Türkiye'nin yeni seçmenleri Suriyeliler kime neden oy vereceklerini anlattı

6 yıldır Türkiye’de yaşayan Suriyeli Dr. Malih, iktidarı destekleyeceğini belirtirken, "Ülkenin kaderini belirleyecek olan böylesi önemli süreçlere biz mülteciler dahil edilmemeliyiz" diyor. 5 yıldır Balat’ta ikamet eden öğretmen Salman ve eşi Hamdiye ise Avrupa ile pazarlığa konu edilmelerine tepki göstererek AK Parti'yi oy vermeyeceklerini belirtiyor.

Google Haberlere Abone ol

Nurcan Keskin

DUVAR - Türkiye, resmi rakamlara göre 3 milyon 589 bin Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. 24 Kasın 2016’da başlayan vadandaşlık sürecinin sonunda 50 bin Suriyelinin Türkiye vatandaşlığına geçtiği tahmin ediliyor. Başbakan Binali Yıldırım 24 haziran seçimlerinde yaklaşık 30 bin Suriyeli seçmenin sandığa gideceğini açıkladı. Türkiye vatandaşlığına geçen yeni seçmenlerle seçimden ve Türkiye'den beklentilerine kime neden oy vermeyi düşündüklerini konuştuk.

'İKİ PARTİNİN HEDEFİ HALİNDEYİZ'

6 yıldır Türkiye’de yaşayan yeni seçmen Dr. Malih bir yıl önce vatandaşı olduğu Türkiye’de mevcut iktidarı destekleyeceğini söylerken, sorularımıza şu yanıtları veriyor:

Türkiyedeki diğer parti ve liderlerini tanıyor musunuz?

Meral Akşener, Selahattin Demirtaş ve Muharrem İnce’yi tanıyorum, takip ediyorum. Demirtaş’ı cezaevine girmeden önce Erdoğan ile tartışmalarından tanıyorum. Akşener ve İnce’yi de bu seçim kampanyalarında tanıdım.

Tanıdığınız liderler ve partileri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ben 6 yıldır Türkiye’deyim liderler ve onların seçim sürecindeki söylem ve kampanyaları aslında bizim için hayati önem taşıyor. İsim vermek istemem ama mevcut iktidar dışındaki iki partinin hedefi halindeyiz. Seçildikleri taktirde bizi kapı dışı edeceklerini söyleyerek aslında bize karşı bir nefret kampanyası yapmış oluyorlar.

Seçim gündemini nasıl takip ediyorsunuz?

Tartışmaları, mitingleri televizyon ve internetten takip ediyorum.

Yeni bir seçmen olarak 24 Haziran’a artık siz de bir Türkiye vatandaşı olarak oy vereceksiniz. Neler hissediyorsunuz?

Aslında kararsız ve tedirginim. Çünkü yalnızca 6 yıldır buradayım. Ülkenin kaderini belirleyecek olan böylesi önemli süreçlere biz mülteciler dahil edilmemeliyiz. Bunu yalnızca Türkiye için söylemiyorum.

Hükümeti ve politikalarını nasıl değerlendiriyorsun?

Ben 6 yıldır Türkiye'deyim, iktidarı yalnızca mültecilere yönelik politikaları ile ilgili eleştirebilirim ya da övebilirim.

AKP hükümetinin mülteci politikasını nasıl değerlendirirsiniz o zaman?

Bir kere her şeyden çok insancıl buluyorum. Savaş başladığında kapı krizini ilk aşarak birçok kişinin hayatta kalmasını sağladı. Evet bu yalnızca hükümetin kararı olsa da kendi adıma Türkiye vatandaşlarına teşekkür borçluyum.

24 Haziran sabahı sandığa gidecek tanıdığınız yeni seçmenler var mı? Ne düşünüyorlar?

Yeni seçmen arkadaşlarım da benim gibi iktidara oy verecekler.

İktidara oy vermenizde mülteci politikasının yanı sıra muhafazakar bir parti olmasının da payı var mı?

Hayır. Bugün Almanya’da olsaydım Merkel ve hükümetini desteklerdim.

'MÜLTECİLERE DESTEK VEREN BAŞKA PARTİLER OLSA ONLARI DA DESTEKLERDİK'

Mültecilerin ağırlıkla bulundukları Taksim Tarlabaşı bölgesinde 7 yıldır yaşayan Halepli Muhammed de AK Pati'nin iktidarda kalması için oy vereceğini söylüyor.

24 Haziran sabahı ve sonrası sizin için ne ifade ediyor?

Ülkemden yalın ayak koşarak geldik. Kayıp olan 2 çocuğumuza 1 yıl sonra kavuşabildik. 24 Haziran seçimi dışında başka bir seçim şansımız olsaydı oyumuzu vatanımızda kalmaktan yana kullanırdık. Ancak yaşama şansımız tesadüflere bırakılarak üzerimize bombalar yağdı. Büyük yengem o bombaların altında can verdi. Türkiye Cumhuriyeti’ne ve vatandaşlarına canımızı borçluyuz bize kapılarını açtıkları için.

AK Parti hükümeti dışında mültecileri destekleyen politikalara sahip başaka bir siyasi parti olsaydı destekler miydiniz?

Vatan edindiğimiz bu topraklarda yaşamak için desteklerdik, zaten AK Parti'yi de bu yüzden destekliyoruz.

Türkiye’nin Suriye politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu konuya çok değinmek istemiyorum ama hatalı olduğunu düşünüyorum.

Diğer siyasi partilerin beğendiğiniz vaatleri ve liderleri var mı?

Hayır yok. Televizyonlarda izliyorum ve bizleri göndermek istemeleri dışında kendi aralarındaki yarışı anlamaya çalışıyorum.

Maddi manevi destek gördüğünüz kurumlar, dernekler var mı?

Asıl mesleğim ziraat mühendisliği ama 1 yıldan beri vatandaş olmama rağmen çalıştığım tekstil atölyesinde hala sigortasız ve fazla mesaiye rağmen yalnızca aylık bin lira alıyorum. Eşimin muhtarlıktan aldığı fakirlik belgesi sayesinde iki ayrı kurumdan ekonomik ve gıda desteği alıyoruz.

Muhammed’in eşi Fathime de gördükleri bu destek sayesinde hükümete teşekkür ediyor ve 24 Haziran sabahı yeni bir seçmen olarak hükümeti destekleyeceğini söylüyor.

'AVRUPA'YLA MÜLTECİ PAZARLIĞI YAPTIĞI İÇİN HÜKÜMETİ DESETKELEMEYECEĞİZ'

5 yıldır Balat’ta ikamet eden yeni seçmenlerden öğretmen Salman ve eşi Hamdiye, hükümetin mülteci yaklaşımını beğendiğini söylerken, Suriye politikasını ve mülteciler konusunda Avrupa ile olan pazarlığı eleştirerek hükümeti desteklemeyeceklerini söylüyorlar.

Birçok yeni seçmen mülteci politikasından dolayı mevcut hükümeti destekleyeceğini söylüyor. Sizin seçim kriteriniz nedir?

Doğrudur hükümetin mülteci politikasından memnunuz ancak Avrupa ile olan çekişmelere malzeme olmaktan rahatsızız. Bir tehdit unsuru değiliz ki. Kapıları açma tehdidinde kullanılıyoruz. Biz yeni vatandaşlar hem yarışan partilerin hem de Ak Parti’nin Avrupa’ya karşı kullandığı bir tehdit unsuruyuz aslında.

24 Haziran sabahı seçime kendi ülkenizde girmiş olsaydınız en önemli kriteriniz ne olurdu?

Ekonomi, sağlık gibi koşullar elbette ülkelerin gelecekleri için önemli. Ancak ben tercihimi barışçıl ve çoğulculuğu temsil eden partiden yana yapardım.

Türkiye’de bu görüşlerinizi destekleyen bir parti veya lider var mı?

HDP’yi ideolojik olarak kendimize yakın görüyoruz, Demirtaş’ı beğeniyoruz.

BAKLACIOĞLU: SONUÇLARDA CİDDİ BİR ETKİSİ OLMAYACAK

Doç Dr. Nurcan Özgür Baklacıoğlu 24 Haziran'da oy kullanacak Türkiye'nin yeni seçmenlerinin tercihlerinin seçim sonuçlarına önemli bir etkisinin olmayacağını söylüyor. Baklacıoğlu, Suriyeli seçmenlerin tercihlerinde nelerin etkili olduğu konusunda da değerlendirmelerde bulundu.

Türkiyenin yeni seçmenleri olarak Türkiye vatandaşlığına geçen 30 bin Suriyelinin oyları sandığa ve sonuçlarına nasıl etki edecek ?

Önümüzdeki seçimlerde 99 numaralı yabancı kimlikle ülkemizde bulunan Suriyeliler oy kullanamazlar. Türk vatandaşlığına geçen 50 bin Suriye kökenli Türk vatandaşının 18 yaş üzerinde olan 30 binin oy kullanacağı açıklandı. Ülke genelindeki seçmen sayısı içerisinde 30 bin sayısının oldukça düşük olmasından dolayı ülke geneliyle ilgili seçim sonuçlarını etkileyecek ağırlıkta olmadıklarını düşünüyorum. Bununla birlikte, Türk vatandaşı olan Suriyeli seçmenlerin coğrafi dağılımı önemlidir. Bununla ilgili elimizde veri olmamakla birlikte, bu 30 bin seçmenin belirli seçim bölgelerinde yoğunlaşmış olarak yaşadığını söylemek zor. Yine de, Suriye kökenli Türk vatandaşlarının yoğun olarak ikamet ettikleri seçim bölgelerinde belirli mahalle ve ilçelerde özellikle milletvekili seçimleriyle ilgili sandıklardan çıkacak olan sonuçları etkileme olasılığının daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz.

Örneğin Gaziantep, Kilis, Hatay, Urfa ve İstanbul’da yoğunlaştıkları ilçe ve mahallelerde Türk vatandaşlığı edinen Suriyeli seçmen oylarının daha belirgin şekilde öne çıkması büyük olasılık. Diğer yandan İstanbul gibi metropollerde özellikle orta ve üzeri gelir düzeyinin söz konusu olduğu seçim bölgelerinde yaşayan Suriye kökenli Türk vatandaşlarının oylarının daha dağınık ve etkisiz kalacağı söylenebilir.

Maalesef vatandaşlığa alınan Suriyelilerle ilgili elimizde net istatistikler yok. Ayrıca Türkmen asıllı Suriyeliler arasında da Türk vatandaşlığına akrabalık üzerinden geçen kişilerin olduğu bilinir. Suriyelilerle yaptığımız görüşmelerden Türk vatandaşlığı elde eden Suriyelilerin büyük kısmının orta sınıf ve üzeri, vasıflı kişilerden oluştuğu, aralarında çok sayıda işadamı, doktor, üniversite öğrencisi vb. gelir veya eğitim düzeyi yüksek kişilerin olduğu söylenir. Bu kişilerin mesela İstanbul’un periferisinden çok, gelir düzeyi nispeten orta veya yüksek seçim bölgelerde iskân ettikleri dikkate alındığında, bu seçmenlerin oylarının kullanılacağı sandıklarda azınlıkta kalma ihtimalleri yüksek. Net analiz yapabilmemiz için bu 30 bin seçmenin hangi seçim bölgelerinde yoğunlaştıklarını ve sınıfsal aidiyetlerini bilmemiz gerekiyor.

Görüştüğümüz bir çok yeni seçmen mevcut hükümeti destekleyeceklerini söylüyor. Bunda hükümetin mülteci politikalarını ve desteğini nasıl değerlendirmek gerekiyor?

Savaştan kaçan ve sığınacak güvenli bir yer arayan bu insanlara kapıları açan ve onları kabul eden günümüzdeki iktidar oldu. Oldukça hazırlıksız yakalanmış olmasına rağmen, Türkiye Suriyeli savaş mültecilerine sağlık, eğitim ve çalışma haklarına erişime dayalı bir uluslararası koruma sağladı. Uygulamada maalesef düşük ücretlerle kayıtdışı çalışma, yüksek kiralar ödemek zorunda kalma, çocuk işçiliği ve kız çocuklarında eğitim hakkına erişimde önemli sorunlar olmakla birlikte, onlara kapıları açan ve onlara pozitif mesajlar veren adaya oy vermeleri beklenen bir durum. 1989 Büyük göçü esnasında Türkiye’ye sürgün gelen Bulgaristan Türkleri de Özal’a bir kurtarıcı gibi bakmış ve ilk seçimlerde ANAP’a oy vermişlerdi.

Sizce bu destekler yeni seçmen içinde kalıcı bir AK Parti kitlesi yaratır mı?

Hayır, kalıcı bir AKP seçmen kitlesinden bahsetmek zor. Türkiye’deki siyasi, iktisadi ve toplumsal yaşamla ilgili sosyal sermaye birikimleri yoğunlaştıkça siyasi tercihleri de değişecektir. İkinci kuşakla birlikte bu minnete dayalı siyasi tercih değişecektir. Daha sonraki seçimlerde, özellikle de yerel seçimlerde, Suriye kökenli Türk vatandaşı seçmenlerin yoğun yaşadıkları seçim bölgelerinde adayların hedefinde olacakları, o zaman da tepkisel olarak kendi siyasi duruşlarını geliştirecekleri söylenebilir. Tabii, son kertede, muhalif partilerinin Suriyeli mültecilerle ilgili özellikle olumsuz söylemlerini gözden geçirmeleri ve onları daha yakından tanımaları gerekir. Bu insanlarla ilgili önyargılarımızı toplum olarak sorgulamamız, şekilci bakmamamız ve özellikle Türk vatandaşı olanları vatandaş olarak kabul etmemiz gerekir. Onları yabancılaştırmak toplumsal barış ve farklılıklarla biradada yaşama bağlamında bir yarar sağlamaz. Bir gün, barış olmasa da, Suriye’de istikrar sağlandığında Suriye’ye dönen Suriyeliler ile Türk vatandaşı olan Suriyeliler iki ülke arasında önemli fırsatlara gebe sınırötesi iktisadi ve toplumsal ağlar kuracaklar, ve her iki ülkenin refahı ve komşuluğu açısından değerli katkılar sağlayacaklardır.