'Tekmeci' için zorla getirme kararı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde kadınların yakından takip ettiği Ayşegül Terzi davasının 4. duruşması yapıldı. Davada, Çakıroğlu hakkında bir sonraki duruşmaya "zorla getirilme kararı" çıkarıldı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Belediye otobüsünde şort giydiği için saldırıya uğrayan Ayşegül Terzi davasının 4. duruşması 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde İstanbul Anadolu Adliyesi’nde görüldü. Tekme atan Abdullah Çakıroğlu hakkında bir sonraki duruşmaya “zorla getirilme kararı” çıkarıldı.

İstanbul Anadolu 40. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanık Çakıroğlu katılmadı. Ayşegül Terzi de duruşmaya katılmazken; Terzi'nin annesi ve babası duruşmayı takip etti. Çakıroğlu'nun avukatı, sanığın duruşmadan bağışık tutulmasını talep etti, gerekçeleri yeterli görmeyen mahkeme bu talebi reddetti. Mahkeme, Terzi ve sanık Çakıroğlu için Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek raporların beklenmesine karar verdi. Dava 3 Mayıs 2017 tarihine erteledi.

UMARIZ EMSAL BİR KARAR ÇIKAR’

Duruşma öncesi kadın örgütleri Terzi’ye destek olmak için Adliye önüne geldi. Duruşmanın ardından, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Avukatları bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: Davanın bizim için ve tüm kadınlar için çok büyük bir önemi var. Çünkü kadının yaşam tarzına saldırı söz konusu. Tüm kadınların yanında olduğumuz gibi bu davada da ailesiyle birlikte Ayşegül Terzi’nin yanında yer alıyoruz. Bugün 8 Mart, dayanışma günümüz. Bu özel günde gönlümüz isterdi ki adaletin yerini bulduğu bir karar alınsın. Fakat Adli Tıp raporları gelmediği için karar alınamadı ve duruşma 3 Mayıs’a ertelendi. Umut ediyoruz ki 3 Mayıs’ta kadına karşı şiddetin kınandığı ve diğer davalara emsal olacak bir karar çıkar.

YAKIN KORUMA VERİLMİYOR

Açıklamada, kadın örgütleri ve valiliğin bütün girişimlerine rağmen Ayşegül Terzi’ye yakın koruma verilmediğine şu ifadelerle dikkat çekildi: Sanık, Ayşegül Terzi’nin evine iki semt uzaklıkta oturuyor ve O’nunla aynı toplu taşıma araçlarını kullanıyor. Ayşegül Terzi ailesinin yardımlarıyla işe gidip geliyor. Kadın hakları savunucuları olarak gereken bütün işleri yaptığımız halde koruma kararını alamadık. Otobüse bırakırız, otobüsten inince karşılarız gibi artık trajikomik şeyler sunuldu bize.

Davayı takip eden Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, bu tekmenin sadece Ayşegül’e değil tüm kadınlara atıldığını belirtti. Platformun Genel Sekreteri Fidan Ataselim, mücadeleye devam edeceklerini vurguladı ve şöyle konuştu: “Biz diyoruz ki kadınlar özgürce yaşasın, isteyen istediği kıyafeti giyebilsin. Avukat arkadaşımızın söylediği gibi umuyoruz ki emsal bir karar çıkar ve tüm kadınların özgürlüğü için umut verici olur. Tüm kadınların 8 Mart’ı mücadele dolu olsun. 8 Mart’ı kutlayabileceğimiz günleri bekliyoruz.”

GELECEK CELSENİN KARAR CELSESİ OLMASINI BEKLİYORUZ’

Davanın avukatlarından Rukiye Leyla Süren, Çakıroğlu için verilen zorla getirilme kararını Gazete Duvar’a değerlendirdi: “Sanık, gelecekte de duruşmalara gelmezse bu karar tutuklamanın yolunu açabilir. İlk kez zorla getirilme kararı veriliyor. Sanığın bağışık tutulma talebi daha önceki duruşmlarda olduğu gibi bugün de reddedildi ve zorla getirme kararı çıktı. Raporlar yetişirse biz gelecek celsenin karar celsesi olmasını bekliyoruz.”

'GECİKMİŞ BİR KARAR'

Görüşlerini Gazete Duvar’la paylaşan TKDF (Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu) Başkanı Canan Güllü, zorla getirilme kararının gecikmiş bir karar olduğunu ifade etti. Güllü, “İşin bu raddelere gelmesinden rahatsızım. Bir kadının yaşam hakkına müdahale eden o vatandaş 27 Eylül’den beri sokaklarda geziyor. Bugün verilen kararı alkışlamak söz konusu değil. Bu karar zaten yapılması gerekendir ve gecikmiş bir karardır. ” diye konuştu.

'YARGI, İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ İÇSELLEŞTİRSİN'

Bakanlara ve siyasi parti liderlerine seslenen Güllü, “Eski tabirle elimizde kapı gibi bir İstanbul Sözleşmesi var ve bunun altına Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak imza atıldı. Bu sözleşmenin arkasında duralım ve yargıdan bunu içselleştirmesini talep edelim. İdeolojilerimiz farklı olabilir, birbirimizin siyasi görüşlerini sevmiyor olabiliriz. Ama biz bu ülkenin vatadaşları olarak birikte mücadele etmek zorundayız. ” dedi.

3 Mayıs 2017’ye ertlenen dava için tüm kadınlara çağrı yapan İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, “Hepinizin desteği için teşekkür ediyoruz; desteğinize ihtiyacımız var” dedi.

NE OLMUŞTU?

İstanbul’da Çekmeköy’de nöbetten evine dönen hemşire Ayşegül Terzi, şort giydiği gerekçesiyle belediye otobüsünde sanık Abdullah Çakıroğlu’nun tekmeli saldırısına maruz kalmıştı. Hakkında ‘inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme’, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’, ‘kasten yaralama’ ve ‘hakaret’ suçlarından 9 yıl 4 ay hapis istemiyle dava açılan Çakıroğlu, çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı.

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, İzmir Barosu, Türkiye Barolar Birliği Hukuk Komisyonu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatları, davaya ilk duruşmada müdahil olmuştu. İkinci duruşmada ise evraklarını eksiksiz veren tüm sivil toplum örgütlerinin müdahillik talepleri kabul edilmişti. Bianet’e konuşan avukat Öztürk, bu karara ilişkin, “Bu çok önemli bir gelişme, bu dosya emsal olacak.” demişti.