Ankara Katliamı davasının altıncı duruşması tamamlandı

Ankara Gar Katliamı davasının altıncı duruşması Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Avukat Ziynet Özçelik katliamın ardından sağlık görevlilerinin geç gelmesine tepki göstererek "Polis sağlık ekibinin gelmediği yere TOMA ile geliyor, gaz ile geliyor" dedi. Avukatı, tutuklu sanıklarından Esin Altıntuğ'un tahliyesini ve pişmanlıktan faydalandırılmasını istedi. Duruşmada sanık ifadeleri devam ettiği sırada ise sanık Mehmedin Baraç, HDP Milletvekili Lezgin Botan’a küfretti. Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - 10 Ekim Ankara Gar Katliamı'nın altıncı duruşması tamamlandı. 19 tutuklu sanığın, tutukluluk halinin devamına karar verildi. Yedinci duruşma 31 Ocak-1 Şubat tarihlerinde görülecek.

Hayatını kaybedenlerin yakınlarının ve yaralıların da salonda hazır bulunduğu ikinci günde müşteki avukatların beyanlarıyla başladı. Mağdur avukatlarından Tonguç Cankurt konuşmasında, bazı bağlantılı dosyaların bu davaya dahil edilmediğini hatırlatarak katliam soruşturmasının da doğru yürütülmediğini söyledi.

‘SAVCI YÜZLERCE DELİLE RAĞMEN HİÇBİR ŞEY YAPMAMIŞ’

Beyanlarına devam eden Cankurt farklı dosyalardaki belgeleri mahkeme heyetine sundu. Katliamın önemli firari sanığı olan Edremit Türe’nin Kırşehir’de tedavi gördüğünü söyleyen Cankurt, "O dönem Türe hakkında soruşturma yürüten savcının Edremit Türe hakkında hiçbir talebi yok. Katliamdan iki ay önce soruşturma dosyasında görevliyken savcı yüzlerce delile rağmen hiçbir şey yapmamış. Dinç’in hiçbir şey yapmaması olayın meydana gelmesinde ihmaller yarattı" diye konuştu.

'IŞİD’LİLER TÜRKİYE’DE YARGILANMAK İSTER'

Mağdur avukatı Cankurt beyanlarını,“Hilafet devleti hayalleri çökmüş durumda. Çöldeki bir avuç toprağı dışında IŞİD’in bir şeyi kalmadı. IŞİD’lilerin aileleri geçtiğimiz günlerde Bakanlık önünde açıklama yaptı ve çocuklarının Türkiye’de yargılanmasını talep etti. Yargı bu durumdayken IŞİD’liler Türkiye’de yargılanmak ister” sözleriyle sonlandırdı.

SAVCI: KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILAMASINI YAPMIYORUZ

Avukat Ziynet Özçelik, katliamla ilgili acil sağlık müdahalesine ilişkin uzman doktor Eriş Bilaloğlu’nun mahkemede dinlenmesini talep etti. Savcılık makamı, kamu görevlilerin yargılamasını yapmadığımız için talebin reddedilmesini istedi. Mahkeme heyeti uzman görüşü dinleme talebini reddetti. Sunulan raporun incelenmesinin ardından bir sonraki celsede dinlenebileceğini söyledi.

Avukat Ziynet Özçelik kamu sorumlularının yargılanmasına dönük taleplerini iletiyor. Alanda yalnızca üç ambulansın olduğunu birinin katliamın ardından kontak açmadan yerinden hareket etmediğini söyleyen Özçelik, “Patlamanın olduğu yerdeki bekleme ekibi içerisine hasta almamış. Gelen vaka formlarında da hasta yok. Yıldırım Beyazıt’a gitmiş doğrudan. Bu ambulansta hekim dahi yok. Hasta almadan gitmişler” dedi.

Özçelik göz yaşları içerisinde yaptığı beyanını şu sözlerle sürdürdü; “TOMA ve polis aracı alana 10.18’de geliyor. Yani TOMA olaydan 14 dakika, acil müdahale ekibi ise 44 dakika sonra alana geliyor sayın başkan. Görüntülerde kimse ama kimse polise saldırmamış. İnsanlar can havliyle hastalarını götürmeye çalışıyorlar. Patlamanın olduğu yere gaz bombası atılıyor. Bazı beyanlarda patlama noktasına 20 metreye kadar atıldığı söyleniyor. O gaz yaralılara ulaşıyor. Polis sağlık ekibinin gelmediği yere TOMA ile geliyor, gaz ile geliyor. Bir devlet hem olası katliamı engellemiyor, sonrasında alana gelmiyorsa kendi imkanlarıyla canlarını kurtarmaya çalışan insanlara TOMA sürüyorsa oradaki insanlar elbette tepki gösterecektir. Polisin tam o sırada’ lütfen koridor açalım bize yardımcı olun’ dese çok daha az aksamaz mıydı sağlık hizmetleri.”

'BİRAZ ÖNCE UYUYORDUN ŞİMDİ DE GÜLÜYORSUN'

Avukat İlke Işık kovuşturmanın genişletilmesi talebi hakkında konuşurken savcının ‘uzman dinlenmesin’ mütalaasının eleştirerek “Sayın savcı doğru anlamış biz kamu görevlilerinin yargılanmasını istiyoruz” dedi. Işık’ın beyanına devam ettiği sırada savcının gülmesinin ardından salonda tepki yükseldi. “Biraz önce uyuyordun, şimdi de gülüyorsun” diye bağırılmasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya ara vermek istedi. Mağdur avukatların sükunetin sağlandığı ısrarının ardından duruşma devam etti.

DURUŞMA YENİDEN BAŞLADI

Aranın sonrasında duruşmaya, HDP Milletvekilleri Lezgin Botan, Feleknas Uca, KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen de katıldı.

Duruşmanın ikinci bölümünde Hatice Akaltın’ın avukatı Oğuz Akman söz aldı. Dava kapsamında kendilerine dair belgenin gelmediğini ve sadece tutuksuz yargılanma talebini ilettirdiklerini söyleyen Akman, müvekkilinin dosyasının ayrılıp Gaziantep’e gönderilmesini talep etti. “Yargılanması gereken kişilere mahkeme ulaşamıyor diye sanığın eşinin yargılanmasını hukuk garabetidir” diyen Akman, müvekkilinin çocukları olması nedeniyle ıslah evine verilmemesi için tahliye istedi.

‘BU DAVAYI STADYUMDA GÖRMEMİZ GEREKİYOR’

Katliamın tutuklu sanıklarından Esin Altıntuğ’un vekili Avukat Yusuf Yılmaz söz aldı. Davanın ilk kez yapılan bir IŞİD davası olmadığını, El Kaide gibi davalarda bu yapıların ailelerine bilgi vermeden işlerini yaptıklarının görüleceğini söyleyen Yılmaz şöyle devam etti:

“İlişkisi olan herkes önce tanık olarak getiriliyor sonra sanık sandalyesine oturtuluyor. Bizim bu davayı iki salonda değil stadyumda görmemiz gerekiyor. Çünkü böyle tutum sergilenirse yeni sanıklar eklenmek zorunda kalırız.” Müvekkili Esin Altıntuğ'un tahliyesini talep eden Yılmaz, müvekkilinin etkin pişmanlıktan faydalandırılması gerektiğini söyledi.

Sanıkların avukatlarının beyanlarının ardından sanıklara söz verildi:

SANIK ERMAN EKİCİ: Benim hakkımda elimde IŞİD bayrağı olan belgelerin olduğunu söylediler. Dini inancımızın bayrağı var elimde bunu görselle kanıtlıyorum sayın hakim. Kendime istinat edilen bayrakta la ilahe illallah yazan bayraktır. 15 Temmuz’da yurttaşların elindeki bayraktır. Benim kulağımda özür var duyamıyorum. Ben özürlü bir insanım. Bununla avukatlar dalga geçiyorlar. Yüzde 64 işitme özürlüyüm. Tahliyemi istiyorum.

SANIKTAN HDP’Lİ VEKİLE KÜFÜR

Duruşmada sanık ifadeleri devam ettiği sırada sanık sandalyesindeki Mehmedin Baraç arka sıradaki HDP Milletvekili Lezgin Botan’a dönüp önce kafasını salladı. Salondaki ailelerin ifade veren sanık Erman Ekici’ye tepki gösterdiği sırada Baraç’ın HDP’li vekile bakarak küfrettiği görüldü.

Sanıkların ifadeleri devam ediyor

SANIK İBRAHİM HALİL ALÇAY: Uçuk bir ceza istemiyle yargılanıyorum. Bunun nedeni Halil Durgun’a araç tahsis etmişim. Ben suçlu olsam dahi bir insanın eşinin akrabasının suçlanması nasıl hukukla sığıyor. Elle tutulamayacak delillerden dolayı 26 aydır tutukluyum. Tahliye veya adli kontrol ile serbest bırakılmasını istiyorum.

SANIK METİN AKALTIN: Halil Durgun benim müşterimdi. Kendisi benim yanıma geliyordu ben de onun yanına gidiyordum. İslami kimliğimden dolayı benimle yakınlık kurmaya çalışıyordu. Görüntüm çıkmış eve girerken de Gar Katliamına iştirak etmişim.

‘KENDİMİ REZA SARRAF GİBİ, AYNI HİSSEDİYORUM’

Sanık ifadelerinin devam ettiği duruşmada sanık Yakup Karaoğlu söz aldı. Gündemi takip ettiğini ve gündemde Reza Sarraf davasının olduğunu söyleyen Karaoğlu, “Kendimi Reza Sarraf gibi aynı hissediyorum” dedi. Sarraf’a iftira atıldığını söyleyen sanığa salondan, ‘Sen de itirafçı ol’ tepkileri geldi.

Duruşma sonunda savcı mütalaasını verdi. Güvenlik kamera kayıtlarına ilişkin bilirkişi raporlarının tamamlanmasının beklenmesi, sanıkların kendi aralarında yaptıkları telefon görüşmelerinin tespiti için ek bilirkişi raporu düzenlenmesi, güvenlik kamera kayıtların ve fotoğraf teşhis tutanağı bulunan X ve Y kişiler hakkında devam eden soruşturma olup olmadığının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan sorulması, sanık Suphi Alpfidan’ın ihbar tutanağı olup olmadığının Gaziantep Emniyeti’nden sorulması, sanıkların tutukluluk hallerinin devamı istendi.

SANIKLARIN TUTUKLULUĞU DEVAM EDECEK

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti; bilirkişilere ihtar yapılarak raporlarının istenmesine, Yunus Durmaz’ın otopsi raporunun temini için yazı yazılmasına, Islah Der için Bingöl Valiliği'ne yazı yazılmasına, müzakerelerde adresleri belirtilen depoların kamera kayıtları için yazı yazılmasına, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan mülkiye baş müfettiş raporunun tekrar istenmesine karar verdi.

Sanıkların tutukluk hallerinin devamına karar verildiğini açıklayan mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmanın 31 Ocak-1 Şubat 2017 tarihlerine yapılacağını belirtti. (DUVAR)