İnce: CHP Türkiye'den daha mı değerli?

CHP'li İnce kurultay tartışmaları ve partide yaşananlarla ilgili konuştu. Sözcü'den Saygı Öztürk'e kurultay üyelerine baskı ve tehdit uygulandığını anlatan İnce, bu süreçte kendisine cumhurbaşkanlığını teslim ettiklerinin ama partiyi teslim etmediklerinin altını çizerek "Parti Türkiye'den daha mı değerli?" diye sordu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP'li Muharrem İnce, Sözcü'den Saygı Öztürk'e gündemi ve kurultay tartışmalarını değerlendirdi. Yeterli imza toplanırsa CHP'de genel başkanlığa aday olmak isteyen İnce imzaların çekilmesi için delegelerle 'çirkin pazarlıklar yapıldığını' öne sürdü. 600'den fazla imza toplandığını anlatan İnce kurultay üyelerine baskı ve tehdit uygulandığını veya 'işe alırız, ihale veririz' gibi tekliflerde bulunulduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra partide kendisini yıpratmanın peşine düştüklerini anlatan İnce "Bana dediler ki ‘Cumhurbaşkanı adayımızsın.' Bana cumhurbaşkanlığını teslim ediyorlar ama partiyi teslim etmiyorlar. Parti, Türkiye'den daha mı değerli?" diye sordu.

Kurultayda bin civarında oy beklentisi olduğunu ifade eden İnce, mevcut yönetimle yerel seçimlerle ilgili de "kamyon duvara çarpacak" uyarısında bulundu.

'Partimizi mahkeme kapılarına düşürmem' başlıklı söyleşinin tamamı şöyle:

CHP'li Muharrem İnce, olağanüstü kurultay ve imza tartışmaları için başlıktaki gibi dedi ve ekledi: Derdim koltuk da partiyi yıpratmak da değil. Yanlışı anlatmaya çalışıyorum. Yenilenelim, gelişelim ve başarılı olalım...

CHP'li Muharrem İnce, cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci oldu. Şimdi yeterli imza toplanırsa CHP'de genel başkanlığa aday olmak istiyor. İnce, imzaların çekilmesi için delegelerle çirkin pazarlıklar yapıldığını öne sürüyor. İşte o sözler:

‘DELEGEYE BASKI VAR'

– Olağanüstü kurultay için en yüksek imzayı 548 ile MHP'de Meral Akşener toplamıştı. Bizim topladığımız imza sayısı 600'ün üzerinde. Üstelik baskı, tehdit ve başka şeyler de var.

– Belediyelerin, kurultay üyeleriyle doğrudan ilgisi var. ‘İşe alırız, partiye bina alırız, ihale veririz' teklifleri havada uçuşuyor.

– Örnek vereyim: Eskişehir'de parti delegemiz Betül Duman baskılar yüzünden partiden istifa etti. Delege Kemal Yavuz'un son 10 gün içinde bir yakını Odunpazarı Belediyesi'nde işe girdi mi? Partide olanları anlatsam yöneticiler insan içine çıkamazlar. Bunları partiyi yıpratmak için söylemiyorum.

ELEŞTİRİLERE YANIT

– Siyasi Partiler Kanunu diyor ki: Olağanüstü kurultay isteyenlerin sayısı delegelerin 4'te 1'inden az olamaz. Bu durum CHP'de farklı. CHP delegesinin yüzde 50 artı 1'inden fazla imza toplanması gerekiyor. 623 olunca kurultay toplanacak, 621 olunca toplanmayacak mı? Unutmayalım bu siyasal kurultaydır. Herkes imza sayısına takılıp kalıyor.

– Bana dönük eleştiriler arasında, ‘Yerel seçimler var. Olağanüstü kurultayın sırası mı?' var. İYİ Parti'nin önünde seçim yok mu? Olağanüstü kurultaya gidiyor. AKP'nin, Saadet Partisi'nin önünde seçim yok mu? Kurultay yapıyorlar. Biz neden yapamıyoruz?

– Söylenen şu: ‘CHP yerel seçimde başarısız olacak, bekle, seçimden sonra genel başkan olursun.' İyi de, yerel seçimde niçin başarısız olalım? Yenilenelim, gelişelim, başarılı olalım.

‘PARTİ DAHA MI DEĞERLİ?'

– Bana dediler ki ‘Cumhurbaşkanı adayımızsın.' Bana cumhurbaşkanlığını teslim ediyorlar ama partiyi teslim etmiyorlar. Parti, Türkiye'den daha mı değerli?

– Şunu da söyleyeyim: Asla partiyi mahkemelerde süründürmeyeceğim. Öyle bir derdim yok. Ben CHP'ye bir yol sunuyorum.

– Benim derdim koltuk değil. Ben bir yanlışı anlatmaya çalışıyorum. Bu yerel seçimlerde kamyon duvara çarpacak. Uyarı görevimi yapıyorum.

‘1000 OY ALIRIM'

– Önceki kurultayda aday olduğumda, 126 imzayı bulup bulmadığımın tartışması yapıldı. Hatta 20 oyun bana sayılması için sözde kıyak yaptılar.

– 126 oy tartışmasının yapıldığı zaman ben delegelerimizden 447 oy aldım. Şimdi, 600 delegemiz adaylığım için imza verdiyse. Alacağım oy sayısı bin civarındadır. Bunu onlar da biliyor.

‘AKP, CHP'deki bu yapı kalsın istiyor'

– Ne yazık ki saray çevreleri ve bazı Atatürkçü geçinip gizli olarak saraya çalışan bir kesim CHP yönetiminin değişmesini istemiyor. Bu yapının kalmasını istiyor.

– Seçimin sonucunda AKP Sözcüsü Mahir Ünal'ın ‘Muharrem İnce lider olmuştur' açıklaması da buna hizmet etmekte. Sözüm ona beni yüceltiyor, ama gerçeği mevcut CHP yönetimini destekliyor.

– Çünkü böyle bir açıklamayla CHP tabanı mevcut yönetime sarılıyor. Yani her kurultay öncesinde ya da CHP yönetiminin zayıfladığı anlarda ya fezleke gönderiliyor ya soruşturma açılıyor. Mutlaka mağdur edilecek bir şey yapılıyor.

– Benim için ‘Seçim gecesi insan içine çıkamayacak durumdaydı' yalanını ortaya atanlar da AKP'liler değil, CHP'lilerdi. Seçim sonuçlarını doğru anlamayıp kendi görevini yapamayanlar ‘Muharrem İnce niye konuşmadı' diye yıpratma kampanyası yaptılar. ‘Neden otele gittin' eleştirileri oldu.

– Aday olurken ben parti rozetini çıkarıp Türk Bayraklı rozetimi taktım. Parti genel merkezine gitseydim, ikinci tura kalmam diğer partilerden nasıl oy isteyecektim? Bu kararı parti yönetimiyle birlikte verdik.

‘Aldığım oyla oyunlarını bozdum'

– İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayımızı partimize 1 milyon 200 bin üyeyle seçeceğiz. Cumhurbaşkanı adayımızı da üyeler seçecek. Ayrıca barolar, odalar, bu ön seçimde oy kullanacak.

‘KİMSEYİ TASFİYE ETMEM'

– Bana partili arkadaşlar tarafından şu soru yöneltiliyor: Sen gelirsen parti üst yönetimini tasfiye edecek misin? Asla. Bugün partiyi yönetenler de arkadaşlarımız.

– Bizim iddiamız mevcut yönetimden daha iyi yöneteceğimiz iddiasıdır. Daha demokratik, daha şeffaf bir yönetim. Örneğin, hemen tüzük ve program kurultayını toplayacağız. Kurultayımız bir hafta sürecek. Örgütü öne çıkaracağız.

– Aslına bakarsanız ben seçim sonrasında şunu bekledim: ‘Arkadaş, sen bizim cumhurbaşkanı adayımızdın. Bir kampanya yürüttük, eksiğiyle, fazlasıyla. Al sana genel merkezden bir oda. Olağan kurultaya kadar beraber iş yapalım. Yerel seçimlere birlikte hazırlanalım. Sen de karar süreçlerinin içinde ol. Gerekirse gayri resmi MYK ve Parti Meclisi'ne katıl.'

– Ama bunların hiçbirini yapmadıkları gibi beni yıpratmanın peşine düştüler. ‘Tayyip Erdoğan'ı tebrik etmezmiş. Beklentinin altında oy aldı' sözleri. Bunlar hep tahrik edici laflardır.

‘YÜZDE 31 OY ALINCA…'

– CHP yönetimi beni cumhurbaşkanı adayı yaparken herhalde şöyle düşünmüş: ‘Meral Akşener ikinci olur, Muharrem İnce de üçüncü olur. Siyaset sahnesinden çekilip gider.' Yüzde 31 oy almamla oyunları bozulmuştur. Gördüğüm bu.