Üniversite tercihlerinde sıralamaya dikkat!

ANKARA - Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklamasının ardından tercih yapmaya hak kazanan öğrenciler 7-14 Ağustos tarihleri arasında ÖSYM’nin ‘Aday İşlemleri Sistemi’ üzerinden tercih yapacak.

YKS sorularını ve sonuçlarını değerlendiren tecrübeli eğitimci Öztuna Norman, öğrencilere tercih döneminde dikkat etmeleri gereken hususlar noktasında tavsiyelerde bulundu.

'SIRALAMADAKİ BELİRSİZLİK TERCİH BELİRSİZLİĞİNE NEDEN OLUYOR'

Üniversiteye giriş sisteminde yapılan son değişiklikle birlikte bu yıl sınava giren öğrenciler, Sayısal, Sözel, Eşit Ağırlık ve Dil olmak üzere 4 farklı puan türüne göre tercih yapacaklar. Öğrencilerin önceki sistemde 18 farklı puan türüne göre tercih yapmalarına karşın, yeni sistemde 4 puan türü üzerinden tercih yapacak olmalarından doğacak sorunlara dikkat çeken Norman, “Önceki sistemde öğrenciler, puan türlerine göre ayrı ayrı sıralamalara tabiiydi. Örneğin; Matematik ve Fen ağırlıklı üniversite bölümleri MF1, MF2 ve MF3 olmak üzere üç ayrı puan türünde hesaplanırdı ve öğrenciler istedikleri meslek grubunun puan türüne göre tercihlerini yapardı. Ancak eski sistemde MF1, MF2 ve MF3 olarak ayrı ayrı hesaplanan puan türü, yeni sistemde SAY adı altında tek kategoride toplandı. Bu nedenle öğrenciler bu tercih döneminde sıralamada önlerindeki öğrencilerin kaçının mühendislik, kaçının tıp veya kaçının mimarlık tercih edeceğini bilemiyor. Eski sistemde öğrencinin tıp için sıralamada 23 bininci, mühendislik için sıralamada 19 bininci olduğunu net olarak bilinirken, şimdi bu konuda belirsizlik söz konusu. Tercihlerde ayrı ayrı hesaplanan puan türleri artık tek bir puan türü altında hesaplanıyor. Bu da öğrencilerin hangi bölüm için kimlerle yarıştığını bilememesine neden oluyor” diye konuştu.

'ÜST SIRALARDA TERCİH YAPMAYA ÖZEN GÖSTERMELİ'

Eğitimci Öztuna Norman öğrencilerin tercih dönemi dikkat etmesi gereken konuları paylaştı.

Yeni sistemin ilk sınav sonuçlarına göre; 2 milyon 260 bin öğrencinin 40 bini sıfır çekerken, 511 bini sınavın ilk oturumu olan Temel Yeterlilik Sınavı (TYT)’nda 150 puan barajını geçemediği için elendi. İkinci sınav olan YKS’ye girmeye hak kazanan 2 milyon 19 bin öğrenciden 1 milyon 877 binin sınavı geçerli sayıldı. Sayısalcı öğrencilerin 428 bini 180 barajını aşarken, eşit ağırlık puanı hesaplanan öğrencilerin 735’i, sözelcilerin 904 bini, dil puanı hesaplanan öğrencilerin ise 66 bin 595’i barajı geçerek tercih yapmaya hak kazandı. Norman, öğrencilere tercih konusunda dikkat etmesi gerekenleri şu şekilde sıraladı: “Öğrenciler üst sıralarda tercih yapmaya özen göstermeli. Adaylar tercih yaparlarken yukarıdan aşağıya doğru tercih yapmaya dikkat etmeli. Önlerindeki öğrencilerin hangi bölümleri tercih edeceklerini bilmediklerini unutmamalılar. Tercihleri yaparken sıralamalar göz önüne alınarak yapılmalıdır. Örneğin 20 bininci olup da ilk tercihini 2 binden yapması sağlıklı olmaz.”

'SORU SAYISININ AZALMASI ÖLÇÜMLEMENİN NİTELİĞİNİ DÜŞÜRDÜ'

Büyük tartışmaları beraberinde getiren ve öğrencilerin mağduriyet yaşadıklarına dair pek çok haberin kamuoyuna yandığı yeni sınav sistemine dair değerlendirme yapan Norman, soruların geçtiğimiz yıllara göre alışılmışın dışında geldiğini ifade ederek, “Bu sınavdaki matematik soruları öğrencilere çok uzun ve farklı geldi. Bu tarz soruları görmedikleri ve çözmedikleri için sınavda çok zorlandılar. Önceki sistemde matematik, fen ve edebiyat sınavları ayrı günlerde yapılırdı. Matematik sınavında 80, fen sınavında 90 soru vardı ve bu ölçümleme anlamında bu tarz daha gerçekçiydi. Bu yıl soru sayısı azaldığı için daha az konuya değinmek zorunda kalındı ve bu seçicilikte daralmaya neden oldu. Örneğin, 4 yılda görülen ve 70’in üzerinde konu başlığı olan fizik dersinde siz 14 soruyla başarıyı nasıl ölçebilirsiniz?” dedi.

'SINAV OKULLAR KAPANMADAN YAPILMALIDIR'

Sınavın 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler sebebiyle ertelenmesinin öğrencilerin motivasyonunu düşürdüğünü vurgulayan Norman’a göre sınavın havaların daha sıcak olduğu güne denk gelmesi de öğrencileri olumsuz etkiledi. Sınavın bölümlere göre farklı günlerde yapılması gerektiğini belirten Norman sözlerini şu şekilde tamamladı: “Sınav Haziran başında olmalı ve okullar kapanmadan yapılmalıdır. Soru sayıları arttırılmak suretiyle Edebiyat, Matematik, Fen Bilimleri, Yabancı Dil sınavı ayrı günlerde olmalı. Bu yöntem daha adil ve doğru olacaktır.”