Reina davasında ilk gün tamamlandı

Reina'ya düzenlenen IŞİD saldırıyla ilgili davada ilk gün tamamlandı. Mahkeme, tüm müştekilerin davaya katılma taleplerini kabul etti. Duruşma yarın devam edecek.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Eğlence merkezi Reina'ya düzenlenen ve 39 kişinin hayatını kaybettiği IŞİD saldırısıyla ilgili davanın ilk duruşması bugün başladı. 51'i tutuklu 57 sanığın yargılandığı davanın ilk gününde, tüm müştekilerin davaya katılma taleplerini kabul edildi. Saldırgan Abdulkadir Masharipov savunma yapmazken; Masharipov'un eşi Zarina Nurullayeva ve iki numaralı sanık İlyas Mamaşaripov savunma yaptı. Saldırıda oğlunu kaybeden Ali Akyil, Reina'nın sahibi Mehmet Koçarslan'ın kendisine bazı videolar izlettiğini söyleyerek, "Onun anlattığı şeylerin araştırılmasını istiyorum" dedi.

'BURASI ŞİKAYET YERİ DEĞİL'

Savunmasını tercüman aracılığıyla yapan İlyas Mamaşaripov, Reina katliamından önce Başakşehir'deki evde Masharipov ve ailesi ile 15 gün kaldığını söyledi. Emniyette kötü muameleye maruz kaldığını iddia eden Mamaşaripov'a mahkeme heyeti başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, "Burası şikayet yeri değil. Emniyetteki ifadeni reddediyorsan reddet. Neler olduğunu anlatabilirsin" karşılığını verdi. Mamaşaripov da emniyetteki ifadesini kabul ettiğini belirtti.

Başkan Dağ'ın Başakşehir'deki evde Masharipov'un eşi ve çocuğunun gitmesinin ardından ne kadar kaldığını sorması üzerine, bir saat kaldıklarını, daha sonra da Haydar isimli birinin evine gittiklerini kaydetti. Bunun üzerine Başkan Dağ, haberinin olmamasına karşın evi neden boşalttıklarını sordu. Mamaşaripov, saldırgan Masharipov'un eşini ve çocuğunu götüren Ebu Halid'in kendisine de zarar gelebileceğini söylemesi nedeniyle evi boşalttıklarını öne sürdü.

Reina katliamcısına hakimden tepki: Otur yerine!Reina katliamcısına hakimden tepki: Otur yerine!

'EŞİM, SALDIRIDAN 3-4 GÜN ÖNCE EVDEN AYRILDI'

Daha sonra Abdulkadir Masharipov'un eşi Zarina Nurullayeva, Bakırköy Kadın Cezaevi'nden SEGBİS'le bağlanarak savunma yaptı. Savunmasını Türkçe yapan Nurullayeva "Eşimle evlenirken o hiçbir suça karışmamıştı. Daha sonra aşırı örgütlere eğilimi başladı" dedi.

Nurullayeva, katliamdan 3-4 gün önce eşinin "Ben gelmezsem bir arkadaşım gelecek sizi alacak. Bir eve götürecek" deyip ayrıldığını ve bir daha dönmediğini söyledi. Eşini ondan sonra hiç görüp görmediği yönündeki bir soruya Nurullayeva, "31 Aralık 2016'da eve gelip pazar alışverişimizi yaptı. Hemen gitti" diye cevap verdi.

'ÇOCUĞUMU ZORLA ALDILAR'

1 Ocak 2017'de kaldıkları eve gelen kişinin kendisini başka bir yere götüreceklerini söylediğini aktaran Nurullayeva, "Kocam daha önce bahsettiği için ona güvendim. Pendik'te bir eve gittik" şeklinde konuştu.

2 gün sonra eşinin arkadaşı olduğunu söyleyen kişilerin, oğlu Muhammed'i zorla aldığını anlatan Nurullayeva, "Babasına götüreceğiz' diyerek aldılar çocuğumu. Halen nerede olduğunu bilmiyorum" dedi.

Saldırıyı gözaltına alındığı sırada polisten öğrendiğini öne süren Nurullayeva, "Bu ülkede yaşamayı seviyorum. Başka ülkeye gitmeyi düşünmüyorum. Tahliyemi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.

'BİR İKİ DEFA BU TERÖR ÖRGÜTÜNDEN BAHSETTİ'

Nurullayeva'nın savunmasını tamamlamasının ardından mahkeme başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, "Doğrusu bizi şaşırtacak kadar iyi Türkçe savunma yaptın" diyerek sanığın çapraz sorgusuna geçilmesini istedi.

"Eşin Afganistan'da çatışmalara katıldı mı. DEAŞ'a biat ettiği yönünde bilgin var mı?" sorusu üzerine Nurullayeva, "Bir iki defa bana bu terör örgütünden bahsetti. Biat etmek istediğini söylemişti. Aradan zaman geçti, bunu unuttuğunu düşündüm" dedi.

"Suriye'ye hiç gitmek istedin mi?" sorusuna ise Nurullayeva, "Ben hiç gitmek istemedim ama eşim Suriye'ye gitmek istediğini birkaç kere söylemişti" yanıtını verdi. Mahkeme Başkanının, "Kocanı dört gündür görmüyorsun. Neden polise 'kocam kayıp' diye ihbar etmedin" sorusu üzerine Nurullayeva, "O zaman Türkçe bilmiyordum. Cep telefonum da yoktu" cevabını verdi.

'SURİYE'DEKİ EBU CİHAD'A ÇOCUĞUMU ALMASINI SÖYLEMİŞTİM'

Nurullayeva'nın sorgusunun tamamlanmasının ardından söz alan bir müşteki avukatı Abdülkadir Masharipov'a oğlunun kimler tarafından götürüldüğünü, nerede olduğunu bilip bilmediğinin sordu.

Masharipov, "Kimin aldığını bilmiyorum. Suriye'deki Ebu Cihad'a çocuğumu almasını söylemiştim. Çok gürültü yapar diye benim yanıma getirme demiştim" şeklinde konuştu.

'MEKAN SAHİBİNİN ANLATTIKLARI ARAŞTIRILSIN'

Bazı sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından salonda hazır bulunan müştekilere söz verildi. Saldırıda hayatını kaybeden Kerim Akyil'in babası Ali Akyil, "Oğlum kahveyi çok severdi. Bir fincan kahve alarak olay yerine gittim. Mekanın sahibi Mehmet Koçarslan oraya geldiğimi duyup beni aradı. Adalara gelmemi söyledi. Tekneyle onun yanına gittim. Bana bir şeyler anlattı, bazı videolar izletti. Onun anlattığı şeylerin araştırılmasını istiyorum. Bu olayla ilgili gerekli araştırmanın yapılmasını istiyorum. Buradaki sanıklara bakıyorum, bunlar neyi becerebilir. Lütfen bu araştırma düzgün yapılsın" diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ da "Üzüntünüzü anlıyoruz. Talepleriniz olursa bunları tabi ki de değerlendireceğiz" dedi.

Salonda bulunan tüm müştekilerin davaya katılma talebini kabul ettiklerini açıklayan mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi. (İSTANBUL/DHA)