Berberoğlu kararına Zühtü Arslan’la itiraz

Dokunulmazlıkları kaldıran Anayasa değişikliğini, yeni bir istisna hali olarak yorumlayıp CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun “yargılanmasına devam” diyen Yargıtay kararına itiraz edildi. Başvuruda Anayasa Mahkemesi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Aslan’ın bir makalesindeki “Hukuk metninin yorumu ölüm kalım meselesidir” sözleri hatırlatıldı.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun “yargılanmasına devam” kararına Yargıtay 17. Ceza Dairesi’nde itiraz edildi.

Berberoğlu’nun yargılandığı davada "durma kararı" verilmesi ve tahliye edilmesi için yapılan başvuruda yasama dokunulmazlığının sürekli değil, geçici nitelikte olduğu, her seçimde yasama dokunulmazlığının tekrar başladığına dikkat çekildi. Başvuruda, "Tabir caiz ise, yasama dokunulmazlığı bakımından, seçimler bir tabula rasa oluşturur. Her seçim, devam eden yasama dokunulmazlıklarını sıfırlar ve yenilerini başlatır. Sürekli bir yasama dokunulmazlığı değil, her yasama dönemi için ayrı ayrı mevcut olan yasama dokunulmazlıkları vardır" denildi.

Yasama dokunulmazlığının "ağır cezayı gerektiren suçüstü hali" ve "seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasa’nın 14’üncü maddesindeki durumlar" olmak üzere iki istisnası bulunduğuna dikkat çekilen başvuruda, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin verdiği kararda da Berberoğlu ile ilgili bu iki istisna hükmünden etkilenmediğinin tespit edildiği hatırlatıldı.

ZÜHTÜ ARSLAN’LA İTİRAZ

Başvuruda, dokunulmazlıkları bir dönem için askıya alan “Geçici 20. madde”nin Yargıtay tarafından 3. bir istisna olarak yorumlandığına dikkat çekilen kararda Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Aslan’ın bir makalesine atıf yapılarak şöyle denildi:

"Yargıtay’ımız Geçici 20. maddeyi meclisin iradesine ve uygulanması amacının sınırları dâhilinde kalarak yorumlamalıdır. Bu hususta Anayasa Mahkemesi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Aslan’ın bir makalesine atıf yapmak gereklidir: 'Yorumlama, yorumlanan bir nesneyi anlama ve anlamlandırma faaliyetidir. Bu anlamda hukuk, yorumlanması gereken nesnelerden biridir. Bazen hukuk metninin yorumu ölüm kalım meselesidir.'"

'YARGI KENDİNİ YASAMA ERKİ YERİNE KOYDU'

Meclis’in anayasa değişikliği sırasında dokunulmazlıkların sadece o yasama dönemi için geçerli olduğuna dair açıklamalara da yer verilen başvuru dilekçesinde şöyle denildi:

"Hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerinin yok sayılması suretiyle yargı mercilerinin Meclis’in açık iradesinin önüne geçmesi fonksiyon gasbıdır. “Geçici geriye dönük askıya alma” niteliğindeki Geçici 20.maddeyi, Anayasa’nın amir hükmü olan m 83/4’e göre kısıtlayıcı bir özel hüküm şeklinde yorumlamak, mahkemenin yargı yetkisini aşarak kendisini yasama erki yerine koyması sonucunu doğurmaktadır. Böyle vahim bir durum sadece müvekkilimizi değil, erkler ayrılığı prensibini benimsemiş ve demokratik hukuk devletine bağlılık yemini etmiş tüm milletvekilleri şahsında, seçmen iradesini yok saymak anlamına gelecektir.

'DOKUNULMAZLIĞI KALDIRILAN VEKİLLER DE ETKİLENECEK'

Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin hatalı kararı düzeltilmezse, hukuki güvenlik ilkesi ile birlikte Anayasanın eşitlik ilkesinin de yok sayılacağı belirtilen dilekçede "Bu yorumla Geçici 20.madde ile dokunulmazlıkları kaldırılan tüm milletvekilleri açısından Anayasa madde 83’e göre yasama dokunulmazlıkları bir daha kazanılamayacağı için, 1790’da dünya hukuk tarihine girmiş olan “Yasama Dokunulmazlığı” hak ve imtiyazı, müvekkilimiz için ebediyete kadar kaldırılmış olacaktır. Bilinmelidir ki, nasıl ki ebediyete kadar kazanılmış yasama dokunulmazlığı hakkı yoksa yine sonsuza kadar kaldırılmış/mahrum bırakılmış yasama dokunulmazlığından da söz edilemez" denildi.

'YARGILAMA DURSUN, TAHLİYE EDİLSİN'

Yeniden seçilen milletvekilinin anayasaya göre tekrar dokunulmazlık kazandığı hatırlatılan başvuruda geçici 20. madde ile yapılan anayasa değişikliğinin bu açıdan bir istisna getirmediği belirtildi. Başvuru dilekçesinde, Berberoğlu’nun dosyası hakkında “Durma” ve “tahliye” kararı verilmesi istendi. (DUVAR)