15 Temmuz'u yaşayanlar anlatıyor - 2: Bugün çıkamazsak bir daha bizi çıkarmazlar

"15 Temmuz gazileri" darbe girişimini ve sonrasında yaşadıklarını anlatmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne yönelik saldırıda yaralanan Nuh Özbek, "Cumhurbaşkanı gözaltına alındı sandım. Sonrasında ağabeyimi aradım. 'Bugün çıkamazsak bir daha bizi çıkarmazlar' dedim" şeklinde konuştu.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Darbe girişimi gecesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısının ardından İstanbul ve Ankara başta olmak üzere on binlerce insan sokağa çıktı. Darbe girişimi sırasında hayatını kaybeden 249 kişiye "şehit", yaralanan 2 bin 193 kişiye de "gazi" unvanı verildi. Gaziler, 15 Temmuz gecesini anlattı.

'SOKAĞA ÇIKTIĞIM İÇİN PİŞMAN DEĞİLİM' 

Darbe girişimini Ankara Dikmen'deki evinde olduğu sırada öğrenen ve yıllarca güzellik uzmanı olarak çalışan 54 yaşındaki Nazmiye Kılıç, 15 Temmuz sonrasında çalışma hayatına devam edemedi.

Darbe girişimini önce "terör saldırısı" zannettiğini belirten Kılıç, Şırnak'ta polis olarak görev yapan oğlunu aradığını ve onların da bir bölgeye sevk edildiğini öğrendiğini söyledi. "Hep bunu sorguladım, ‘neden ihtilal?’ diye ve yapan insanlara çok kızgınım. Vurulsam dahi sokağa çıktığım için asla pişman değilim" diyen Nazmiye Kılıç, 15 Temmuz gecesine dair şunları anlattı:

"Ben sokakta bağırmaya başladım insanlara, 'Ne duruyorsunuz ülke elden gidiyor' diye. Normal şartlarda mülayim bir insanım. Genelkurmay'ın önüne geçtik ve baktık ki tanklar var. Tanklar üzerimize sürdü ve o sırada uçaklar geçti. Orada 5-6 çocuk vuruldu ve birkaç çocuk orada öldürüldü. Beş dakika geçti geçmedi sağ tarafımda bir ışık gördüm. Uyandığımda yerde yatıyordum. Kendime geldiğimde anlam veremiyordum. Sol tarafımda genç bir delikanlı gördüm ve başı yoktu, hayatını kaybetmişti. Eşim de benim öldüğümü düşünmüş ve şaşkın bir biçimde bana bakıyordu. Vücudumdan ılık ılık bir şey akmaya başladı."

Osman Aydın Osman Aydın

'BİR MAAŞ İÇİN VATANI DEĞİŞMEM'

Ankara’nın Kahramankazan ilçesindeki Akıncı Üssü'nün yakınında garson olarak çalışan Osman Aydın, geç saatlerde üsteki askerlerin açtığı ateş sonucu yaralandı. İki kez başvurmasına rağmen kendisine gazilik maaşı bağlanmadığını söyleyen Aydın, şunları söyledi:

"O gece Kazan'daki Akıncılar Üssü’ne gittim. Askerlerin olduğu kısma doğru yürüdüm. Uçakların havalanmaması için mücadele ediyordu arkadaşlarımız. Bir tane uçak o arada kalktı, ardından iki tane daha kalktı. Arada bir tarama sesi geldi. O tarama sırasında ayağımdan yaralandım. O yaralama sonucunda ayağımdaki his kaybı devam ediyor. Gazilik maaşı, iki kere başvurmamıza rağmen bağlanmadı. Ben normal maaş alıyorum zaten. Para için gitmiş mücadele etmiş demesinler diye sonrasında da başvurmadım. Ben sadece vatan için gittim. Bir maaş için vatanı değişemem. Aynı durum olursa yine giderim."

'KEŞKE ŞEHİT OLSAYDIM'

15 Temmuz gecesi Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne giden Nuh Özbek, orada darbeci askerler tarafından düzenlenen saldırılar sırasında yaralandı. Koluna şarapnel parçaları isabet eden Özbek'in sinirleri yandığı için kolunda güç kaybı ortaya çıktı.

15 Temmuz'u yaşayanlar anlatıyor-1:  O geceyi yaşayan dünyalık şeyler yapamaz15 Temmuz'u yaşayanlar anlatıyor-1: O geceyi yaşayan dünyalık şeyler yapamaz

Gazilik unvanı alması sonrası Hacettepe Üniversitesi'nde memur olarak çalışmaya başlayan 28 yaşındaki Özbek şunları aktardı:

"Gece 12 sularında sosyal medyadan duydum darbe girişimini. Cumhurbaşkanı gözaltına alındı sandım. Sonrasında ağabeyimi aradım. 'Bugün çıkamazsak bir daha bizi çıkarmazlar' dedim. Orada saldırı sırasında çevremde birkaç kişi öldü. Saldırı sonrası 15-20 gün düzgün uyuyamadım. Sonrasında defalarca 'Keşke şehit olsaydım' dedim. Sadece siyasi parti görüşü ile sokağa çıkmadım. O an duyduğumda siyasi bir görüş gelmedi aklıma. Sokağa çıkma sebebim, o zaman 10 aylık olan kızım, sonra devletimiz, üçüncü olarak da Cumhurbaşkanı’nın çağrısıydı." (DUVAR)