Sandık güvenliği için her okula bir avukat

Siyasi partilerin seçim güvenliğine dönük çalışmalarının yanı sıra bağımsız kuruluşlar ve meslek birlikleri de çalışmalarını hızlandırdı. Ankara Barosu, Türkiye çapında oy kullanılacak her okula bir avukat görevlendirmeye hazırlanıyor.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - 24 Haziran'da partilerin yanı sıra meslek birliklerinin de seçim güvenliğine dair çalışmaları devam ediyor. Oy kullanılacak her okula bir avukat görevlendirmek için çalışan Ankara Barosu, sloganlarını da belirledi: Baro seçmen el ele sandıklar güvende; Adil seçimler için avukatlar görevde...

Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran’la seçim ve sandık güvenliği çalışmalarını konuştuk.

'TÜRKİYE ÇAPINDA ÇALIŞMAYA KARAR VERDİK'

Ankara Barosu seçim güvenliğine dair nasıl  bir hazırlık yapıyor?

Seçim takvimi açıklandığı anda Ankara Barosu hemen reaksiyon gösterdi. Bir deklarasyon yayınladık ve Ankara Barosu'nun seçim ve sandık güvenliği konusunda daha önceki çalışmalarını genişleterek sürdüreceğini söyledik. Daha önceki yıllarda Ankara olarak düşünmüştük seçim güvenliği çalışmasını fakat bu sefer ülkenin içerisinde bulunduğu durumdan hareketle ve halkın avukata olan güveni karşılığında tüm Türkiye çapında çalışma yapmaya karar verdik. Bu sebeple 'Sensiz Olmaz Hareketi'ni bünyemize alarak onlarla çalışmaya başladık.

'HER OKULA BİR AVUKAT'

Seçimde 50 bin okul olacağını tahmin ediyoruz. Her okula en az bir avukat diye yola çıktık. Seçim Kanunu tekrar değişti ve kanunu uygulayacak olan sandık kurulu dahi kanunu tam anlamıyla anlamayabiliyor, çünkü çok karışık. Bunu ancak hukukçular yorumlayabilir ve düzenleyebilir diye düşündük. Bu aşamada sandıkta  görevli olan memurlar ve partilerin müşahitlerinin karşılaştıkları sorunlarda anında o okulda sorumlu olan meslektaşımıza başvurmasını sağlayacağız. Bu arkadaşlarımızın tamamını eğitime tabi tutacağız. Meslektaşlarımıza temel seçim hukuku eğitimi vereceğiz. Her birine anlaşılır bir kitapçık vereceğiz. Meslektaşlarımız, seçim güvenliğini sağlamaktaki hukuki bilgilerini güncelleştirmiş olacaklar. Ayrıca arkadaşlarımız bu oluşuma katılmak isteyen vatandaşları da eğitecekler.

'HER PARTİ BİZDEN BİLGİ ALABİLECEK'

Geçen seçimlerde Ankara'da bir seçim merkezi oluşturmuştu Ankara Barosu. Yine böyle bir çalışmanız var mı?

Tüm partilere eşit mesafedeyiz ve hukuki bir çaba içerisindeyiz. Kimse bunun altında siyaset aramasın. Bizden bilgi talep eden tüm partilere elimizdeki bilgileri vermeyi taahhüt ediyoruz. Seçim sonuçlarına ilişkin kendi bilgilerinin teyitlerini yapmak isteyen her parti bizden bilgi alabilecek. Bu ölçüde geçtiğimiz seçimlerde yaptığımız gibi Ankara'da temel bir seçim merkezi kuracağız. Tüm diğer okullara bağlantılar yapacağız. Buradaki uzman ekibimizin sayısı yüzü bulabilir.

'YSK GÜVENİLİR BİR DURUŞ SERGİLEMEDİ'

16 Nisan’da yaşanan mühürsüz oyların kabulü gibi bir sürpriz olursa avukatlar ne yapacak?

Yüksek Seçim Kurulu seçim takvimi açıklandığından bugüne güvenilir bir duruş sergilemedi. Ne kadar oy basacağı konusunda bile belirsizlik yaşanıyor. Sandık başında oyların sayılması esnasında ıslak imzalı tutanakların arkadaşlarımız tarafından toplanması gerekiyor. Temel mesele budur. Bunu sağladığınızda yapılacak itirazlar doğru bir yöne yönlendirilecektir. 16 Nisan'da eksik bilgiden kaynaklı sandık tutanaklarının yalnızca  fotoğrafları çekildiğinden sosyal medya üzerinden ulaştırıldı ve resmi sonuçları etkileyemedi. Biz geçmişten ders alarak ıslak imzalı tutanakların bize ulaştırılıp tam olarak girilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Sonuçlar birbirini tutmaz, il ve ilçe seçim kurulunda hukuki eksiklikler görürsek anında itiraz ve şikayetler yapılacak.

'BUNUN ADI BAŞKANLIK SİSTEMİ OLAMAZ'

Başkanlık sisteminden hukukçular nasıl etkilenecek?

24 Haziran'da seçilecek cumhurbaşkanı yürüteceği sistemde güçler birliği ile hareket ediyor. Yasama yürütme ve yargının bir cumhurbaşkanında toplanması durumu ortaya çıkıyor. Bunun adı başkanlık sistemi olamaz. Başkanlık sisteminde onu yasanın dışına çıktığında kontrol edebilen  mekanizmalar vardır. Yeni anayasa hükümleri şimdiden uygulanmaya başladı. Yargı hiçbir şekilde cumhurbaşkanını eylem ve işlemlerinden ötürü yargılayamayacak hale geldi. Siz eğer hakim-savcı kuralarını cumhurbaşkanlığı makamında çekerseniz, içeriye girerken oradakiler alkış kıyamet cübbelerinin önünü eğilerek iliklerse, "Sizi ben seçtim, o zaman gelin de beni yargılayın" görüntüsü ortaya çıkar. Anayasa Mahkemesi'nin hali zaten ortada. Bu Anayasa Mahkemesi'yle cumhurbaşkanını yargılamak mümkün değil. OHAL sürecinde  anayasa gereği temel hak ve hürriyetler kısıtlanabiliyor. Bu ortamda kim gelirse gelsin denetlenemeyecek halde olacaktır.

'HERKESİ OYUNA SAHİP ÇIKMAYA DAVET EDİYORUM'

Oy verecek vatandaşlara önerileriniz nelerdir?

Seçmenler bu anayasal hakkını kesinlikle kullanmalı. 57 milyon seçmen var ve yüzde yüzünün sandığa gitmesi gerekiyor. Oyunu kime verecekse versin. Bu konuda bizim asla bir baskımız olamaz. Herkes vicdanını öne alacak ve bizzat gidecek kendisi oy kullanacak. Kullandığı oyun peşinde olacak. Ben bu oyu kullandım ama oyumu size yedirtmem diyecek. Yolda bu oy renk ve parti değiştirmemeli diyecek. Herkesi oyuna sahip çıkmaya davet ediyorum.