Onur Hamzaoğlu: Mahkumların uçmasını engellemek istiyorlar

HDK Eş Sözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, ile 5 buçuk ay süren tutukluluk sürecini ve cezaevi koşullarını anlattı. Hamzaoğlu, cezaevinde insanın kendi düzenini kurduğunu ve daha insani koşulları yaratmaya çalıştığını söyledi....

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - HDK Eş Sözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, tek adam rejiminin inşasına karşı ortak mücadele vurgusu yaptı. Cezaevi koşullarını anlatan Hamzaoğlu, havalandırmanın üzerinde tel örgü olduğunu belirterek “mahkumların uçmasını da engellemek istiyorlar" dedi.

HAMZAOĞLU’YA MİSAFİR OLAN KUŞLAR

Evrensel'den Birkan Bulut'a konuşan Onur Hamzaoğlu, gözaltı ve tutukluluk koşullarının ayrı değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Gözaltında tutulduğu yere ilişkin hazırlanan raporu hatırlatan Hamzaoğlu, “Benim hazırlanmasına katkıda bulunduğum rapor, Terörle Mücadele Merkezi’nin -nezarethane diyemeyeceğim- toplama merkezine, yani spor salonuna ilişkindi. O koşullar ulusal ve uluslararası mevzuatlara uymayan, insanın bedensel ve zihinsel sağlığını riske atan birçok koşulu barındıran, kamusal bir alan olarak görülemeyecek bir yerdi” dedi.

Cezaevi koşullarının ise daha farklı olduğunu belirten Hamzaoğlu, cezaevinde insanın kendi düzenini kurduğunu ve daha insani koşulları yaratmaya çalıştığını söyledi.

5 buçuk ay kaldığı F tipinde havalandırmanın üstünün bile tel örgülü olduğunu belirten Hamzaoğlu’ya “mahkumların uçmasını da engellemek istiyorlar” diyerek şöyle devam etti; “Evet, ancak ben uçabilenlerin içeri girmesini sağlamıştım. Sabah saat 8’de açılıyordu havalandırmanın kapısı. 8 metre yüksekliği olan duvarın üzerindeki serçeler içeri girmiyorlardı. Onlara ekmek kırıntılarından bir yemlik yapıp koyunca, birkaç hafta içinde içeri girmeye başladılar.”

'CEZAEVİ ÇALIŞANLARININ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İNCELENMELİ'

Hamzaoğlu, mahkumların yanı sıra cezaevinde çalışanların da çalışma koşullarına dikkat çekti. Hapishane çalışanlarının çalışma koşullarını da işçi sağlığı ve güvenliği adına değerlendirmek gerektiğini ifade eden Hamzaoğlu, “Çok az sayıda personel çok hareketli ve dinamik bir işin peşindeler. Öyle olunca onların yorgunluğu, sıkışmışlığı ve koşulların kötülüğü ister istemez mahkumlara da yansıyabiliyor. Ben en azından bulunduğum kurumdaki personelin önemli bir kısmının yüreğindeki insan sıcaklığını kaybetmediğini gördüm. Tabi ki her yerde olduğu gibi dikkate alınmayacak sayıda çürük yumurta vardı. Bence sol sosyalistler, yani en fazla dostu, yoldaşı cezaevinde olan kesim olarak bu koşulları gündeme getirmemiz gerekiyor. Bu doğrudan oradaki tutsaklara yansıyacak bir özellik” diye konuştu.

Öte yandan Sincan 2 No’lu F tipi en eski F tiplerinden birisi olduğunu kaydeden Hamzaoğlu,  yenilenmesi ve insanileştirilmesi gerektiğini söyledi. Bu konuda bir halk sağlığı gözlem raporu hazırlamayı planladığını açıklayan Hamzaoğlu, bunu kamuoyu ile paylaşmayı da düşündüğünü belirtti.

Kürt sorununun çözümüne dair de değerlendirmede bulunan Onur Hamzaoğlu, iktidarların dünyanın pek çok yerinde ülke içi çatışmaları sonlandırmak adına irade gösterseler de halklar bu konuda kararlı değilse, bunun hiç bir zaman gerçekleşmediğini söyledi.

Halkların bunu talep etmesi durumunda iktidarın direncinin hızlı kırılacağını da anlatan Hamzaoğlu, Türkiye’de barış mücadelesi emek mücadelesiyle, emek mücadelesi de barış mücadelesiyle gündeme gelmeden çözümün gerçekleşemeyeceğini belirtti.

Hamzaoğlu, “Ayrıca Suriye’de savaş devam ettiği, göçmenlerin burada kalması ya da Avrupa’ya gitmesi pazarlığı olduğu sürece Türkiye’de demokrasi güçlerinin işi zor. Çünkü Türkiye’nin nesnel koşullarına rağmen, özellikle AB’nin son birkaç yıldır bu iktidara özel desteklerini görüyoruz” dedi.