İmamlara 'meyhanelere gitmeyi sıklaştırın' önerisi

Meclis Madde Bağımlılığının Önlenmesi Araştırma Komisyonu Başkanı Yılmaz Tezcan, “İmamların, hocaların özellikle meyhanelere girip çıkmaktan biraz çekindiklerini görüyoruz. Bunu biraz daha sıklaştırmak, yaygınlaştırmak gerekiyor” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Uyuşturucu madde bağımlılığı ve yeni bağımlılık türlerinin araştırılarak bağımlılığın nedenlerinin ve alınacak tedbirlerin tespiti için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, Diyanet İşleri Başkanlığı, Din Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Albayrak’ı dinledi.

Albayrak’ın sunumu öncesi kısa bir değerlendirme yapan Araştırma Komisyonu Başkanı, AK Parti Mersin Milletvekili Yılmaz Tezcan, “Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede, muhafazakarları çok etkilemez diyemiyoruz, çünkü kırmızı illerin arasında millî, manevi değerlerine çok bağlı olan şehirlerimiz var; Konya var, Kayseri var. Demek ki uyuşturucu madde bağımlılığı din, dil, ırk, ülke, birey hiç fark etmiyor, herkesi etkileyebiliyor. 'Bir defadan bir şey olmaz.' diye başlıyor gençlerimiz. O nedenle, alınacak tedbirler var çok önemli, çalışmamız gerekiyor. Bu noktada, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak ne gibi çalışmalar yaptınız, ne gibi önerileriniz var, bundan sonra bu konularda özellikle madde bağımlılığıyla ilgili gerek gençlerimiz gerekse yetişkinlerin maddeyi kullanmama noktasında neler söyleyebileceksiniz?” diye sordu.

'SABAH NAMAZINA GİDEN İMAMLAR BU ARKADAŞLARLA KARŞILAŞIYOR'

Albayrak sunumunda Yeşilay ile birlikte yürüttükleri projeleri anlattı, son cuma hutbesinin de 'Bağımlılık bir tuzaktır' konusunu işlediğini söyledi. 83 bin imam, 13 bine yakın müezzin-kayyımın sivil topluma biçilen görevi birebir yaşadığını anlatan Albayrak, “Sabah namazına ve yatsı namazına giden büyük şehirlerdeki imamlarımızın yüzde 90’ına yakını bu arkadaşlarla zaten samimiyeti var, merhabaları var” dedi. 1930’lu yıllardan Nurosmaniye Camii İmamı Hasan Akkuş örneğini veren Albayrak, “Hocaefendi camisinden çıkınca, yatsı namazından sonra zaman zaman bu birilerinin takıldığı –bağışlayın- çilingir sofralarında oturan mahallenin sarhoşlarını hocaefendi mutlaka ziyaret edermiş. Konya’mızdaki Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu Hocaefendinin, bir bağımlılığı kurtarmak için bizatihi meyhaneye gittiğini ve oradakilerle bir buçuk saat kadar sohbet ettiğini biz eğitim tarihimizde, imam hatiplerimizde paylaşıyoruz” dedi.

586 KONFERANS YAPILDI, 4 KİTAP ÇIKARILDI

Bağımlılıkla mücadelede Diyanet İşleri Başkanlığına ciddi bir vazife düştüğünü söyleyen Albayrak, başkanlığın geniş kadrosu ve güvenilirliğin önemli bir avantaj olduğunu söyledi. Kur’an Kurslarında yaklaşık 650 bin yetişkin, 1.5 milyona yakın gence ulaşma imkanı bulunduğunu söyleyen Albayrak bağımlılıkla mücadele eğitim programı kapsamında 81 ilde 86 koordinatör din görevlisi atadıklarını söyledi. Albayrak’ın verdiği bilgiye göre, tedavisi başarıyla sonlanmış bazı gençler umreye götürüldü. 2017 yılında bağımlılıkla mücadele kapsamında 586 konferansyapıldı. Müdürlük tarafından bağımlılıkla ilgili 4 kitap çıkarıldı. Bağımlılıkla mücadele konusunda manevi destek ve eğitimin önemini içeren bir sempozyum yapılacak.

KOMİSYON BAŞKANINDAN MEYHANEYE DAHA SIK GİDİŞ ÖNERİSİ

Albayrak, sunumunun sonunda verdikleri desteklerle ilgili “cami çevresinde olan, hocalarımızla diyaloğu olan arkadaşlara daha hızlı ulaşıyoruz. Bu hizmette önceliği oluşturuyor. Sabah namazı ve yatsı namazını düşünelim. En karanlık saatte hoca sabah camiye gidiyor, imam yatsı namazından dönüyor ve mutlaka bunları caminin etrafında görüyor ve böylelikle bir iletişim oluşuyor. Bu iletişimle biz arkadaşımızı ne kadar donanımlı hâle getirirsek o zaman rehberlik yapabilecek duruma gelir diye düşünüyoruz” dedi.

Albayrak’ın sunumunun ardından konuşan Komisyon Başkanı Yılmaz Tezcan şunları söyledi; “İmamlarımızın, hocalarımızın biraz bu konuda özellikle meyhanelerden, o mekânlara girip çıkmaktan biraz çekindiklerini aslında görüyoruz ama örneklerine baktığımızda… Ben mesela Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. Orada çok sık anlatırlar anekdot olarak Hacı Veyiszade Hazretlerini. Kimi görse, çoluk çocuk, ayyaş, sarhoş ne bileyim kimi karşısında görürse en hızlı ve en önce selamı veren bir Hocaefendiymiş ve meyhanenin önünden geçerken bile sarhoşlara selam verirmiş. Yani o noktada hocalarımızın bazılarının bu tür iletişimden uzak olduğunu görüyoruz. Bunu biraz daha sıklaştırmak, yaygınlaştırmak gerekiyor” dedi.