Gülmen ve Özakça için yürüyen Kızılçay'a FETÖ suçlaması

İzmir'den Ankara'ya, açlık grevini sürdüren Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'ya destek yürüyüşü başlatan Adem Kızılçay'a ev hapsi cezası verildi. Kızılçay gözaltı sırasında ilk önce FETÖ ile ilgili suçlamaların yöneltildiğini ardından kendisine görüştüğü insanların sorulduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- Kanun hükmünde kararnamelerle kamudan ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça için İzmir'den yürüyüşe başlayan Adem Kızılçay geçtiğimiz cuma günü Ankara'ya 25 kilometre kala jandarma tarafından gözaltına alındı. Cumartesi günü Yüksel Caddesi'ne gelerek eylemini tamamlamayı amaçlayan Kızılçay'a ev hapsi cezası verildi. Cezanın tebliğ edilmesini bekleyen Kızılçay, 10 Ekim Ankara katliamında hayatını kaybeden ağabeyi İsmail Kızılçay için Ankara'da görülen 10 Ekim davasına katıldı.

ÖNCE FETÖ'DEN SUÇLADILAR SONRA DHKP-C'DEN

Ankara girişinde Jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındığını belirten Kızılçay, hakkındaki suçlamaların ilk önce FETÖ ile ilişkili olduğunu fakat buradan bir sonuç çıkmadığı için daha sonra DHKP-C ile ilgili sorgulandığını belirtti. Gözaltı sırasında Kızılçay'a Ankara'nın Polatlı ilçesinde karşılamaya gelenleri tanıyıp tanımadığı ve yürüyüş sırasında konakladığı evlere gelenleri tanıyıp tanımadığı soruları yöneltildi. Sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarının da suçlamalar arasında olduğunu belirten Kızılçay şunları aktardı:

"Tahminimce 1 Mayıs mitinglerindeki fotoğraflarımı göstererek 'Bu sen misin?' diye sordular. 'Twitter'ın var mı, varsa ne paylaşıyorsun?' dediler. Ben Nuriye ve Semih'in açlık grevinde, onlar ölüme giderlerken sessiz kalmamak için yola çıktım. Jandarma veya savcılık beni bir örgüt ile ilişkilendirmeye çalışsa da benim yanımda 19 gün boyunca kimse yoktu."

'HÜKÜMETİN YÜKSEL CADDESİ İLE DERDİ VAR'

19 gün boyunca yaklaşık 400 kilometre yol kateden Kızılçay "Hükümetin Yüksel Caddesi ve etrafındakilerle bir derdi var. Hükümet kararlı gözüküyor ama bu insanlar daha kararlı" dedi. Uşak ilini geçtiğinden itibaren polis ve jandarma tarafından takip edildiğini belirten Kızılçay şöyle devam etti:

"Ben yürüyüşümü tamamlasaydım Yüksel'e girecektim. Son günlerde belliydi üç arabayla takibe koyuldular. Yattığım yerden yemek yediğim yere kadar izlediler. Ankara'dan bir iki sefer gelenlerle yaptığımız röportajları da delil olarak sunuyorlar. Sokağa çıkın sessiz kalmayın söylemlerimi da aleyhte kullandılar."

KIZILÇAY AĞABEYİNİ 10 EKİM KATLİAMINDA KAYBETMİŞTİ

Verilen ev hapsi cezasını İzmir ya da yaşadığı köydeki evinde çekeceğini belirten Kızılçay karara itiraz edeceklerini belirtti. Adem Kızılçay serbest kalmasının ardından Ankara Katliamı'nda hayatını kaybeden ağabeyi İsmail Kızılçay için '10 Ekim Davası'nı izlemeye gittiğini belirterek şunları söyledi:

"Yürüyüşüm sırasında Nuriye ve Semih için 'İş, Ekmek, Özgürlük' dövizini taşımıştım. Bugün de üzerimde 'İsmail Kızılçay On Ekim Adalet İstiyor' tişörtünü giydim. Hayatın olağan akışına sığdırdıkları için gündemimiz katliamlarla ve acılarla dolu. Yarın bu çocuklar ölürlerse ölümlerinden sorumluları tarih unutmayacak."