'Bu haber ne kadar görünürse o kadar iyi'

Gazete Duvar’da Hale Gönültaş'ın gündeme getirdiği ve Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen ebeveynsiz kayıp çocukların izini sürdüğü dosya haber, gündem olmaya devam ediyor. 'Mülteci Hakları için Medya ve Sivil Toplum İşbirliği' projesinin ardından Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker de haberi köşesine taşıdı. Toker "Bu haber ne kadar görünür kılınırsa o kadar iyi" diye yazdı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Gazete Duvar’da Hale Gönültaş tarafından hazırlanan 'Suriye’nin Kayıp Çocukları’ dosya haberi tartışılmaya devam ediyor. Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker köşesinde 'Suriyeli Kayıp Çocuklar' dosyasına yer verdi.

Toker 'Suriyeli mülteci çocukların refakatsiz sayılmalarından dolayı devlet koruması altına alınmamasını' köşesine taşıdı. Ankara'da kentsel dönüşüm alanlarında refakatsiz mülteci çocukların istismara uğradığını belirten Toker "Gazete Duvar’da üç gün üst üste yayımlanan araştırma haber, hepimiz için utandırıcıydı. Bu haber ne kadar görünür kılınırsa o kadar iyi; pusudaki çocuk istismarcılarının birinin dahi pis dokunuşunu önlese kazançtır" diye yazdı.

'Mülteci Hakları için Medya ve Sivil Toplum İşbirliği' projesinin Ankara’daki tanıtım toplantısına da Gönültaş imzasıyla yayınlanan “Suriyeli Kayıp Çocuklar” dosyası tartışılmıştı. Projenin danışmanı Ülkü Doğanay, porjenin tanıtım toplantısında habere yer vererek “Mültecilerle ilgili meselelerde mültecilerin tanıklığına başvurulmuyor. Oysa haberi taraflara sormak gazeteciliğin temelidir. Bu nedenle Gazete Duvar’ın haberi bu açıdan çok kıymetli” demişti.

Mülteciler için medya ve sivil toplum işbirliğiMülteciler için medya ve sivil toplum işbirliği

Toker'in köşesi şöyle;

Ankara’nın göbeğinde çocuk istismarı

Saatler 21.00’e yaklaşırken, sanayi bölgesinin dar ve ıssız sokaklarından birinde ardı ardına eski, yeni model araçlar diziliyor... “Torbacı” olarak nitelenen ve yaşları en fazla 16-18 olan çocuklar kuyruktaki araçların camlarına yanaşıyor, birkaç saniyelik konuşmanın ardından araca biniyor ve birkaç dakika sonra da araçtan iniyor. Araç sürücüsü de hızla, dar ve ıssız sokaktan ayrılarak, sanayi bölgesi içinde tur atmaya başlıyor.

Türkiye’deki Suriyeli çocuklara dair gerçeğin boyutlarını, “refakatsiz” çocuğun anlamını iç içe geçmiş önemli dosyalarla birlikte gazeteci Hale Gönültaş yazdı. Gazete Duvar’da üç gün üst üste yayımlanan araştırma haber, hepimiz için utandırıcıydı.

Yukarıdaki alıntı bu dosyadan. Ankara’nın göbeğinde her gün tekrarlanan bir manzarayı anlatıyor.

Yer başkentin orta yerinde İskitler, eski sanayi sitesi. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2003’te, “Merkezi İş Alanları projesi yapacağım” vaadiyle, kentsel dönüşüm alanı ilan ettiği yer.

Neredeyse on yıldır, fuhuş olaylarıyla haber olan bu bölgede, şimdi çok sayıda Suriyeli aile derme çatma binalarda yaşıyor. Kâğıt toplayıcılığı, hurdacılık gibi işlerle uğraşıyorlar. Gündüzleri yaşam kavgası verdikleri sokaklar, hava karardıktan sonra “refakatsiz” çocukların istismara uğradığı bir mekâna dönüşüyor.

Evet Ankara’nın orta yerinde...

Bu haber ne kadar görünür kılınırsa o kadar iyi; pusudaki çocuk istismarcılarının birinin dahi pis dokunuşunu önlese kazançtır.

Suriye'nin kayıp çocukları-1: Veri bile yok ki çözüm olsun!Suriye'nin kayıp çocukları-1: Veri bile yok ki çözüm olsun!

Suriye'nin kayıp çocukları-2: Katar ortaklı İHH yetimhanesiSuriye'nin kayıp çocukları-2: Katar ortaklı İHH yetimhanesi