10 Ekim'in üzerinden bin gün geçti!

ANKARA - "Barış, Emek ve Demokrasi" sloganıyla 10 Ekim 2015'te Ankara'da bir araya gelenlere yönelik IŞİD'in düzenlediği saldırının üzerinden bin gün geçti. 103 kişinin yaşamını yitirdiği ve yüzlerce kişinin yaralandığı katliamın bininci gününde, yargılama sürecinde yaşananlara sosyal medyada tepki gösterilecek. Katliama ve yargılama sürecine tepki gösterenler 5 Temmuz Perşembe günü saat 21.04'te 'Adaletsiz1000Gün' etiketiyle paylaşımlar yapacak.

'AİLELERİN ADALET ÇIĞLIKLARINA KULAK TIKANDI'

"10 Ekim Davası Avukatlar Komisyonu”nda yer alan avukat İlke Işık katliamın üzerinden geçen bin günü, "Katliam anından başlayarak büyük hukuksuzluklarla ilerleyen, adaletin olmadığı bir süreç" sözleriyle özetledi.

Katliamın ardından 8 ay boyunca gizlilik ve kısıtlılık kararı altında soruşturmanın yapıldığını hatırlatan Işık, "Ne olayı aydınlatmaya dönük ne de toplam sorumluluğu gören, orada yaşananlara dikkat çeken bir iddianame ve soruşturmayla karşılaştık. Savcılığın delil kararttığı, delilleri toplamadığı bin gün yaşadık" diyerek yargılama süreciyle ilgili şunları söyledi, "Katliamda yakınlarını kaybeden ailelerin, avukatların, kitle örgütlerinin mahkemeyle konuşmaya başladığı ve adalet talebini haykırdığımız yargılama süreci başladı. Soruşturma aşamasındaki tavır Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde de devam etti. Karşımıza 36 IŞİD'li çıkardılar ve 'bunlar katliamı yapmıştır başka da sorumluluğu olan hiç kimse yok' dediler. Oysa devlet yetkililerinin sorumlulukları somuttu. Yargılama aşamasında istediğimiz belgelerle kanıtlarla, Antep emniyetinin, valiliğinin, sınırları koruyan güvenlik güçlerinin, gelen onca istihbarata rağmen bir şey yapmayan istihbarat müdürünün, Ankara'da bu mitinge ilişkin önlemi bilerek ve isteyerek almayan bütün yetkililerin, olaydan sonra sağlık hizmeti sunması gerekirken biber gazı sıkan çevik kuvvetin toplam bir sorumluluğunun olduğunu ortaya koyduk. Bunu biz değil bütün belgeler söyledi. Bin günü aşan yargılama sürecinde bunlar yokmuş, yaşanmamış gibi davranıldı. Ailelerin adalet çığlıklarına kulak tıkandı.”

.

'BU DAVADAN ÇIKACAK KARARA ADALET DENİLEMEZ'

"Hayatta en yakınlarını kaybetmiş insanlar oraya adalet için ve adalete yardımcı olmak için geldiler" diyen avukat İlke Işık şöyle sözlerini sürdürdü, "Geldiğimiz aşamada bin günde bütün bu taleplerimize, ortadaki somut delillere rağmen  sadece 19 sanıkla sınırlı ceza isteyen savcı mütalaası var. Savcı bu mütalaa ile dosya tamamlandı dedi. Hiçbir kamu görevlisinin sorumluluğuna odaklanmadı. Sadece sanıklarla ilgili istediği bir ceza var karşımızda. Geçen bu bin günde tek bir kamu görevlisine açılmış soruşturma yok. Yaptığımız her türlü suç duyurusu işleme koymama kararıyla sonuçlandı. Anayasa Mahkemesi'ne yaptığımız başvurulara yanıt dahi alamadık. Bu davadan çıkacak karara adalet denilemez. Bin gün adalet mücadelesiyle geçmiştir. Bu ay sonunda üç günlük karar duruşması görülecek. Savcılığın mütalaasının ardından mahkemeden istediğimiz bütün talepler reddedildi. Son duruşmada bütün yargılama sürecinde anlattıklarımızı bir kez daha anlatacağız. Tüm kamuoyu bu katliamın nasıl gerçekleştiğini biliyor. Er ya da geç toplamında sonuçlanacak gerçek adalet için mücadele içerisindeyiz."

KARAR DURUŞMASI 31 TEMMUZ'DA

10 Ekim katliamı davasının 10'uncu tur duruşmaları 31 Temmuz 2018 tarihinde Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki mahkeme salonunda görülecek. Savcılık 9'uncu tur duruşmasında verdiği mütalaada 19 tutuklu sanığın 9'unun 101 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, 10'u hakkında ise çeşitli suçlardan süreli hapis cezası istemişti. Katliamda hayatını kaybedenlerin yakınları ve yaralılar 10'uncu tur duruşmalarının Ankara Adliyesi yerine Sincan Cezaevi'nde görülecek olmasına tepki göstermişti.