Eski savcı Ferhat Sarıkaya için 15 yıla kadar hapis talebi

Meslekten ihraç edilen savı Ferhat Sarıkaya hakkında iddianame hazırlandı. “FETÖ üyesi olmak” suçlamasıyla Sarıkaya'nın 15 yıla kadar hapsi istendi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Şemdinli'de Umut Kitapevi'ne bomba atılması olayında dönemin Kara Kuvvetleri Komutan Orgeneral Yaşar Büyükanıt hakkında iddianame hazırlayan eski savcı Ferhat Sarıkaya'yla ilgili soruşturma tamamlandı.

Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede, Sarıkaya hakkında “FETÖ üyesi olmak” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.

HSK RAPORU: 'BÜYÜKANIT’IN GENELKURMAY BAŞKANLIĞI ÖNLENMEK İSTENDİ

İddianamede, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Teftiş Kurulu tarafından Ferhat Sarıkaya hakkında hazırlanan rapora yer verildi.

Raporda, "Sarıkaya'nın Van Cumhuriyet Savcılığı olduğu dönemde FETÖ’nün talimatıyla Şemdinli ilçesindeki basit bir olayı (Umut Kitapevi’nin bombalanması) büyüterek dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ı soruşturmaya dahil ettiği" ve Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanlığı'nın önlenmesinin amaçlandığı iddia edildi.

SARIKAYA: MADDİ YARDIM ALDIM AMA ÖRGÜT ÜYESİ DEĞİLİM

İddianamede Sarıkaya’nın savcılık ifadesi de yer aldı. Sarıkaya ifadesinde daha önceki beyanlarında da olduğu gibi Şemdinli iddianamesini "FETÖ mensuplarının yönlendirmesiyle yazdığını, 2006 yılında meslekten ihraç edilmesinin ardından ise yine örgüt tarafından yurt dışına gönderildiğini ve örgütten maddi yardım aldığını" söyledi.

"FETÖ üyeliği" suçlamasını reddeden Sarıkaya, "Sadece maddi yardım aldım. Bu irtibatı örgütsel aidiyet ve mensubiyet kabulü ile yapmadım. Örgüt üyesi olma iddiasını kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.

SAVCI: ÖRGÜT HİYERARŞİSİ İÇİNDE HAREKET ETTİ

İddianamede Sarıkaya'nın için şu değerlendirmeye yer verildi:

"Şüphelinin adı geçen örgütün talimatları doğrultusunda işlem yaparak ve örgütten maddi yardım almak suretiyle Fetullahçı silahlı terör örgütünün ideolojisini, amaçlarını, faaliyetlerini benimsediği, kendi iradesini örgütün iradesine terk ettiği, örgüt hiyerarşisi içinde hareket ettiği, örgütle organik bağ kurduğu ve örgütün yargı yapılanması içinde yer aldığı ve anlatılan lehe/aleyhe tüm deliller ile ikrar içerikli savunması karşısında şüphelinin, anılan silahlı terör örgütünün üyesi olduğuna dair kamu davasını açmaya yetecek derecede yeterli şüphenin bulunduğu anlaşılmıştır.”