Kürtçe seçmeli ders üniversiteden attırdı AYM 'tazminat ödensin' dedi

Kürtçe'nin seçmeli ders olarak okutulması için 2002 yılında İstanbul Üniversitesi'ne dilekçe veren Özcan Özsoy'un üniversiteden atılmasına ilişkin Anayasa Mahkemesi'nden tazminat kararı çıktı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Anayasa Mahkemesi (AYM) 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi yönetimine Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulması için dilekçe veren ve daha sonra hakkında soruşturma başlatılıp okuldan uzaklaştırılan Özcan Özsoy'a tazminat verilmesini kararlaştırdı. AYM, Anayasanın 36. Maddesinde güvence altına alınan eğitim hakkının ihlal edildiğine ve makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın 'kabul edilebilir olduğuna' karar vererek Özsoy'a 'makul sürede yargılanma hakkının ihlali' nedeniyle 6 bin TL ve 'eğitim hakkının ihlali nedeniyle' de 24 bin TL olmak üzere toplam 30 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi.

ÜNİVERSİTE, 'DİLEKÇEYİ TERÖR ÖRGÜTÜ' DÜZENLEDİ' DEMİŞTİ

2002 yılında birçok üniversite öğrencisi eş zamanlı olarak üniversite yönetimlerine dilekçeler yazarak, Kürtçenin seçmeli ders olarak verilmesini talep etti. Dilekçeler verildikten sonra birçok öğrenci hakkında soruşturmalar başlatılıp haklarında disiplin cezası verilirken, birçok öğrenci de üniversitelerden uzaklaştırılarak eğitim öğrenim haklarından mahrum bırakıldı. 2002 yılının Mart ayında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi yönetimine dilekçe yazarak Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulması talebi reddedilen ve hakkında okuldan uzaklaştırma cezası verilen Özcan Özsoy'un verdiği dilekçesine İstanbul Üniversitesi yönetimi, “Türkiye'deki tüm üniversitelere verilen dilekçelerle aynıdır. Ayrıca üniversite yönetimine göre bu dilekçeler Kürt kimliğinin tanınması yönünde PKK terör örgütünce düzenlenmiş bir kampanya çerçevesinde verildi” demişti.

Bunun üzerine üniversite yönetimine savunma veren Özsoy, “Yasadışı bir örgütün kampanyasının kendisinin ilgilendirmediğini, dilekçe içeriğini bireysel olarak desteklediğini” söylemesine rağmen İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı 7 Mart 2002 tarihli kararı ile Özsoy'a 'yükseköğretim kurumundan çıkarma' cezası verdi.

İDARE MAHKEMESİ HUKUKA AYKIRI BULDU, DANIŞTAY ONAYLADI

Özsoy'un konuyu mahkemeye taşımasının ardından İstanbul İdare Mahkemesi 2004'te verdiği kararla disiplin cezasını hukuka aykırı bularak iptal etti. Karar 2008'de Danıştay'ca onanarak kesinleşti. Özcan Özsoy, 3 yıla yakın süre eğitim ve öğrenim olanağının elinden alındığını ileri sürerek maddi ve manevi zararının tazmin edilmesi için üniversite yönetimine başvurdu. Talebin kabul edilmemesi nedeniyle İstanbul İdare mahkemesinde tam yargı davası açan Özsoy, davanın reddedilmesi ve temyiz talebinin de Danıştay'dan geri çevrilmesi üzerine avukatı Ramazan Demir ile birlikte Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

30 BİN LİRA TAZMİNAT...

Yüksek Mahkeme, Özsoy'u haklı buldu ve eğitim hakkının ihlal edildiğine hükmederek, 30 bin lira tazminat ödenmesini kararlaştırdı. Kararda, demokratik bir toplumda insan haklarının sağlamlaşması ve devamı için eğitim hakkının vazgeçilmez olduğu vurgulandı. Buna karşın eğitimin mutlak ve sınırsız bir hak olmadığı belirtilen kararda, niteliği gereği bazı düzenlemelere tabi olduğu anlatıldı.

Karardan...

Mahkeme 15.02.2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda kararını şöyle açıkladı:

"Söz konusu yaptırımın derece mahkemeleri tarafından iptal edilmesine rağmen iptal tarihine kadar başvurucu altı dönem kaybetmiştir. Başvurucunun tazminat talepleri ise okul yönetimi ve mahkemelerce, idarenin tazminat sorumluluğuna yol açacak ölçüde önemli bir hukuki yanlışlık ve ağır bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Dolayısıyla başvurucu daha sonra okuluna dönebilmiş olsa bile maddi ve manevi zararları telafi edilmediğinden başvurucunun mağduriyeti devam etmiş, iç hukuktaki yargılamanın sonucu da başvurucunun mağduriyetini telafi edememiştir."

Kararda, bu gerekçelerle başvurucunun Anayasa'nın 26. maddesinde korunan ifade özgürlüğünü kullanması nedeniyle üniversiteden uzaklaştırılmasının, Anayasa'nın 42. maddesinde güvence altına alınan eğitim hakkının ihlali niteliğinde olduğu kaydedildi. 5 yıl 8 aylık yargılama süresinin de 'makul olmadığı' belirtildi. Başvurucuya ödenecek 30 bin liralık tazminatın 6 bin lirasının makul sürede yargılanma hakkının ihlali, 24 bin lirasının eğitim hakkının ihlali nedeniyle manevi tazminat olarak ödeneceği bildirildi.