Cüppelerin çiğnendiği gün gözaltına alınanlar yargılandı!

Ankara Üniversitesi’nde ihraçlara karşı eylem yapan akademisyen ve öğrencilere haklarında açılan davanın ardından ilk kez hakim karşısına çıktı. Polis müdahale etmiş 14 kişi gözaltına alınmıştı.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Ankara Üniversitesi'nden Kanun Hükmünde Kararnameler ile ihraç edilen akademisyenlere destek olmak için Cebeci Kampüsü'nde 10 Şubat 2017’de gerçekleşen eyleme katılanlardan 14 kişiye açılan davanın ilk duruşması görüldü.

Kampüsteki eylemde polis öğrenci ve akademisyenlere müdahale etmiş ihraç edilen kamu çalışanları kampüse alınmamıştı. Gözaltına alınan 14 kişi hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettikleri gerekçesiyle dava açılmıştı.

SANIKLAR POLİS ŞİDDETİNE DİKKAT ÇEKTİ

Kampüs girişine serilen cübbeleri çiğneyerek içeriye giren polisin müdahalesi sırasında gözaltına alınan 14 kişi Ankara 24 Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada yargılanmaya başlandı. Duruşmaya katılan 11 sanık savunmalarında polisin olay günü uyguladığı şiddete dikkat çekerek hakkında dava açılan kişilerin gözaltına alınması sırasında darp edilerek gözaltına alındığını söyledi.

TEDAVİ SONRASI GÖZALTI

19 Temmuz 2018 tarihine ertelenen davanın ilk celsesinde bazı sanıkların savunmaları şu şekilde:

H.A. : İhraç edilen kişiler hocalarımdı. Onlara destek olmak için gitmek istedim. Olaylar olduğun gördüm. Daha sonra işe geri dönme kararı aldım. Dönerken polis arkan gaz fişeği sıktı. Bacağıma geldi yaralandım. Hastaneye gittim. Tedavi olurken olayı anlattım. Hastane personeli polis çağırdı. Daha sonra emniyete götürdüler ve gözaltına alındığımı söylediler.

V. K. : Hocalarımın yanında olmak için okula gittim. Metrodan çıktığım anda polis benim de içerisinde bulunduğum grubu metro yönünde kaldırıma doğru yönlendirdi. Okuldan uzaklaştığım sırada gaz fişeği sıkıldı yere düştüm. Polisler üzerime bastı, kelepçelediler. Vücudumun çeşitli yerlerinde morluklar oluştu. Hakaret işittim.

S. V. : Yüksek lisans kayıtları için son gündü. Okulun eğitim fakültesi tarafından kimliğimi göstererek içeri girdim. Ana giriş kapısının zincirlendiğini gördüm. Okulda karmaşa vardı. Sonra arka kapıyı da kapattılar. Okulda olayların yatışmasını beklerken, hocalarımın basın açıklaması yaptığını gördüm. İzlemek için gittiğim sırada TOMA girdi. Müdahale etti. Polisin dağılın uyarısı yapıldığı sırada TOMA çoktan içeri girmişti. Okulun giriş kapısının merdiveninde bir hocanın düşecek gibi olduğunu gördüm. Yardım ederken sivil polis olduğunu söyleyen bir kişi beni tuttu ve resmi kıyafetli polislere gözaltına aldırdı.

'O HOCA' DEDİ O DA ALINDI'

N.T. : Demokratik tepkimizi göstermek için kampüste etkinlik düzenlenecekti. Etkinliğe katılmadan gözaltına alındım. O gün polisin yoğun bir şiddetini ve hakaretlerini hatırlıyorum. Gözaltına alındığımda sözlü ve fiziksel tacize uğradım.

M. Y. : İletişim Fakültesi'nde kayıtları yürütmek için okula gitmiştim. Öğlene doğru fakülte içerisine gazlatıldığını gördüm. Fakültenin güvenlik görevlisi Yusuf abi daha önce kalp krizi geçirmişti. Öğrenciler Yusuf abi diyordu. Ona bir şey oldu endişesiyle aşağıya indim. Polisler beni gözaltına aldılar. O sırada Hakan hoca, "O hoca" diye polislere seslendi. Onu da gözaltına aldılar.