'Mutsuz insanların mutlu öğretmeni olamıyorsunuz'

Öğrencilik döneminde hakkında dava açılan Ali Haydar İmre, okuduğu üniversiteden 1994 yılında atıldı. 2009 yılındaki af ile öğrenimine geri dönen ve öğretmen olarak atanan İmre, 15 Temmuz sonrası bu kez de KHK ile ihraç edildi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Dersim'de sınıf öğretmenliği yapan Ali Haydar İmre, 29 Ekim'de yayımlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi.

İmre, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde sınıf öğretmenliği okuduğu dönem 'özerk üniversite', 'parasız eğitim' eylemlerine katıldığı gerekçesiyle 1994 yılında tutuklandı. Yaklaşık 6 ay tutuklu yargılanan İmre, hakkında açılan davalardan beraat etti. O dönemki üniversite yönetiminin davaları gerekçe göstererek okuldan attığı Ali Haydar İmre, 2009 yılındaki af ile öğrenime geri döndü. Okulun bitmesiyle memleketi Dersim'e atanan Ali Haydar Öğretmen, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından da KHK ile ihraç edildi. İhracın psikolojik olarak kendisini yıpratmadığını söyleyen İmre "Ben KHK ile 1994 yılında tanıştım" dedi.

'20 YIL SONRA ÇOCUKLARA ULAŞABİLDİM'

Samsun'da sınıf öğretmenliği bölümünü bitiren Ali Haydar İmre af ile okula dönmesinin ardından yalnızca 4 buçuk yıl öğretmenlik yapabildi. Dersim'de doğan fakat köylerinin yakılıp boşaltılmasıyla yıllarca başka illerde yaşayan İmre'nin mezun olunca ilk tercihi Dersim oldu. Göreve ilk başladığında çok heyecanlı olduğunu ve karşısında öğrencileri gördüğünde çocukluğu ile yüzleştiğini aktaran Ali Haydar Öğretmen şunları söyledi:

"Haksızlıklar ve hukuksuzluklar nedeniyle 20 yıl sonra o sınıfa girip çocuklara ulaşabildim. Sınıfıma girdiğimde çok mutlu oldum. O sırada oturanlar benim çocukluğumdu. Fırsat eşitsizliği içerisinde o coğrafyada savaş gerçekliği var. Aileler ve çocuklar bunlardan oldukça etkilendi. O çocuklara ayrı bir özen göstermeniz gerekiyor. Mutsuz insanların mutlu öğretmeni olamıyorsunuz. Bu yüzden ilk günden atılana kadar özenle çalıştım."

'DEVLET ÖĞRETMENLİĞİMİ ELİMDEN ALAMAZ'

İhracının ardından, yıllar sonra dönüş yaptığı Dersim'den ekonomik sorunlar nedeniyle bir kez daha ayrılan İmre Samsun'a yerleşti. Eşi ile birlikte bir kafe işletmeye başlayan Ali Haydar Öğretmen, eşinin başka bir iş bulmasıyla burayı kapattı. Arkadaşının kurduğu bir atölyede çalışan İmre şimdilerde kitap ayracı ve defter satışları yaparak yaşamına devam ediyor.

İhracın ardından insanların ön yargılı davranarak kendisine iş vermekten çekindiğini aktaran İmre şunları söyledi: "Benim yıllar sonra yeniden yaşam kurduğum Dersim'de ihracımdan sonra ayrılacağım için üzüldüm. İş imkanlarının olmadığı bir yer ve oradan çıkmak zorunda kaldım. Belli süre iş aradım fakat insanların çekincelerinden dolayı bulamadım. KHK ile atıldım ama bu devlet benim öğretmenliğimi elimden alamaz."

'DERSİMLİ ÇOCUKLARIN BAŞARISI TESADÜF DEĞİL'

Göreve başladığı dönem Dersim'de bugün FETÖ ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle kapatılan bir dershanenin faaliyet verdiğini gördüğünde üzüldüğünü aktaran İmre görev süresinde birçok başarı ödülü aldı. Öğretmenlik yaptığı dönem ücretsiz olarak hafta sonları öğrencilerine kurs verdiğini söyleyen Ali Haydar Öğretmen, "Dersimli çocukların başarıları tesadüf değil. Çoğu arkadaşımızla birlikte özel dersler verdik. Devletin yarattığı dezavantajları gidermeye çalıştık. Galatasaray Lisesi'ne girebilen öğrenciler yetiştirdik. Son dönemde ihraçların ardından bu da kırıldı. Öğretmensiz öğrenciler, okullar görüyoruz. Çalıştığımız dönem çok güzel projeler hayata geçirdik. Bunların karşılığında devlet tarafından başarı plaketleriyle ödüllendirildik. Aynı devlet bizi KHK ile ihraç etti" dedi.

'KÖYÜ YAKILMIŞ BİR İNSANIM'

KHK ile ihraç edilen kamu çalışanlarının dosyalarını inceleyecek OHAL Komisyonu'na başvuran Ali Haydar İmre umutsuz olduğunu söyledi. Komisyona hukuki süreci tamamlamak adına başvurduğunu söyleyen İmre şunları aktardı:

"Ne nedenle ihraç edildiğimizi dahi bilmiyoruz. Kendimizi neyin üzerinden savunacağız? Sendikamızın (Eğitim-Sen) eylem kararı aldığı 29 Aralık grevi üzerinden hedef gösteriliyoruz. Ben her şeyden önce kendi köyü yakılmış bir insanım. Cizre'de, Suruç'taki durumu en iyi ben anlarım. Şırnak'ın haritadan silinmesini benden iyi kim anlayabilir ki? Bunu terör örgütüne destek olarak görüyorlar. Birey anlamında bizleri tanıyanlar şiddetle, terör ile ilgimizin olmadığını bilir."