1HaberVar’a soruşturma

DİYARBAKIR - 668 No'lu Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan televizyon ve radyo çalışanlarının bir araya gelerek oluşturduğu 1HaberVar Platformu hakkında ‘Basın yayın yoluyla PKK propagandası yapmak’ suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.

Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 16 Nisan referandumundan bu yana 1HaberVar’ın adım adım takip edildiği de ortaya çıktı. Öyle ki o tarihten şimdiye kadar platformda yayınlanan onlarca program, basın açıklaması, miting ve çeşitli etkinlikler soruşturma dosyasına delil olarak kondu.

KONUK BEYANLARI PROPAGANDA SAYILDI

Savcılık, 1HaberVar’a yönelttiği suçlamaları kanıtlamak için ise ilginç bir yola başvurdu. Platforma yöneltilen suçlamalar yayınlanan programlara konuk olan siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin güncel konularla ilgili yaptığı değerlendirme ve yorumlara dayandırıldı. Konukların bölge kentlerinde yaşanan hak ihlalleri, cezaevlerindeki açlık grevleri ve siyaset dünyasındaki gelişmelerle ilgili yaptıkları değerlendirmeler 1HaberVar’ın ‘propaganda yaptığına’ delil olarak gösterildi. Yine konukların Kürdistan kelimesini kullanması da 1HaberVar’ın propaganda yaptığına kanıt olarak gösterildi.

CANLI YAYIN SUÇ SAYILDI

Savcılığın en dikkat çeken suçlaması ise, 1HaberVar’ın resmi Twitter hesabından canlı olarak yayınladığı bir basın açıklaması. Savcılık, milletvekilliği düşürülen eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın duruşması ile ilgili HDP’lilerin yaptığı açıklamayı da delil olarak dosyaya koydu. Açıklama sırasında ‘Figen Yüksekdağ irademizdir’ sloganı atanların “Bu sloganı atarak Yüksekdağ’ın PKK ile ilgili daha önce söylediklerini benimsemiş olduklarını” savunan savcılık, 1HaberVar’ın da bunu yayınlayarak ‘PKK propagandası’ yaptığını ileri sürdü. Yine HDP’nin yaptığı çeşitli etkinliklerin canlı olarak yayınlanması da 1HaberVar’a suçlama olarak yöneltildi.

‘GAZETECİLİK SUÇLANIYOR’

Konuyla ilgili olarak Duvar’a bilgi veren 1HaberVar çalışanları şunları söyledi: “Kapatılan televizyon ve radyolardan bir grup gazeteci bir araya gelerek tüm zorluklara rağmen ifade ve basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkı adına bir çalışma yürütüyoruz. Açılan soruşturmanın içeriğine bakıldığında, topluma 'iktidar dışında kimse konuşmasın' mesajı verilirken, gazetecilere de 'bizim dışımızda kimseyi konuşturmayın' mesajı veriliyor. Gazeteciler olarak bunu kabul etmemiz mümkün değil. Konukların yorumları ya da haber için kullanılan fotoğraf ve videolar, platformu suçlamak için delil olarak kullanılıyor. Ve bu soruşturmada 16 Nisan referandumundan itibaren dosyaya konulan yayınlarla işletilmeye başlanmış. İktidar 16 Nisan'da 'Tek adamlık' için kendisine yol açmaya çalışırken, basında da kendisi için 'Tek ses' istiyor. Soruşturmanın özeti budur. Dosyaya konulan deliller, bir gazetecinin her zaman savunabileceği haberciliğin özüdür. Konuk aldığın ya da röportaj yaptığın kişiye 'Şunu söyle bunu söyleme' diyemezsin. Bu gazeteciliğin de düşünce özgürlüğünün de ruhuna Fatiha okumaktır. Bu bizim işimiz olamaz ancak İhalelerle yol alan 'havuz medyası'nın işi olur. Dosyanın tamamında 'örgüt propagandası' değil gerçek anlamda gazetecilik vardır." (DUVAR)