İhraç edilen 50 kişi Van’da kooperatif kurdu

Ersin Yılmaz öğretmenlikten ihraç edilince, arkadaşlarıyla birlikte Van’ın Ürünleri Tüketim Kooperatifi’ni kurdu. Belediyeden ihraç edilen Zilan Kızıl ise yaklaşık bir buçuk yıl işsiz kaldıktan sonra, bu kooperatifin açtığı Liza Pastanesi’nde çalışmaya başladı. Liza Pastanesi ve imalathane, 50 ailenin umut kapısı oldu.

Google Haberlere Abone ol

VAN - Van’da, ne yazık işinden ihraç edilmiş, çok sayıda insanla tanıştım. Bunların arasında veteriner hekimler, harita mühendisleri, belediye çalışanları ve öğretmenler vardı. Bunların bir kısmı, devlet kurumlarının kapıları tamamen kapandığı için, kendi işlerini kurmuştu. Bir kısmı ise sermayeleri ve başka alanlarda deneyimleri olmadığı için, hala işsizlerdi. Ve elbette ekonomik ve sosyal olarak, umutlarını diri tutsalar da, zor zamanlar geçiriyorlardı.

Van’ın Ürünleri Tüketim Kooperatifi’ni kuran 50 kişinin çoğunluğu da ihraç edilmiş insanlar. İhraç edildikten sonra hayatlarımızı idame etmek için ne yapabiliriz, diye kafa yorarken, birlikte bir kooperatif kurma fikri doğmuş. Kooperatif üyelerinden Ersin Yılmaz’la tanışmam ise

Vanlı bir gazeteci arkadaşım sayesinde oldu. “Burası KHK mağdurlarının yeri gibi oldu” demişti. Biri kozmetik ürünler, biri doğal ürünler satıyor. Van’ın Ürünleri Tüketim Kooparatifi’nin kurduğu Liza Pastanesi de işte bu sokakta.

Bir asma katı da olan büyükçe pastanede Ersin Yılmaz ve Zilan Kızıl çalışıyordu. Pek müşteri yoktu pastanede. Yılmaz ve Kızıl ile bu nedenle rahat sohbet etmek olanağı bulabildik.

BİR KOOPARATİF ÖYKÜSÜ

Ersin Yılmaz, ihraç edildiğinde 2 yıllık öğretmendi. Üyesi olduğu Eğitim Sen, bölgede devam eden çatışmalara dikkat çekmek için, 29 Aralık 2015’de bir günlük boykot kararı aldı. “Barış talep ettik” diyen Yılmaz, darbe girişiminden sonra binlerce öğretmen arkadaşıyla açığa alındığını, daha sonra, 29 Ekim 2016’da ise ihraç edildiğini anlatıyor.

“İhraç edildikten sonra sendikaya gitmeye devam ettim” diyen Yılmaz, Kooparatif kurma sürecini, “Arkadaşlarla bir araya gelerek bir kooperatif kurmaya karar verdik ve Van’ın Emeği Tüketim Kooperatifi’ni kurduk” şeklinde dile getiriyor.

Ersin Yılmaz

Önce 125 kişi bir araya gelmiş ve kooperatifi kurma çalışmalarına başlamışlar. Bir süre sonra sayı 50’ye düşmüş. Yılmaz, “Kimi korktu kiminin yaptığı iş elvermedi kooperatife katılmaya” diyor.

Yılmaz, sonraki gelişmeleri şöyle anlatıyor: “Fikrimiz market açmaktı önce. 400 bin lira ile böyle bir market kurabilirdik. Ön çalışma yaptık, 400 bin lirayı yakalayabiliyorduk. Kooperatifin resmi adımını attık. Bir ay sonra başvurumuz onaylandı. Yaklaşık 125 kişi üye olacağım demişti. O dönem 30 kişiye düştük. Resmi boyutu olduktan sonra kooperatife üye olmak istemeyenler de oldu. Birçok arkadaşımız korktu, üye olamadı. Burada bu kooperatifi ihraç olanlara bir geçim sağlamak için kurduk. 30 kişi kaldığımız için, kadın arkadaşlarımızın emeğinin gösterileceği bir mekan haline getirelim dedik. Pastane fikrine onay verdik ve pastanemizi 1 Ocak’ta kurduk. Bugüne hep sıkıntılarla geldik. Beklediğimiz ilgiyi alabilmiş değiliz. Hepimiz burada, kooperatifin çalışanlarıyız. 8 saatlik çalışma sistemimiz var. Sabah saat 8’de açan arkadaşımız 15.00’da çıkıyor, diğer arkadaşımız devralıyor.

İÇİNDE KATKI MADDESİ OLMAYAN ÜRÜNLER

Ersin Yılmaz, pastanede sattıkları hiçbir üründe katkı maddesi kullanmadıklarını özellikle vurguluyor. Yakında bir imalathane de açacaklarını belirten Yılmaz, “Konuştuğumuz ustalar işin hilesini biliyorlar ve bize, ‘Eğer katkı maddesi kullanmasanız daha iyi kazanamazsınız’ dediler. Ama biz kararlıyız, az da kazansak hiçbir üründe katkı maddesi kullanmayacağız” diyor.

50 üyeleri olduğunu ve bunların çoğunun buradan alışveriş yaptığını hatırlatan Yılmaz, “Ne kendi arkadaşlarımıza ne de diğer müşterilere katkılı yiyecek yedirmeyiz” diyerek sağlık sorununa da dikkat çekiyor.

Liza Pastanesi’nde ev yapımı baklava, mantı, sarma, börek ve daha birçok ürün satılıyor. Bunların bir kısmını kadın üyeler evde yapıyor. Burada satılan yiyeceklerin kendi üyeleri tarafından denetlendiğini söyleyen Yılmaz, beğenilmeyen bir ürünü hemen kaldırdıklarını belirtiyor.

UMUT İMALATHANEDE

Liza Pastanesi’nde işlerin yeterince iyi olmadığını, bunun nedeninin de bulundukları sokak olduğunu söylüyor. Tam karşılarında taksi durağı var ve sokak, adı Turizm Caddesi olsa da, pek hareketli değil. Bir de tanıtım eksikliğinden söz etmek gerekiyor elbette.

Biraz da bu nedenle bir imalathane açmak fikri üzerinde yoğunlaşmışlar. Bazı düğün salonlarıyla görüşmüşler ve kiminden olumlu cevap almışlar. İmalathane sayesinde aldıkları toplu siparişlerle işi hal yoluna koymayı tasarlıyorlar.

KÜTÜPHANEDEN PASTANEYE

Zilan Kızıl’ın kooperatif üyesi olduğunu düşünmüştüm ama öyle değilmiş. Liza Pastanesi’nin çalışanı olduğunu söylüyor Kızıl. Ama o da işinden ihraç edilmiş insanlardan biri.

Van Büyükşehir Belediyesi’nde 5 yıl çalışan Kızıl, “2016’nın 3 Mart’ında ihraç edildim” diyor. Belediyeye kayyım atandıktan sonra ilk ihraç edilenlerden biriymiş.

Belediyeler kayyım atanacağının beklendiğini söyleyen Kızıl, hem bu bekleyiş hem de ihraç edilme sürecinin kendilerini çok yıprattığını belirtiyor.

Zilan Kızıl

Belediye kütüphanesinin kuruluşunda yer alan Kızıl, çalıştığı 5 yıl boyunca her türden 8 bin kitabı raflara yerleştirmiş. Profesyonel bir sistemle kitapların okura ulaşmasına katkıda bulunmuş.

İhraç edildikten sonra bir daha kütüphaneye uğramamış. “Gitsem belki beni içeri de almayacaklar” diyen Kızıl,”Belediyelere kayyım atanması, bizim için işgal edilmesi anlamına geliyor. İşgal edilmiş bir yere gitmeye içimiz el vermiyor” şeklinde duygularını dile getiriyor.

Kütüphanedeki kitaplara ne yapıldığını bilmediğini söyleyen Kızıl, “Bu kitapları satamazlar. Ya toplayıp bir depoya koymuşlardır ya da yakmışlardır” diyor. Neden böyle düşündüğünü ise, “Çünkü kütüphanenin de içinde olduğu kültür merkezinde Kuran kursu veriyorlar ve burada kültür sanatla ilgili bir şey yapılmıyor” şeklinde açıklama yapıyor.

KADINLARIN EMEĞİ

İhraç edildikten sonra bir buçuk yıl çalışmamış, iş de aramamış bu süre içinde. Kooparatif üyesi arkadaşlarından biri, Liza Pastanesi’nin bir çalışana ihtiyacı olduğunu söyleyince, iş başvurusunda bulunmuş.

Burada çalıştığı için memnun olduğunu ifade eden Kızıl, “Burada bir aile gibiyiz. Buraya gelenler müşteri gibi değil de arkadaşlarımız, dostlarımız gibi geliyor. Kooperatifin mantığı ve doğal ürünler satması da güzel. Fiyat olarak uygun hem de kaliteli ürünler. Kadın arkadaşların çok büyük emeği var. İmalathanede de katkıları büyük olacak” diyerek kooperatifin kadın üyelerini hatırlatmış oluyor.

TİCARETE ALIŞMA SÜRECİ̇

“Biz bu işlerde daha çok yeniyiz” diyor Zilan Kızıl. Ona göre bu işler için ticari bir kafa, akıl gerekiyor. Kızıl, yine de umutsuz olmadıklarını ifade ederek, şöyle diyor: “Yine de bu alanda iyi ilerliyoruz. İmahalathaneyi sezonun ortasında kurduk. Bir iki düğün salonu ile çalışabiliriz. Önümüzdeki sezon daha iyi olacağına inanıyorum. Arada kalabalık düğünler oldu, hazırlıklarını biz yaptık, pastalarını biz yaptık. İleride daha fazla iş alacağımıza inanıyorum.”