Akılda aynı soru: Neden tanrılar kötüdür?

Vedat Arık’ın çektiği o muhteşem fotoğrafa konu olanların da Prometheus gibi kötülüğün neden ve sonuçlarını insanlık adına bilmek ve öğrenmek istediğini görüyoruz. Gözaltına alınmaya çalışılan Arat Dink’i kurtarmak için tüm gücüyle direnen kayıp yakınları ile Hüda Kaya, Ahmet Şık, Serpil Kemalbay ve Garo Paylan’ın verdiği akıl almaz mücadelede akla aynı soruyu getiriyor...

Google Haberlere Abone ol

Cumartesi Anneleri’nin 700. Hafta etkinliğinde gerçekleşen polis şiddeti, pek çok gazeteci ve fotoğrafçının kadrajından sosyal medyaya yansıdı. Bunlardan en çarpıcı olanı kuşkusuz, Vedat Arık’ın çektiği fotoğraftı.

Arat Dink’i polise vermemek için kenetlenenleri bir Caravaggio resmine benzetmişti Arık'ın fotoğrafına bakarak barış akademisyeni Hülya Kendir. Gerçekten de "İsa’nın Mezara İndirilişi" tablosunda İsa’nın etrafında kenetlenmiş kadın ve erkeklerin kederiyle Arat’ı polise vermemek için direnenlerin hıncında ortak bir yan var. Ancak ben Caravaggio’ya atfedilen bir başka resimden bahsetmek istiyorum: Prometheus’tan!

.

Prometheus’u herkes bilir, mitosa göre insanlara ateşi getiren bir Titan ve yüzyılların simgesel mirasına göre insanlığın yararına çalışmış bir kahramandır. O, her şeyden önce Zeus’a karşı insanların yanındadır. Prometheus, ölümlülerden uzak tutulan ateşi tanrılardan çalıp insanlara verince Zeus onu korkunç ve ebedi bir cezaya mahkum eder. Başkaldırının bedeli çok ağır olur.

Yunan mitolojisinin temel kaynaklarından biri olan Hesiodos’un Theogonia’sında yazdıklarına bakacak olursak Prometheus ve Epimetheus kardeştir. Epimetheus, sözcük anlamı olarak “sonradan gören” yani bir işi yaptıktan sonra "ben ne yaptım" diye düşünen kişi anlamına gelirken eski Yunanlılar Prometheus’a “önceden gören” anlamını yükleyerek, onu ileri görüşlü olarak nitelendirmişlerdir. Yani kardeşinin aksine yaptığı işin sonucunu önceden görebilen ve bilebilen bir titandır Prometheus.

'ZEKA'SI İLE ÖNE ÇIKAN TANRI

Böylece bir kâhin niteliği kazanan Prometheus, tanrısal düzene başkaldırmış, insanlara “ateş”i yani yaratıcılığı, bilimi ve uygarlığı vererek tanrısal düzeni değiştirmeyi başarmıştır. Soran ve sorgulayandır Prometheus; sorduğu soruların yaratacağı sonucu zaten bildiğinden bu sonuca katlanmaya razıdır.

Olympos’taki tanrıların kuvvet ve kudretine karşılık, Prometheus'un zekası ön plandadır. Titanların isyanları sırasında tarafsızlığını koruyarak gözüne girdiği için Zeus onu Olympos'daki ölümsüzlerin arasına almıştır. O ise amacı tanrıların yok ettiği atalarının öcünü almak olduğu için, kendi gözyaşıyla yoğurduğu balçıktan ilk insanı var etmiştir. Zeus, önce insanlar kolayca bulamasın diye tüm besinleri toprağa gömdürür ve en önemli silah olan “bilgi ateşini” de onlardan saklar. Çünkü insanların, kendine karşı ayaklanmalarından ödü kopmaktadır. Ama tahmin edemediği bir şey olmuş ve Prometheus, ağır bir suç olduğunu bile bile, bu bilgi ateşini insanlara götürmeye karar vermiştir. Ateşi çalar ve gökyüzünden yeryüzüne indirir iktidarın sembolünü. Böylece insanlar gerçekleri görüp, zalim Zeus’a başkaldırabileceklerdir.

Bu nedenle de baş tanrı Zeus tarafından kolları iki yana açılmış şekilde Kafkas Dağları’nda zincire vurulur Prometheus. Tanrılarca görevlendirilen bir kartal sürekli olarak, her gece yeniden oluşan karaciğerini didikleyerek yer Prometheus’un. Yıllar sonra bir gün Herakles çıkagelip onu bu işkenceden kurtarır. Prometheus, "Zeus tahtından düşmedikçe benim işkencelerimin sonu yoktur" der; böylelikle insanlığa özgürlüğün yolunu işaret etmiş olur.

Prometheus’un zincire vurulmasının asıl nedeni Zeus'un ondan korkuyor olmasıdır. Geleceği görme yetisi olan Prometheus’un, bu yetisini kullanarak kendisini tahttan indireceğinden korkan Zeus, ateşi (bilgiyi) çalarak insanlara vermesi ile birlikte ondan kurtulmak için bir fırsat da yakalamış olur.

Pek çok farklı versiyona sahip olan bu anlatı, hem atalarına hem de insanlara zulmeden Zeus’a başkaldıran Prometheus simgesinde ortaklaşmaktadır ve tarihte de pek çok sanatçıya ilham kaynağı olmuştur. Caravaggio da Prometheus’un karaciğerine saldıran siyah kartalı bir akbaba çirkinliğiyle resmederek tarafını belli etmiştir. Aphrodisias Sebasteion’unda da yine bu anlatının başarılı bir şekilde icra edildiği bir kabartma bulunmaktadır. Bu kabartma Prometheus zincire vurulurken betimlenmiştir ve yüz ifadesi acıyı, endişeyi ama aynı zamanda gururu ve onurlu bir duruşu anlatmaktadır.

AKLA GELEN AYNI SORU...

Vedat Arık’ın çektiği o muhteşem fotoğrafa konu olanların da Prometheus gibi kötülüğün neden ve sonuçlarını insanlık adına bilmek ve öğrenmek istediğini görüyoruz. Gözaltına alınmaya çalışılan Arat Dink’i kurtarmak için tüm gücüyle direnen kayıp yakınları ile Hüda Kaya, Ahmet Şık, Serpil Kemalbay ve Garo Paylan’ın verdiği akıl almaz mücadelede akla aynı soruyu getiriyor: Neden tanrılar kötüdür? Adeta onlar da bu sorunun yanıtını arıyorlar ve bunu tam da Prometheus gibi başlarına geleceği bilerek, sonucunu önceden görerek yapıyorlar. Sağlamcı Epimetheuslar ise, “Ben ne yaptım da bunlar oldu?” diye düşünmekteler.

Bu fotoğraf dün, bugün ve yarının hikayesidir: İktidarların şiddete başvurması hiç bir şeyi değiştirmez.