Cizre bugün AİHM'de: Sokağa çıkma yasağında ne oldu?

Strazburg'ta bugün sokağa çıkma yasaklarında Cizre'de yaşanan hak ihlalleri görüşülecek. İşte AİHM'in görüşeceği Cizre dosyasında yer alanlar...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Şırnak'ın Cizre ilçesindeki sokağa çıkma yasakları döneminde yaşanan hak ihlallerine ilişkin dava bugün saat 9.15'te Fransa'nın Strazburg şehrindeki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde görülecek. Duruşmada Cizre'de yasağın sürdüğü dönem kamuoyunda 'vahşet bodrumları' olarak bilinen bodrum katları ve biri 9 gün diğeri 79 gün süren sokağa çıkma yasaklarının hukuka uygun olup olmadığı da tartışılacak.

9 GÜNLÜK YASAKTA NE OLDU?

Cizre'de ilk sokağa çıkma yasağı Eylül 2015'te ilan edildi. Yasak sürecinde ilçeyle telefon ve internet yoluyla iletişim kurulamadı. Özellikle Nur ve Cudi mahallelerinde yoğun çatışmalar sürerken en çok sivil de burada hayatını kaybetti. Hayatlarını kaybedenlerin çoğu abluka nedeniyle morglara kaldırılamazken birçok kişi evlerin bahçelerine gömüldü... Hayatını kaybedenler arasında 35 günlük Muhammed Tahir Yaramış da vardı. Kamuoyunda sıkça gündeme gelen başka bir isim ise 10 yaşındaki Cemile Çağırga'ydı... Çağırga, 7 Eylül akşamı evinin kapısının önünde 'nereden geldiği bilinmeyen bir kuşunla' hayatını kaybetti. Çağırga'nın cenazesi yasak nedeniyle hastaneye götürülemedi. Cenaze günlerce buzdolabında bekletildi.

10 yaşındaki Selman Ağar da hayatını kaybeden çocuklar arasındaydı. Ağar'ın annesi Rahime Ağar, oğlunun 'keskin nişancılar tarafından öldürüldüğünü' belirterek şunları söylemişti: “Oğlum evin önündeydi. Kafamızı dışarı çıkaramıyorduk. Bir anda vuruldu. Hastaneye götürmeye çalıştık ama izin vermediler. Üç gün defnedemedik! Havada kuş uçsa vuruyorlardı. Çıkamadık. Üç gün sonra gömdük oğlumu.”

Bu yasak 9 gün sürerken hayatını kaybeden sivil sayısı 21 oldu. Öte yandan 9 günlük yasağın başka bir boyutu ise yıkılan evler oldu. İnsanlar yasak kaldırıldıktan sonra evleri sağlam kalan akrabalarının, komşularının yanına yerleşti.

BİR SONRAKİ YASAK 79 GÜN...

9 günlük yasaktan 3 ay sonra Cizre'de yine sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 14 Aralık 2015'te ilan edilen yasak 79 gün sürdü. Bu süreçte kaç kişinin hayatını kaybettiğine ilişkin net bir sayı henüz yok. Kamuoyunda 'vahşet bodrumları' olarak anılan, Sur mahallesindeki 3 bodrum katında 100'ün üzerinde insanın hayatını kaybettiği iddia ediliyor. Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç ve kardeşi Orhan Tunç da bu bodrum katlarında hayatını kaybetti. Bugün AİHM'de Orhan Tunç ile ilgili dosyanın duruşması görülecek. AİHM, Orhan Tunç'un hastaneye kaldırılmasıyla ilgili olarak tedbir kararı vermişti.

AİHM'in tedbir kararlarından biri Cudi mahallesinde yaralı haldeyken hastaneye götürülemeyen üniversite öğrencisi Cihan Karaman'la ilgiliydi. 30 saati aşkın süre ambulans bekleyen Ege Üniversitesi öğrencisi Karaman hastaneye kaldırılmasına izin verilmediği için yaşamını yitirmişti.

Yaralıların hastaneye kaldırılması için AİHM'in verdiği tedbir kararlarından diğerleri şöyleydi:

  • Yaralı Serhat Altun'un 2 gün ambulans bekledikten sonra hayatını kaybetmesi.
  • 16 yaşındaki Hüseyin Paksoy'un dört gün ambulans bekledikten sonra hayatını kaybetmesi.
  • Hakkında tedbir kararı verilip hastaneye kaldırılan tek kişinin Helin öncü olması.

Yasağın 12. gününde Sur mahallesinde 3 aylık Miray bebek ile dedesi Ramazan İnce ve bebeğin halası 42 yaşındaki Rukiye İnce'nin yaralanması. Miray bebek ve dede Ramazan İnce hayatını kaybederken Rukiye İnce hastaneye kaldırılmıştı.

Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu Miray bebeğin ailesini arayarak, “Acınızı paylaşıyoruz. Bizim de o yaşta çocuğumuz vefat etmişti. Bu acıların son bulması için gereken her şey yapılacak” demişti.

Yasak süresince yaşandığı öne sürülen hak ihlallerinden bazıları ise şöyle: Evlere rast gele ateş açılması, ambulansların yaralıları taşımasına engel olunması, ilçeye her türlü giriş ve çıkış yasağı, elektrik, su ve mobil şebeke ağlarının kesintiye uğraması, ağır yaşam hakkı ihlalleri...

79 gün süren sokağa çıkma yasağı kaldırıldığında Cizre'ye dönenlerin çoğu yaşadıkları mahallelerini tanıyamadı. Özellikle Yafes, Sur, Nur, Cudi mahallelerinde çatışmalardan zarar görmeyen ev kalmadı. Sonraki süreçte çoğu ev kentsel dönüşüm kapsamına alınırken 3 bodrum katının bulunduğu binalar ise yıkılarak molozları Dicle Nehri kenarına atıldı. Molozlar arasında ise insan uzuvları bulundu. Avukatlar bu gelişme üzerine 'Cizre bodrumları için TOKİ yapımını durdurun' diyerek savcılığa başvurdu. Fakat savcılıktan yanıt gelmedi ve bodrum katlarının bulunduğu arazilerde yeni binalar dikildi.

Aradan 3 yıl geçmesine rağmen hâlâ birçok aile çocuklarını arıyor. Yafes mahallesindeki mezarlıkta ise bu süreçte hayatını kaybeden birçok kişinin adı yazılmadan mezar taşları numaralandırılmış halde defnedildi.

RAPORLAR NE DİYOR?

Yasak sonrası CHP, HDP, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, İnsan Hakları Vakfı (TİHV) bölgeye giderek raporlar hazırladı. TİHV'in hazırladığı raporda şu tespitler yer aldı: Çoğu evde ırkçı yazılamaların olduğu, çocukların eğitim hakkından yoksun bırakıldığı, okulların karargah olarak kullanıldığı, sayısı net olmamakla birlikte çoğu ailenin yerinden edilerek farklı yerlere göç ettiği, çatışma atıklarının çocuklar için ciddi risk oluşturduğu...

CHP RAPORU

Yasak sonrası Cizre'ye giderek rapor hazırlayan CHP'nin tespitleri ise şöyleydi:

- DNA tespitleri bir an önce yapılmalı.

- Meclis araştırma komisyonu kurulmalı.

- Bölge afet bölgesi kapsamına alınmalı.

- Bölgede terörle mücadele gerekçesiyle insan hakları ihlallerinde bulunan, hukuk dışına çıkan güvenlik görevlileri varsa idari ve hukuki soruşturmalar derhal açılmalı, gerekli işlemler yapılmalı.

- Vatandaşların ve özellikle çocukların içinde bulunduğu duygusal travma göz önünde bulundurularak ​bölgeye psikolojik danışmanlık hizmetleri verecek uzman heyetler gönderilmeli.

HDP RAPORU

HDP'nin raporunda ise şu tespitler yer almıştı:

  • Cizre’nin bütün cadde ve sokaklarında doçka, uçaksavar mermileri, A6 silahlarına ait mermiler, roket, bomba atarın da içerisinde olduğu on binlerce mermi kovanı bulunmakta
  • Polisin ağır saldırıları özellikle Nur, Cudi, Yafes ve Sur mahallelerine dönük oldu. Nur Mahallesi'nde kurşun ve ağır silahlar neredeyse bütün evlere isabet etti. Saldırılar nedeni ile Nur Mahallesi bir enkaza dönüşmüş, adeta Kobanê'yi andırmakta.
  • Cizre’de "sokağa çıkma yasağı" adı altında ilçenin tüm yaşam damarları kesildi.

HDP'nin hazırladığı raporda ayrıca 177 kişi bodrumlarda olmak üzere 251 insanın yaşamını kaybettiği, hayatını kaybedenlerden biri bebek olmak üzere 41’inin çocuk, 22’sinin kadın olduğu yazıldı. Yine bu rapora göre ölenlerden 79’unun kimliği henüz tespit edilemedi.

İHD, TİHV, MAZLUMDER, SES ve birçok avukat hakkında raporlar nedeniyle TCK’nin 301. maddesi ve '2911 sayılı Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet' maddesinden soruşturmalar açıldı. Yine Cizre'deki sokağa çıkma yasaklarına ve sivil ölümlere dikkat çekmek amacıyla İstanbul'da eylem yapan 18 avukata da soruşturma başlatıldı.

BM ‘ARAŞTIRILSIN’ DEMİŞTİ

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Raad al-Husseinde, Türkiye’ye, güvenlik güçlerinin uyguladığı iddia edilen insan hakları ihlallerinin incelenmesi için bağımsız soruşturmacılara izin vermesi çağrısında bulunmuştu.

Hussein, “Türkiye’nin güneydoğusundaki güvenlik operasyonları sırasında silahsız sivillerin askeri araçlardaki keskin nişancılarca vurulduğuna dair raporlar ulaştığını” söylemiş, Cizre’de bodrumlarda mahsur kalan 100’den fazla insanın yakılarak öldürüldüğüne dair iddiaların da araştırılmasını istemişti.