Göçmen Fatuma'nın cenazesi üç bin lira için rehin tutuluyor

Türkiye'de hayatını kaybeden Ugandalı 38 yaşındaki Fatuma Naviga'nın cenazesi 5 gündür Adli Tıp Kurumu'nda bekletiliyor. Cenaze aileye verilmiyor. Gerekçe de, hastanedeki tedavi sürecinde çıkartılan 3 bin liralık fatura. Bu uygulamanın Türkiye açısından utanç vericiği olduğunu belirten İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi İncilay Erdoğan, yetkililere sorunun biran önce çözülmesi çağrısında bulundu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul'da yaşayan Ugandalı 38 yaşındaki Fatuma Naviga ani bir rahatsızlığı nedeniyle geçen hafta kaldırıldığı Samatya Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Naviga'nın cenazesi 5 gündür Adli Tıp Kurumu'nda bekletiliyor. Cenaze, Naviga'nın yakınlarına teslim edilmiyor. Cenazenin rehin tutulmasının nedeni ise hastaneden çıkartılan 3 bin TL'lik fatura...

İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi Doktor İncilay Erdoğan, yapılan işlemin kabul edilebilir bir durum olmadığını belirterek, yetkililere tepki gösterdi. Erdoğan, sorunun, kamu kurumlarınca zaman yitirilmeden çözülmesini istedi.

Konuyla ilgili aradığımız Samatya Devlet Hastanesi yönetimi ise cenazenin 28 Eylül tarihinde hastane morguna kaldırıldığını, savcılık tarafından yapılan incelemenin ardından da 29 Eylül'de Adli Tıp Kurumu'na gönderildiğini açıkladı.

TÜRKİYE'DE KADIN MÜCADELESİNDE YER ALDI

Naviga, Türkiye'deki kadın haklarını savunan birçok çalışmada yer aldı. Aynı zamanda, katledilen birçok mülteci kadının adliyedeki duruşmalarında hak savunucusu olarak mücadele etti. Geçen günlerde acil bir şekilde Samatya Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Naviga burada hayatını kaybetti.

Doktor İncilay Erdoğan, Fatuma gibi daha önce de çok sayıda göçmen cenazesinin rehin kaldığını söyledi.

Cenaze 29 Eylül'den bu yana Adli Tıp'ta bekletiliyor ve yakınlarına teslim edilmiyor. Gerekçe ise Sağlık Turizmi Genelgesi uyarınca çıkartılan 3 bin liralık hastane masrafları...

'ÜLKEMİZ AÇISINDAN UTANÇ VERİCİ...'

Konuyu yakından takip eden İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Doktor İncilay Erdoğan, “Fatuma gibi birinin cenazesinin ülkesine gönderilememesi ülkemiz açısından utanç vericidir” diyerek, yetkililere seslendi: "Fatuma acil olarak Samatya Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Bu sırada kalbi duruyor ve daha sonra yoğun bakıma alınıyor. Fatuma, kadına şiddet konusunda mücadele eden öncü bir kadın. Hastane, Sağlık Turizmi Genelgesi kapsamında 3 bin TL fatura çıkartmış. Ulusal ve uluslararası sözleşmelere baktığımızda herkesin sağlığa erişim hakkı vardır. Şu an yaşanılan insan hakları ihlalidir. Hele ki Fatuma gibi birinin cenazesinin ülkesine gönderilememesi ülkemiz açısından utanç vericidir. Fatuma'nın bu sorununun bir an önce kamu kurumları tarafınca çözülmesi gerekiyor. Daha önce de Fatuma gibi birçok cenaze aynı gerekçelerle rehin alındı. Hükümetin bu konuda adım atması gerekiyor.”

'TÜRKİYE'DE GÖÇMENLİK BÜYÜK MESELE...'

"Peki, yaşamını yitiren Naviga'ya neden 3 bin TL faturalı kesildi?"

Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Erdoğan bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Türkiye'de göçmenlik çok büyük bir mesele. Çünkü mülteci tanımı sadece Avrupa'dan gelenlere yapılıyor. Diğer ülkelerden gelenlere uygulanmıyor. Türkiye'de, Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği'ne başvurmuş ve kabul edilmiş sığınmacılar var. Sığınma talebinde bulunmuşlar var. Genel Sağlık Sigortası denilen yerden yararlanma hakkı yasal olarak verildi. Burada da hastaların masraflarının Genel Sağlık Sigortası'ndan yararlanılarak faturalandırılacağı söylendi. Bu faturaların da Göçmen İdaresi'ne verileceği belirtildi. Fakat bu kişilerin Genel Sağlık Sigortası kapsamındaki her vatandaş gibi prim ödenmesi gerekiyor. 'Bu prim nasıl ödenecek?' diye sorulunca, Göç İdaresi Müdürlüğü idaresi tarafından yapılacağı yanıtı verildi ama maalesef bunu ne bilen var ne de uygulayan. Sığınmacı ve sığınmacı talebinde bulunanlar da maalesef bu hizmeti alamıyor. Bunun nedenleri arasında hem sigorta primlerinin ödenmemesi hem de kişilerin bunu bilmemesi bulunuyor. Burada en büyük sorun da statüsü olmayanlar, yani vatanı olmayanlar üzerinden ortaya çıkıyor. Suriyeliler için AFAD genelgesi kapsamında 2013 yılında özel bir genelge çıkartıldı. Şu an bu konuda kısmi olarak avantajlı grup Suriyeliler.”

KİMLİKSİZ OLMAK SAĞLIĞA ERİŞİME ENGEL Mİ?

Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği'ne sığınmacı olarak başvuruda bulunanların sayısı 2015 yılı itibarıyla 50 bin kişi olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu piramidin görünen kısmı. Bu ülkede kimliksiz, vatansız yaşayan birçok insan var. Peki vatansız veya kimliksiz olmak insanların sağlık hizmetine erişimine engel mi? Bu sorunun cevabı anayasanın 56'nci maddesinde. Bu maddede, 'her insanın sağlıklı olma hakkı vardır' deniliyor. Bu hak da doğuştan gelen bir hak. Fatuma gibilerin öncelikle sağlık hizmetlerine erişmesi gerekiyor. Koruyucu sağlık hizmetleri burada çok önemli. Özellikle de bebekler, kadınlar gibi... Acil hizmetler genelgesinde de, '24 saat içerisinde müdahale edilmediğinde yaşamı riske girecek her türlü vaka acildir' deniliyor. Yani Fatuma'nın durumu gibi. Fatuma hastaneye gittiğinde sağlık konusunda hizmet verilmiş burada bir sorun yok. Fakat 3 bin TL'nin açıklaması nedir? Fatuma Sağlık Turizmi Genelgesi'nde kabul edilmiş. Bu genelgede de kimliksiz insanlar kategorize edilerek, normalin 3 katı ücret ödemek zorunda kalıyor.”