Sena Köse'nin babası: Kızım ölene kadar sosyal medya kullanmıyordum

ANKARA - Çorlu'da 8 Temmuz'da, 25 kişinin hayatını kaybettiği ve yüzlerce kişinin yaralandığı tren faciasının ardından kazada hayatını kaybedenlerin yakınları yaşadıkları acıları sosyal medya hesaplarından duyurmaya çalışıyorlar.

Kazada hayatını kaybeden 9 yaşındaki Oğuz Arda'nın annesi Mısra Öz Sel gibi 16 yaşındaki kızı Sena Köse'yi ve iki yeğenini kazada kaybeden Gürkan Köse de sorumluluğu bulunanların yargılanması talebini her gün sosyal medya hesabı üzerinden dillendiriyor. "Bu dünyada kızımın hakkını aramak zorundayım" diyen Köse son nefesine kadar adalet talebini dillendirmeye devam edeceğini söylüyor.

'BENİM KIZIMI ÖLDÜRENLER ÇIKSIN CEZASINI BULSUNLAR'

Çorlu'daki tren faciasının üzerinden geçen yaklaşık 5 aya rağmen kazada hayatını kaybedenlerin yakınlarının adalet çağrısı yerine gelmedi. Kazada sorumluluğu bulunanlarla ilgili dava açılmasını ve sorumluların yargılanmasını isteyen Gürkan Köse kazanın ardından yaşadıklarını anlattı. "Benim zoruma giden bu insanlar bu kadar değersiz miydi? " diyen Köse şunları söyledi, "Ben sosyal medya denen şeyi kızım ölene kadar hiç kullanmıyordum. Annesine bir akşam rüyasında 'Fatih Portakal'a yazın, benim sesimi duyurun' demiş. Ben bu dünyada kızımın hakkını aramak zorundayım. Benim kızım öldü, geri gelmeyeceğini biliyorum ama bu kurumlarda herkesin işini layıkıyla yapmasını istiyorum. Layıkıyla işini yapamıyorlarsa o koltuğu bıraksınlar. Ben yalnızca adalet istiyorum. Benim kızımı öldürenler, Arda'yı öldürenler, diğerlerini öldürenler çıksın cezasını bulsunlar. Başka bir şey istemiyorum."

Tren faciasında ölen Arda'nın annesi: Son nefesimi verinceye kadar yazacağım!

'PSİKOLOG, TCDD ÇALIŞANLARINI KASTEDEREK ONLAR DA İNSAN EVLADI DEDİ'

TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın'ın Mısra Öz Sel gibi kendini de sosyal medyada engellediğini söyleyen Köse, "Engel koymak sorunlara çözüm bulmak değil ki. Burada ihaleyi alan müteahhitten belki zemini yapan işçilere kadar sorumlular var. Biz bu sorumluların ortaya çıkarılmasını istiyoruz" dedi.

Kazanın ardından TCDD'de görevli bir kadın psikoloğun evlerine ziyarete gelerek kendilerine yeniden çocuk yapabilecekleri imasında bulunduğunu söyleyen Köse yaşananları şöyle aktardı: "Benim derdim bu zamana kadar ekmekti, kızımı okutmaktı. Siyasi görüşümüz var elbet ama derdimiz buydu. TCDD'den bir psikolog geldi. Ben de genelde yetkililerle konuşmak istemiyordum. Psikolog kadın TCDD'deki çalışanları kastederek, 'Onlar da insan evladı' dedi. Öfkelenmeye başlamıştım. Hanım ağlıyordu. Psikolog eşime döndü ve 'Kızım kaç yaşındasın?' dedi. O da, '40 yaşındayım' diye yanıt verdi. Öyle bir duruma geldik ki, kelimeyle ifade edemiyorum. 'Siz bir çocuk daha yapabilirsiniz'e getirdi sözü. Bunu teklif etmeleri bile yazık. Direkt ağzından bu kelime çıkmadı ama söyleyecekti ve kendimi tutamadım. 'Ablacığım sen buraya bizi teselli etmeye mi geldin? Kolladığın kurumdaki insanlar bizim çocuklarımızı öldürdü' dedim ve dışarıya çıktım."

'EVLADIMIZI DÜŞÜNEREK BİRBİRİMİZE SARILARAK AĞLIYORUZ'

Kazanın ardından psikolojik destek almaya başladıklarını söyleyen Köse, eşi Aysun Köse ile birlikte tek çocuklarını kaybetmelerinin ardından yaşadıklarını şu sözlerle anlattı, "Gündüz insanlarla belki biraz kendimizi oyalıyoruz ama gece eşimle ikimiz kaldığımızda evladımızın olmadığını düşünerek birbirimize sarılarak ağlıyoruz. Geri gelmeyeceğini biliyoruz ama ne yapalım. Eşim de haplarla idare ediyor. Çalışmaya devam ediyorum ama nasıl çalışıyorum ben de bilmiyorum. Patronumun desteğiyle sırf kafam oyalansın diye devam ediyorum."

Sena Köse

'GEREKİRSE AİHM’E GİDECEĞİM'

Tren faciasında yeğenleri Özge ve Gülce Dikmen kardeşleri de kaybeden Köse, "Onlar da benim çocuklarımdı. Biz çok büyük bir aileyiz. Her bayram beraber geçiririz. Şu an her şey dağıldı. Kimsenin ruh hali iyi değil. Diğer baldızlarımın, bacanakların da ruh hali iyi değil" dedi.

Geçtiğimiz pazar günü yaptıkları anma etkinliğinde kazadan kurtulan bir kişinin kendisiyle paylaştığı sözleri de aktaran Köse son olarak şunları ifade etti, "Pazar günü yaptığımız anmada kazadan sağ kurtulan bir amca ile konuştuk. 'Ben tuvaletler bölümüne düşmüştüm, baktım çoğu kişi ölmüştü' dedi. Baldızımı sarsarak kendine getirmişti. 'Birinci vagondaki insanlar indiler ve kimse kimseye yardım etmeden gitti' dedi. Yardım eden yüzlerce de insan vardı kazanın ardından biliyoruz. Toplumumuzun yansıması bu. Duyarsızlar da var duyarlılar da var. Yarın benim başıma gelir mi diye düşünenler de var düşünmeyenler de var. Ben bu süreçte kızımın hakkı için sonuna kadar adalet mücadelesi vereceğim. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne de gideceğim."