Denizlerin avukatı hayatını kaybetti

Deniz Gezmiş, Ulaş Bardakçı, Mahir Çayan, Erdal Eren ve arkadaşlarının avukatlığını yapan Sadık Akıncılar, 73 yaşında Dikili'de hayatını kaybetti. Akıncılar ilk davasında Deniz Gezmiş'i savunmuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye siyasi tarihinin önemli isimlerinden Deniz Gezmiş, Ulaş Bardakçı, Mahir Çayan, Erdal Eren ve arkadaşlarının avukatlığını yapan Sadık Akıncılar, İzmir'de hayatını kaybetti.

Dikili'deki evinde geçen pazar günü rahatsızlanan Sadık Akıncılar, kaldırıldığı Manisa 8 Eylül Hastanesi’nde tüm müdahalelere rağmen solunum yetmezliğinden yaşamını yitirdi. Sadık Akıncılar’ın cenazesi Dikili Merkez Camii’nden ikindi namazının ardından Dikili Kabristanlığı’nda toprağa verilecek. Akıncılar evli ve 2 çocuk babasıydı.

İLK DAVASI DENİZ GEZMİŞ'Tİ 

37 yıllık eşinin ilk davasının Deniz Gezmiş davası olduğunu anlatan Şule Akıncılar, eşinin avukatlık mesleğini hayatı boyunca layıkıyla yaptığını belirterek, onların yargılanacağını duyar duymaz gönüllü avukatlıklarını yapmak istediğini ifade etti.

Şule Akıncılar eşinin ardından şunları söyledi:

"Eşimin ilk davası Deniz Gezmiş davasıdır. Onların yargılanacağını duyar duymaz gönüllü olarak avukatlıklarını üstlenmek için Ankara’ya gitti. Davanın tüm aşamalarında onların yanında oldu. Ne yazık ki idamı sırasında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yanında değildi. Çünkü kendisi o sırada Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı ve arkadaşlarını hapishaneden kaçırdığı için tutukluydu. İki yıllık bir tutukluluk hayatı yaşadı. Bu tutukluluğun bir kısmı Ziverbey Köşkü’nde, bir kısmı da Selimiye’de bir hücrede geçti. Hayatı boyunca hiçbir arkadaşını satmadı. Yakın arkadaşı Ulaş Bardakçı’yı çok seviyordu. O yüzden ilk oğlunun adını Ulaş koydu. 78 döneminde hepimizin bildiği birçok davada gönüllü olarak yer aldı. Bunların arasında beyinlerimize en çok kazınmış olan, bizim en çok içimizi acıtan Erdal Eren davasıydı. Erdal Eren’in temyiz aşamasında avukatıydı. Asılmaması için son dakikaya kadar deliler gibi çırpındı. Çok onurlu bir insandı. Orhan Apaydın döneminde İstanbul Barosu’nun en genç üyesi olarak yönetim kurulunda üç yıl görev aldı. Kâr amacı gütmeden, insani bir görev yaptığı bilinciyle mesleğini sürdürdü. Çocuklarına çok iyi bir isim bıraktı." (DHA)