Fincancı: AİHM'in Gülmen ve Özakça kararında 32 sayfalık tıbbi belgelere tek atıf yok

Açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın AİHM’in talebi doğrultusunda muayene eden ekipte yer alan Adli Tıp Uzmanı Şebnem Korur Fincancı, tahliye talebini reddeden AİHM kararında, pek çok bilimsel kaynaklı işkence tanılı, toplam 32 sayfalık muayene, tıbbi belgeleme ve bilimsel görüşe tek bir atıf yapılmadığını söyledi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 147 gündür açlık grevinde bulunan eğitimciler Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın tahliye edilmesi için yapılan başvuruyu reddetti.

AİHM’in talebi doğrultusunda Gülmen ve Özakça’yı muayene eden heyette yer alan Türkiye İnsan Hakları Vakfı yöneticisi, Adli Tıp Uzmanı Şebnem Korur Fincancı yaşanan süreci sosyal medya hesabından anlattı.

Fincancı, 28 Haziran'da AİHM’e yapılan acil talepli başvuru üzerine 10 Temmuz'da “kendi seçtikleri hekim tarafından muayene” ara kararı verildiğini kendisinin de bu muayene için görevlendirildiğini söyledi. 14 Temmuz’da Ankara Sincan’daki hastaneye gittiğini anlatan Fincancı şöyle devam etti:

“Akşam 6.30'da muayeneler başlar, bir iç hastalıkları, bir enfeksiyon hastalıkları ve bir nöroloji uzmanı, acilde görevli bir hekim, başhekim ve ben. 9.40'da biter, tüm tetkikler yapılır altına imza attığım tutanağın bir örneği istememe rağmen verilmez. Sonra avukatlar tüm tıbbi belgeleri ister, gene verilmez. 17'sinde görüşme ve muayene bulgularımı, gözleyebildiğim uzman muayenelerini içeren 9+8=17sayfa tıbbi belgeleme gider. AİHM tıbbi belgeler ve raporu 19/07'de iletir, laboratuvar sonuçları ile 20/07'de 4+3=7 sayfa bilimsel değerlendirme gönderilir. AİHM bir istisna yaparak 21/07'de durumun aciliyetine binaen(!) ara kararın Türkçe’sini de iletir, 17.07 tarihli hastane raporu ve Hükümet yanıtı eşliğinde, yanıtta benim neden seçtikleri hekim olduğumun açık olduğu, doktor değil avukat gibi davrandığım da eksik değil.

Yanıtta Sincan Hastanesi hekimleri hayati tehlikeleri var ama infaz ertelemeye Numune karar versin diyordu. “Muayene olmazlarsa acil talebini düşürürüz” diyen ve okuyabilmemiz için ara kararı Türkçe gönderen AİHM'e rahat okuyabilsinler diye hemen 24/07'de 5 sayfalık bir İngilizce tıbbi görüş ilettik ve 3 uzman hekim tarafından yapılan çok ayrıntılı muayenenin yeterliliğini anlattım. Yeniden muayenenin, tüm aşamaların sağlıklarını olumsuz etkileyeceğini tüm etik belgeleri bilimsel araştırmaları da alıntılayarak yazdım.”

AİHM'den Gülmen ve Özakça'ya retAİHM'den Gülmen ve Özakça'ya ret

25 TEMMUZ’DA NUMUNE’DE MUAYENE EDİLDİLER

25 Temmuz’da tekrar Ankara’ya giden Fincancı, bu kez Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın Numune Hastanesi’ndeki tetkiklerine katıldığını anlattı. Öğle saatlerinde hastaneye getirilen Gülmen ve Özakça’nın denge ve yürüme güçlüğü nedeniyle zorlukla tekerlekli iskemleye alındığını anlatan Fincancı şöyle devam etti:

“Çevik kalkanlarından yapılan bir çatı ve insan koridoru arasından Numune mahkum koğuşuna girdik. Girişte sağlık personel ve güvenlik odası olduğunu düşündüğüm odalara alındılar. Semih içeride koğuştaki odalardan birinde, Nuriye sağlık personeli odası olduğunu düşündüğüm odada biri 9, diğeri 10 uzmanlık alanından bazı uzmanlıklarda birden fazla hekim tarafından tekrar tekrar şikayetleri sorularak bir çoğu aynı sistem muayeneleri de tekrarlanarak tetkikler istendi, nöroloji MR ve EMG dediğimiz tetkikleri istediğinde anlamlı sonuçlar çıkmayabileceğini de anlatmaya çalıştım. Saat 6 civarı tüm bu işlemler bittiğinde her ikisi de film çekilmek üzere ambulansa bindirildiler, hastanede nereye götürüldüklerini bulmak mümkün olmadı ve çevik çekilme emri alınca tamamlandığını ve ayrıldıklarını anladım.”

32 SAYFALIK TIBBİ BELGELEMEYE TEK BİR ATIF YOK

Numune Hastanesi’ndeki muayene sürecinde hazırladığı 3 sayfalık son raporu da İngilizce olarak 27 Temmuz’da tamamlayıp tüm gözlemlerini anlattığını yazan Fincancı, “Sonuç "devlet iyi bakıyor". Tüm hekimler hayati tehlike, bakıma gereksinim var diyor, ama cezaevi hastanesinde refakatçisiz tutulabiliyorlar. Üstüne hukukçular ruhsal olarak karar verme yeterliliği olan insanlara açlık grevini sonlandırın çağrısı yapıp devlet size iyi bakar diyor. Ayrıntı çok ama bu kadarı dahi tüm sürecin nasıl hak ihlalleri ile yüklü olduğunu sanırım açıkça gösterebilir. Pek çok bilimsel kaynaklı işkence tanılı, toplam 32 sayfalık muayene, tıbbi belgeleme ve bilimsel görüşe tek bir atıf yoktur.