'Milli iradeyi takmıyor kelepçe takıyorlar'

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın kelepçe takmadığı için mahkemeye getirilmemesini siyasetçiler ve hukukçular değerlendirdi. Adalet Yürüyüşü yapan CHP'li milletvekilleri uygulamayı "Demokrasiye kelepçe takmak" olarak nitelendirdi. Cezaevinde vekil seçilen Mustafa Balbay, "Milli iradeyi takmıyor, kelepçe takıyorlar" dedi.

Google Haberlere Abone ol

Nergis Demirkaya       [email protected]

Hacı Bişkin         [email protected]

DUVAR - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a mahkemeye getirilirken kelepçe takılmak istenmesi siyasetçiler ve hukukçular değerlendirdi. Gazete Duvar'a konuşan Adalet Yürüyüşü'ndeki CHP'li milletvekilleri uygulamayı "Demokrasiye kelepçe takmak" olarak nitelendirdi.

senali Şenal Sarıhan

CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, kelepçenin 'kaçma olasılığına karşı bir önlem' olduğunu belirterek şunları söyledi: "Tutuklu ve hükümlülere kelepçe takılması yasada var ama kelepçe kaçma şüphesi olanlara ilişkin bir düzenlemedir. Bir partinin genel başkanının tutuklu olduğu cezaevinden mahkemeye götürülürken kelepçelenmek istenmesi aslında demokrasiye vurulmuş bir kelepçe niteliği taşır. Bu konuda yasal düzenlemeler eksiktir, etik kurallarla birlikte değerlendirilir. Bu etik kurallar aşılırsa sağlıklı bir hukuk olmaktan çıkar, yargılama da adil yargılama olmaktan çıkar."

"Geçmişte de bir çok aydın arkadaşımız cezaevinden duruşmaya veya sağlık nedeniyle hastaneye giderken kelepçe takılmak istenince kendi hayatlarını ortaya koyup gitmediler" diyen Sarıhan, "Çünkü bunun yasada yazıyor olması bu yasanın hukuka uygun şekilde kullanılmasına engellemez. Oradaki etik düzenleme, ihtiyaç üzerinden gidilmesi gerekir. Kelepçe kaçma olasılığına yöneliktir. Kaçmayan, kaçma olasılığı bulunmayan kişilere bunun yapılmak istenmesinin hukuksuz olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.

CHP Milletvekili Mustafa Balbay, adalet yürüyüşlerini Türkiye'nin dört bir yanına taşıyacaklarını söyledi. Mustafa Balbay

'HUKUKA KELEPÇE TAKILIYOR'

Cezaevindeyken milletvekili seçilen ve Anayasa Mahkemesi kararı sonrası serbest bırakılan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay da uygulamaya tepki gösterdi. "Milli iradeyi takmıyor, kelepçe takıyorlar" diyen Balbay şunları söyledi, "En başta milletvekilinin tutuklanması ona oy veren iradenin tutuklanması anlamına gelir. Kelepçe de milletin kelepçelenmesidir. Oy verenler için manevi açıdan çok ağır bir durumdur. Kabul edilemez. Tutukluluk içinde tutukluluk, hapis içinde hapis ifadeleri vardır. Kelepçelemek tam da böyle bir şey. Milletvekili halkın oyları ile seçildiyse, o seçim meşru ve Yüksek Seçim Kurulu tarafından geçerli sayılmışsa, yani mazbatasını alarak milletvekili olmuşsa bu kabul edilemez bir durum. Bu milletin tutuklanmasıdır. Kelepçe takma ifadesini farklı kullanmak gerekirse hukuku takmıyorlar, milli iradeyi takmıyorlar, kelepçe takıyorlar."

'DEMİRTAŞ'IN SAVUNMA HAKKINI ENGELLEMİŞ OLDULAR'

Several Ballıkaya Several Ballıkaya

Avukat Several Ballıkaya, Demirtaş'ın kelepçe zorunluluğu ile savunma hakkının engellenmiş olduğu yorumunu yaparken, “Bunun hukuken açıklanacak bir tarafı yok” diyor: “Normalde bugün Demirtaş'ın duruşmaya getirileceği söylenmişti. Duruşma günü de Demirtaş'ın güvenli koşullarda duruşmaya getirilmesi gerekir. Bu koşulların onurunu ve kişiliğini zedelenmeyecek bir şekilde olması gerekiyor. Fakat kelepçe uygulaması nedeniyle de Demirtaş duruşmaya gelmedi. Böylece Demirtaş'ın savunma hakkı engellenmiş oldu. Bu durum güvenlik gerekçesiyle izah edilecek bir durum değil. Bu tavrı da bir eziyete dönüştürme tavrı olarak görmek gerekir. Daha önce de Demirtaş'ın SEGBİS'e götürülme taleplerini reddediyorlardı. Şimdi ise başka bir gerekçeyle aynı sonuca varılmış oldu. 'Duruşmaya götürüyoruz' dediler ama götürmemenin bir gerekçesi Demirtaş'ın kabul etmeyeceği bir bedel ortaya koyarak, böylece Demirtaş'ın savunma hakkını da engellemiş oldular. Aynı zamanda bu, bir partinin tümüyle faaliyetin engellenmesinin bir parçasıdır.”

'TUTUKLU VE MİLLETVEKİLİ OLDUĞU DİKKATE ALINDIĞINDA...'

KHK ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği'nin İstanbul Şube Başkanı avukat Gökmen Yeşil, Demirtaş'ın milletvekili ve tutuklu olduğu dikkate alındığında bu uygulamanın, “Hukuken

Gökmen Yeşil Gökmen Yeşil

açıklanacak bir tarafı yok” dedi: "Tutuklu ve hükümlülerin mahkemeye sevki sırasında güvenlik gerekçesi ile kelepçe takılması yasal bir düzenleme. Ancak ters kelepçe takılması yasaya aykırı ve mevzuatta yeri yok. Burada Demirtaş'a nasıl bir uygulama yaptıklarını bilmiyoruz ancak Demirtaş'ın tutuklu olduğu bilgisini de dikkate aldığımızda, milletvekili ve en büyük 2'nci muhalefet partisinin lideri olduğunu dikkate aldığımızda yapılan bu uygulamanın hukuken açıklanan bir tarafı yok. Bu uygulamanın neyle ilgisi var dediğimiz de şöyle bir cevap çıkıyor ortaya: Bu uygulamayla Demirtaş'ı Ankara'ya getirmemek için özel bir senaryonun kurgulandığını düşünmek gerekiyor. Bunun planlandığını ve Demirtaş'ın da bu aşağılayıcı ve hukuk dışı uygulamayı kabul etmeyeceğini bildikleri için kelepçe dayatması yaptıklarını düşünmek gerekiyor. Hele ki dediğimiz gibi bir partinin eş genel başkanı, milletvekili ve tutuklu olduğu da dikkate alındığı zaman bunun da hukuken açıklanacak bir tarafı yok.”

'KELEPÇENİN KABUL EDİLMEMESİ MEŞRU BİR HAK'

Ayşe Acinikli Ayşe Acinikli

Demirtaş'ın avukatlarından Ayşe Acinikli de, savunma hakkının ihlal edildiği yorumunu yaparken Demirtaş'ın kelepçe uygulamasını kabul etmemesini, "meşru bir hak" olarak değerlendirdi: “6 milyon oy almış bir partinin Eş Başkanı olan Selahattin Demirtaş'a kelepçe takmaya çalışmak toplumsal muhalefeti sindirme politikasının bir parçasıdır. Bu uygulama HDP'ye oy veren her bireyin seçme ve seçilme hakkının ihlalidir. Bunun kabul edilmemesi meşru bir haktır. Burada adil yargılanma hakkı engellenmeye çalışılıyor. 'Savunma yapılamasın, yüz yüzelik hakkı kullanılamasın' diye engeller çıkarılıyor. Mahkemelere getirilmeme kamuoyunda tepki görünce 'Biz getiriyoruz, onlar gelmiyor' diyebilmek için yapılan bir uygulama olarak değerlendiriyorum. Hukukun ayaklar altında alındığı bu günlerde, her şeye rağmen savunma hakkımıza sahip çıkmaya da devam edeceğiz.”