlar. Marmaray'daki çalıştırma sistemi de aynı Ankara'daki gibi olacaktı. Uyarılarımızı dinlemezler, bu yaşanan kazadan ders çıkarmazlarsa orada da bir kaza yaşanır. Bu şartlarda çalışmaya devam ederlerse kaza olur.

Kazaların yaşanmaması için demiryollarında bir an önce alınması gereken önlemler nelerdir?

İlk olarak 2013 yılındaki özelleştirme yasasının iptal edilmesi gerekiyor. İkinci olarak demiryollarına siyasi müdahalede bulunulmaması gerekiyor. Bu kurum siyasi müdahaleyi kaldıracak bir kurum değil.  Üçüncü olarak da demiryollarında dünyanın her tarafında olan teknolojik gelişmelere paralel yatırımların yapılması gerekiyor. Bunları yaptıktan sonra başka da bir şey yapmaya gerek yok.